"AK PARTİ'DE TASFİYE OLMAZ SADECE TAKVİYE OLUR"
Kongrelerde nöbeti devreden yol arkadaşlarına, partisi adına şükranlarını ifade eden Erdoğan, görevi devralanlara da Allah'tan muvaffakiyetler diledi.
Türkiye Yüzyılı'nın inşasına AK Parti çatısı altında omuz vermek isteyen yeni yol arkadaşlarına da tekrar "hoş geldiniz" diyen Erdoğan, "İnşallah bundan sonra bir taraftan saflarımızı sıklaştırırken diğer taraftan AK Parti ailesini daha da büyütmeye, genişletmeye devam edeceğiz. Sizlerden de hizipçiliği, ekipçiliği, eski-yeni diye ayrımları asla kapınıza yaklaştırmamanızı özellikle bekliyorum. Unutmayınız AK Parti'de tasfiye olmaz, sadece takviye olur. Bizde yenilenme olur, tazelenme olur, kan değişimi olur. Görev alsın veya almasın her bir arkadaşımız bizim yoldaşımızdır, gönüldaşımızdır, millete hizmet için beraber yürüyeceğimiz refikimizdir." ifadesini kullandı.
Her zaman söylediği bir hususu, önemine binaen bugün bir kez daha dile getirmek durumunda olduğunu belirten Erdoğan, "AK Parti, milletin partisidir. 85 milyonun tamamının partisidir. Burası ülkenin ve milletin sorunlarına çözüm üretme merkezidir. Burası milletimizin maziden atiye kurduğu köprünün kilit taşıdır. Burası sadece seçim zaferleriyle değil siyasete yaptığı eşsiz katkılarla tarihe yön vermiş bir harekettir." değerlendirmesinde bulundu.
"YENİ REFORM PAKETLERİYLE MİLLETİMİZİN HUZURUNA ÇIKIYORUZ"
AK Parti'nin kadro, vizyon ve millete hizmet iradesi noktasında Türkiye'nin en dinamik siyasi partisi olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Rakiplerimiz koltuk kavgasından başlarını bile kaldıramazken biz yeni reform paketleriyle milletimizin huzuruna çıkıyoruz. Ana muhalefet, yolsuzluk, hırsızlık ve belediyeleri yağmalama batağına giderek daha fazla saplanırken biz, 'ülkemizi nasıl dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına yükseltiriz?' bunun mücadelesini veriyoruz. Yani AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın gündemindeki konularla, muhalefetin gündemini meşgul eden meseleler arasında dağlar kadar fark var. Son haftalarda heybeden ortaya saçılan turplar, özellikle ana muhalefetin nasıl bir çirkefin içinde debelendiğini milletimize tekrar göstermiştir. Kurultaylarından tahsillerine, konserlerinden ihalelere kadar elinizi attığınız her yerden ya usulsüzlük ya yolsuzluk ya da eski Çankaya Belediye Başkanlarının ifadesiyle 'yamyamlık' fışkırıyor. 'Bundan daha kötü ne olabilir?' dedikçe bakıyorsunuz ertesi gün daha mide bulandırıcı, Türkiye'nin ana muhalefet partisi adına daha utanç verici bir skandal patlak veriyor."
Başkan Erdoğan, şöyle devam etti: "Ortaya dökülen turpları gördükçe eminim bizim gibi milletimiz de şu soruları soruyor. 'Sizin hiç mi düzgün işiniz olmaz?', 'Sizin hiç mi hukuka, nizama, ahlaka uygun icraatınız olmaz?', 'Sizin hiç mi şaibesiz, hiç mi katakulliye getirmediğiniz adımınız olmaz?', 'Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu partiyi düşürdüğünüz hallerden hiç mi utanmıyorsunuz?' Sayın Özel, milletin kürsüsünü önüne gelene sataştığı polemik kürsüsüne çevireceğine şayet yüzü ve yüreği varsa çıksın, bunlara bir cevap versin. Sayın Özel, AK Parti'nin millete hizmet davasında 'ben de varım' diyenlere çamur atacağına, çıksın şaibe ve usulsüzlük iddialarını cevaplandırsın. Sayın Özel, para kulelerini, şişirilmiş konser faturalarını, hısım akraba çiftliğine dönüştürdükleri belediyelerdeki sahtekarlıkları açıklasın."
"ORDUMUN KOMUTA KADEMESİNE LAF ATMA YETKİSİ VE HAKKI SENDE DEĞİLDİR"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in çok konuştuğunu ancak boş konuştuğunu ifade eden Erdoğan, "Diyet borcu, Sayın Özel'i siyaseten müşkül durumda bırakmaktadır. Sayın Özel'in ne tuttuğu yol yoldur ne üslubu siyasi nezakete uygundur. Partisinin dünkü grup toplantısında kahraman ordumuzun komuta kademesiyle ilgili kullandığı seviyesiz, sorumsuz ve saldırgan ifadeler bunun en son örneğidir. Sayın Özel, Başkomutan olarak sana sesleniyorum; ayaklarını denk al, denk almazsan denk getirmesini de biz biliriz. Ordumun komuta kademesine laf atma yetkisi ve hakkı sende değildir. Haddini bileceksin. Haddini bileceksin." dedi.
Özel'e yönelik "Sana laf atmak kesinlikle bu milletin eğer bir evladıysan hiç yakışmaz." ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Gereği neyse ben de komuta kadememizi toplayacağım ve manevi tazminat davasından tut, diğer her noktada bunlara davayı açacağız. Tüm komuta kademesinin hemen davayı açmalarını Milli Savunma Bakanım dahil kendilerinden isteyeceğim. CHP Genel Başkanı, ne kadar erken kendine gelirse hem partisi hem de ülkemiz siyaseti itibarıyla o derece faydalı olacaktır. Diğer türlü Bay Kemal'i götüren çanlar, çok yakında bu sefer kendisi için çalmaya başlayacaktır."
"BİZ HİZMETTE BAYRAK YARIŞI YAPIYORUZ"
Herkesin, kendi sorununu çözemeyenin başkasının derdine derman olamayacağı gerçeğini bildiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kendisi sürekli kriz üreten bir yapıdan, milletin ve memleketin sıkıntılarına çare bulması beklenemez. Ne diyor atalarımız? 'Kendisi muhtacı himmete dede, nerede kaldı gayriye himmet ede'. Bunların da kendileri dışında başka hiç kimseye bir faydaları yok. Muhalefet, kongre hitabımızda detaylıca anlattığımız toksik zihniyetinden kurtulmadan vatandaşın gözünde muteber bir alternatife dönüşemez. Karşımızdaki bu manzara aslında nasıl ağır bir vebal altında olduğumuzu bizlere bir kez daha hatırlatıyor. Çünkü biz koltuk kapma yarışı değil, hizmette bayrak yarışı yapıyoruz. Toplam 11,5 milyona yaklaşan üye sayımızla biz, büyük ve güçlü Türkiye idealini gerçeğe dönüştürmenin mücadelesini veriyoruz. Bundan 24 yıl evvel hangi duygularla yola çıktıysak bugün de tüm teşkilat olarak aynı duygularla ülkemize aşkla hizmet ediyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak biz bu milletin umuduyuz, istikbaliyiz, istiklalinin güvencesiyiz, birlik ve dilliğinin teminatıyız."
"BU KOLTUKLARDA EDEBİYEN OTURACAK DEĞİLİZ"
Erdoğan, son yaptıkları güney Asya seyahatinde Türkiye'nin 783 bin kilometrekareden daha büyük bir ülke olduğunu bir kez daha gördüklerini belirterek, şunları söyledi:
"Türkiye, birileri rahatsız olsa da Türkiye'den çok daha büyüktür. Tarihin, coğrafyanın ve medeniyetimizin bizlere yüklediği sorumluluktan kaçamayız. Mukadderatımızda ne varsa eninde sonunda kabullenecek, hep beraber ona ram olacağız. Bizler gelip geçeceğiz. Bizler bugün varız ama yarın yokuz. Milletin takdiriyle geldiğimiz bu koltuklarda ebediyen oturacak değiliz. Bizden öncekiler gibi emri hak vuku bulduğunda biz de geldiğimiz yere yani kara toprağa döneceğiz. Cahit Sıtkı Tarancı'nın dediği gibi 'hepimizin bir namazlık saltanatı olacak taht misali o musalla taşında'. Unutmayın fazla vaktimiz yok. Sonra da imam efendi ne diyecek 'Er kişi niyetine' diyerek şu yalan dünyadan ebedi aleme göçüp gideceğiz."
"MESELE GERİDE BİR BAŞARI HİKAYESİ BIRAKMAK"
Konuşmasında, Necip Fazıl Kısakürek'in "Bizim Şarkımız" şiirindeki "Gideriz nur yolu izde gideriz. Taş bağırda sular dizde gideriz. Bir gün akşam olur bizde gideriz. Kalır dudaklarda şarkımız bizim." dizelerini okuyan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İşte tüm mesele budur değerli kardeşlerim. Mesele, geride nesilden nesile aktarılacak, dilden dile dolaşacak bir şarkı, bir başarı hikayesi bırakmaktır. Mesele, gittikten sonra amel defterini hep açık tutacak işlere, hizmetlere, milletin hayır duasını alacak icraatlara imza atmaktır. Mesele insanın terk-i diyar eylediğinde arkasında milyonların yolunu aydınlatacak bir meşale bırakmasıdır. Gerisi dünyanın albenisidir, cazibesidir. Hangi görevde olursa olsun, buradaki her bir kardeşimin yaptığı işe bu zaviyeden bakmasını özellikle rica ediyorum. Unutmayın bizim yol arkadaşımız, iç ve dış güç odakları değil, milletimizin bizatihi kendisidir."
Kendilerini bugünlere getiren ay yüzlü, ak saçlı, ak sakallı büyüklerin duası olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Bizi bugünlere getiren garibin, yetimin, öksüzün, ihtiyaç sahibinin duasıdır. Kapısını çaldığımız, elinden tuttuğumuz, derdine derman olduğumuz her bir kardeşimizin kalbinden kopup gelen 'Allah razı olsun' niyazının yerini hiçbir şey tutamaz. Bugüne kadar nasıl elitlerle, seçkinlerle, sesi çok çıkanlarla değil; sessiz yığınlarla yürüdüysek, bundan sonra da yolumuza aynı rotada sapmadan devam edeceğiz. Kimlerin arasından geldiğimizi, bu koltuklara bizi kimin ve nasıl getirdiğini asla unutmayacağız. Yükümüzün ne kadar ağır, mesuliyetlerimizin ne kadar büyük olduğunu hiçbir zaman unutmayacağız. En zor zamanlarımızda başarımız için semaya açılan o nasırlı elleri, dün olduğu gibi bugün de yarın da unutmayacağız. Bunun için önümüzde önemli bir fırsat bulunuyor. Cuma akşamı vasıl olacağımız Ramazan-ı Şerif'i çok çok iyi değerlendirmemizi sizlerden istiyorum."
Erdoğan, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan Ramazan-ı Şerif'i, ana kademe kadın kolları, gençlik kolları olarak hep birlikte çok iyi değerlendireceklerini dile getirdi.
Ramazan ayının birlik ve beraberliğin, dostluk ve dayanışmanın huzur ve muhabbet ikliminin zirveye ulaştığı rahmet ayı olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu: "Ramazan ayı, uzletle ülfeti bir araya getirdiğimiz, tefekkür ve tezekkür ettiğimiz, sofralarımızı, gönüllerimizi, hanelerimizi rahmet ve berekete sonuna kadar açtığımız, dayanışma ve yardımlaşma mevsimidir. Bir yandan kendi iç murakabemizi yapıp nefsimizi sigaya çekmek, diğer yandan çevremiz başta olmak üzere halkımızla olan münasebetlerimizi güçlendirmek için kaçırılmaması gereken mühim bir fırsattır. Belediye başkanlarımızla birlikte tüm teşkilatımdan bu anlayışla ramazan boyunca sahada olmalarını, ihtiyaç sahiplerine el uzatmalarını kimseyi darda, sıkıntıda, aç açıkta bırakmamalarını bekliyorum. Bu ay sadakanın bol dağıtıldığı, zekatın son zerresine kadar dağıtıldığı ve bu bereketi 'veren el, alan elden hayırlıdır' anlayışıyla olmayana oluşturduğumuz, ulaştırdığımız bir ay olduğunu unutmayacağız."
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 'Ramazan' başlığı altında birçok etkinliğe ev sahipliği yapacaklarını, vatandaşların da katılımıyla mübarek günleri en verimli, en bereketli şekilde idrak ve ihya etmenin gayretinde olacaklarına işaret etti.
Ramazan-ı Şerif'in dünyanın tamamı için barışa, huzura, adalete, güvenlik ve istikrara giden yolun açılmasına vesile olmasını temenni eden Erdoğan, "Yarın vefatının 14'üncü seneye devriyesi olan Milli Görüş hareketinin kurucusu 54'üncü Hükümetin Başbakanı hizmet ve dava adamı Profesör Doktor Necmettin Erbakan Hocamızı rahmetle yad ediyorum. Rabbim muhterem hocamızı cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. Kongrelerimizde farklı görevlere seçilen kardeşlerime Allah'tan üstün başarılar niyaz ediyorum, görevi devreden kardeşlerime emekleri, hizmetleri ve fedakarlıkları dolayısıyla en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Toplantımıza yapacağınız katkılar için her birinize teşekkür ediyorum." diye konuştu.
TOPLANTIDAN NOTLAR
AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda, partililer Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın doğum gününü kutladı.
Başkan Erdoğan, kürsüye çıkarken AK Parti Teşkilat Başkanlığı tarafından hazırlanan, "İyi ki Doğdun Reis" adlı şarkının yer aldığı, Başkan Erdoğan'ın siyasi hayatından kesitlere yer verilen video izletildi.
Başkan Erdoğan, üzerinde AK Parti logosunun bulunduğu doğum günü pastasını kesti. Erdoğan'a, AK Parti Genel Başkanvekilleri Efkan Ala ve Mustafa Elitaş eşlik etti. Toplantıda Başkan Erdoğan'a mazbatası da takdim edildi.