Son dakika: Başkan Erdoğan'dan Suriye'deki provokasyona tepki: Mezhep kavgası isteniyor
Son dakika haberleri: Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Kabine Toplantısı'nın ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Suriye'deki provokasyona tepki gösteren Başkan Erdoğan, "Suriye'de mezhep kavgası isteniyor. Suriye'nin birliğini, bütünlüğünü hedef alan her türlü saldırıyı lanetliyoruz. Ülkemiz aleyhine herhangi bir gelişmenin olmaması için tedbirlerimizi alıyoruz." dedi. Erdoğan, terörsüz Türkiye hedefine ulaşmak için çok hassas çalışmalar yürüttüklerini belirterek, "Terörsüz Türkiye hedefimiz tüm unsurlarıyla gerçekleştiğinde, 85 milyon olarak küresel rekabette çok büyük bir avantaj elde edeceğiz" dedi.
Son dakika haberleri: Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
Ramazan ayının, orucuyla, mukabelesiyle teravihiyle her akşam adeta birer muhabbet sofrasına dönüşen iftar sofralarıyla ve daha nice güzellikleriyle hayatı tamamen kuşatan bir rahmet ve bereket mevsimi olduğunu söyleyen Erdoğan, Derviş Yunus'un, "Safa geldin izzetle, dahi azim nimetle, müminlere rahmetle şehr-i Ramazan merhaba" mısralarıyla selamladığı ramazan ayının, dayanışmanın perçinlendiği, kardeşliğin yüceltildiği, paylaşmanın lezzetine erildiği müstesna zamanlar olduğunu ifade etti.
Başkan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rabb'im, hepimize merhum Sezai Karakoç'un 'her yıl çağrıldığımız bir ruh şöleni' dediği bu mübarek günleri hakkıyla idrak ve ihya etmeyi nasip eylesin. Ramazanın gelmesiyle birlikte günlük yaşantımızda bir hareketlenmenin, aile hayatımızda bir kaynaşmanın, toplumsal hayatımızda paylaşma ve yardımlaşma hasletlerinin zirveye çıktığını müşahede ediyoruz. Hamdolsun, gerek belediyelerimiz gerek kamu kurumlarımız gerek vakıf ve derneklerimiz gerekse hayırseverlerimiz sınırlarımız içinde ve dışında ramazanın ruhuna uygun faaliyetler gerçekleştiriyor. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak ramazanı ülkemiz ve gönül coğrafyamızda bir iyilik seferberliğine dönüştüren herkesi, siyasi partiyi ayırmaksızın tüm yerel yönetimlerimizi, tüm sivil toplum kuruluşlarımızı içtenlikle tebrik ediyorum. Rabb'imizin en büyük lütfu olarak bu ramazanı geçen senelere göre daha huzurlu, daha sevinçli karşıladık. Öyle de idrak ediyoruz."
"GAZZELİLER 471 GÜN SONRA RAHAT NEFES ALDI"
Erdoğan, Suriyelilerin 14 yıllık zulmün ardından ilk kez ramazan ayını üzerlerine bomba yağma korkusu duymadan geçirdiklerine dikkati çekti.
Aynı şekilde geçen ramazanı İsrail'in vahşi saldırıları altında idrak eden Gazzelilerin, ateşkesin sağladığı kırılgan ortamda, yıkıntıların arasında bile olsa, 471 gün sonra rahat birer nefes aldığını vurgulayan Erdoğan, Suriyeli ve Gazzelilere muhabbetlerini ve dayanışma mesajlarını yolladı.
"SURİYE'DE PROVOKATÖRLERİN MEZHEP KAVGASI ÇIKARMAYI AMAÇLAYAN TERÖR EYLEMLERİNDE ŞAHİT OLDUK"
Bu ramazanın Türkiye ile birlikte tüm bölgede ve ötesinde kardeşliğe, barışa ve huzura vesile olmasını yürekten temenni ettiğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz herkes için barış, herkes için istikrar dedikçe İslam coğrafyasının istikrarsızlığından beslenen güç odakları da boş durmuyor. Afrika'dan Asya'ya, Orta Doğu'dan Balkanlar'a kadar birçok yerde kimi zaman etnik, kimi zaman mezhebi, kimi zaman da inanç ayrımı üzerinden çatışma, gerilim ve kargaşa çıkarılmaya çalışılıyor. Bunun son örneğine, komşumuz Suriye'de, eski resim artığı provokatörlerin mezhep kavgası çıkarmayı amaçlayan terör eylemlerinde şahit olduk. Ülkenin özellikle azınlıkların yaşadığı bölgelerinde patlak veren olaylarda Suriye ordusu mensuplarının yanı sıra pek çok sivil de hayatını kaybetti. Maalesef bunların arasında teravih namazından çıkarken kalleşçe şehit edilen kardeşlerimiz de var. Suriye hükümet güçlerinin etkin müdahalesi sayesinde olayların büyük oranda kontrol altına alındığını ancak sahadaki durumun aynı hassasiyetini halen koruduğunu görüyoruz.
Şunu açık açık söylemek isterim; Türkiye olarak Suriye'nin birliğini, dirliğini, toplumsal barışını hedef alan her türlü saldırıyı, terör ve tedhiş eylemini en güçlü biçimde lanetliyoruz. Ülkemiz aleyhine herhangi bir gelişmenin olmaması için gereken tedbirleri alıyoruz. Ayrıca gergin havanın süratle geride bırakılması için Suriye makamlarına gerekli telkinlerde bulunuyoruz. Cumhurbaşkanı Şara'nın mutedil ve yatıştırıcı olduğu kadar, hukuk dışına çıkanların cezalandırılacağına dair kararlı mesajlarını olumlu karşılıyoruz."
Erdoğan, Şara'nın 8 Aralık'tan bu yana rövanşizmin tuzağına düşmeden kucaklayıcı bir politika izlediğini vurgulayarak, "Bunun güçlenerek devam etmesi, Suriye'ye yönelik oyunları bozacaktır. Suriye'nin on yıllardır hasretini çektiği kalıcı barış ve huzur ortamına bir an önce kavuşmasını samimiyetle arzu ediyoruz. Arap, Türkmen, Kürt, Dürzi, Nusayri demeden Suriye halkının tamamının basiretli davranarak ülkelerinin parçalanmasını ve istikrarsızlık batağına sürüklenmesini isteyenlere müsaade etmeyeceğine inanıyorum." diye konuştu.
"BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZ NE KADAR SAĞLAMSA KARDEŞLİK KALEMİZ DE O DERECE AŞILMAZ OLACAKTIR"
Binlerce yıldır bu coğrafyada bir arada, birlikte yaşandığına, aynı kaderin paylaşıldığına işaret eden Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İnşallah, ebediyen burada yan yana yaşamaya devam edeceğiz. Türkler, Araplar, Kürtler, Sünniler ve Aleviler olarak birbirimizin hamisiyiz, dostuyuz, kader ortağıyız. Şayet biz tefrikayı kapımıza yaklaştırmazsak Müslümanların kanından ve göz yaşından beslenenler hiçbir şey yapamaz. Ama birbirimize düşersek o zaman da bizi kimse koruyamaz. Bölgemizde huzura açılan kapının anahtarı ittihattır, vahdettir, acımızın da sevincimizin de ortak olduğunun şuuruna varmaktır. Birlik ve beraberliğimiz ne kadar sağlamsa kardeşlik kalemiz de o derece muhkem, o derece aşılmaz olacaktır."
"BİZ HİÇ KİMSENİN DİNİYLE, MEZHEBİYLE İLGİLENMİYORUZ"
"Suriye'deki yangını tam 14 yıldır ülkemize sıçratmaya çalışanlara da şunu tekrar hatırlatıyorum. Biz ne Irak'ta ne Suriye'de ne Lübnan'da ne de diğer bölge ülkelerinde hiç kimsenin kökeniyle, diniyle, mezhebiyle, inancıyla ilgilenmiyoruz." ifadesini kullanan Erdoğan, hangi mezhebe mensup olursa olsun hiç kimseye farklı gözle bakmadıklarını belirtti.
Tüm insanları Hazreti Ali'nin buyurduğu üzere ya dinde kardeş ya da yaratılışta eşit olarak gördüklerini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Her kim Suriye'ye baktığında sadece mezhep, meşrep, köken görüyorsa kör bir taassuba hapsolmuş demektir. Her kim sırf meşrebinden dolayı zalime arka çıkıyorsa insanlığa dair tüm değerlerini kaybetmiş demektir. Biz asla böyle olmadık. Bundan sonra da olmayacağız. 1 milyon Suriyeli Baas rejimi tarafından katledilirken, nerede duruyorsak bugün de aynı yerde dimdik duruyoruz. Geçen sene seçim kazanmak uğruna faşizmin en ilkel biçimi sergilenirken neyi savunuyorsak bugün de aynı ilkeleri dirayetle savunuyoruz."
Suriye konusunda kimsenin Türkiye'ye vicdan dersi veremeyeceğini ifade eden Erdoğan, varil bombalarıyla kimyasal silahlarla masum çocuklar öldürülürken 14 yıl boyunca susanların bugün çıkıp Türkiye'ye hadsizlik edemeyeceğinin altını çizdi.