Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: İsrail müzakereler sürerken saldırdı

Son dakika haberleri: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen MKYK Toplantısı'nın ardından konuştu. Umman'da ABD ile İran arasındaki müzakereler devam ederken İsrail'in saldırdığını belirten Çelik, "İsrail'in müzakere masasına saldırmak gibi bir tutum içerisinde olduğu görülmüştür. İsrail saldırılarda BM şartlarını ihlal etti." dedi.

Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: İsrail müzakereler sürerken saldırdı

Son dakika haberleri: AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK), Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti Genel Merkezi'nde toplandı. İsrail-İran savaşı başta olmak üzere birçok konunun ele alındığı toplantının ardından AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Çelik'in konuşmasından öne çıkanlar:

"NÜKLEER TEHLİKE ORTAYA ÇIKIYOR"

Teşkilatlarımız birer siyaset okuludur. Hem ana kademesi hem kadın ve gençlik kolları kapsamlı bir şekilde hazırlıklarını yapıyor. Temmuz ortasında kampımız olacak. Cumhurbaşkanımızın katılımıyla önümüzdeki dönemi değerlendireceğiz.

İsrail Gazze'de büyük bir soykırım yapıyor. Rusya-Ukrayna savaşı devam ederken bunları detaylı şekilde ele alıyoruz. İsrail'in tabii İran'a yaptığı haksız ve hukuksuz saldırı neticesinde şu an gelinen noktada doğrudan sivil insanlara bomba yağdırılması söz konusu. Nükleer tehlikenin ortaya çıkması gibi bir gündemi takip ediyoruz. Nükleer tesislere bomba yağdırılıyor. Nükleer tehlike ortaya çıkıyor. Bu tehlike, bütün bölgeyi sıkıntı içerisinde bırakabilecek sonuçlar doğurabilir.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten önemli açıklamalar!

Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: İsrail müzakereler sürerken saldırdı

"İSRAİL MÜZAKERELER SÜRERKEN SALDIRI YAPTI"

Umman'da ABD-İran arasındaki müzakereler devam ederken İsrail saldırmıştır. Bir bakıma müzakere masasına yapılmış bir saldırıdır. İsrail'in müzakere masasına saldırmak gibi bir tutum içerisinde olduğu görülmüştür. Hürmüz Boğazı'nın kapatılıp kapatılmayacağı gündemimizde. Nükleer tehlike ortadayken bütün bölgeyi felakete sokacak şekilde İran bombalanırken iki şey dikkat çekiyor. Nükleer tehlike Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasından daha büyük bir tehlikeyken bu konuşuluyor. İkincisi İsrail'in saldırganlığına cılız cümleler kurarken, İran'in saldırılarının vahim sonuçlar doğurabileceğini söylüyorlar.

Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: İsrail müzakereler sürerken saldırdı

"TÜRKİYE HER ALANDA TEDBİRLERİNİ ALMIŞTIR"

Biz İran'a yapılan her türlü saldırıyı kınıyoruz. İran'ın hukuka aykırı bir şekilde saldırıya uğraması kabul edilemez. İsrail saldırılarda BM şartlarını ihlal etti. Türkiye her alanda tedbirlerini havadan ve karadan almıştır."

"İSRAİL'DEKİ SİVİLLERİ GÜVENSİZ ORTAMA SOKAN NETANYAHU HÜKÜMETİNİN SALDIRGANLIĞIDIR"

Şimdi tabi gelinen noktada ABD'nin saldırısından sonra bütün bölgede çok daha genişlemesine, derinlemesine çatışmaların ortaya çıkabileceği bir tablo ortaya çıktı. Şimdi konu sürekli olarak belli yayın organları tarafından İran'ın misillemesinin olup olmayacağı şeklinde sunuluyor. Fakat İran'ın misillemesiyle ilgili haberler takip edilirken İsrail saldırganlığının devam ettiğinin altını çizmek lazım. Bugün yine İsrail aynı saldırganlığı sürerek sivil altyapı ediyor. Ve en tehlikeli konulardan bir tanesi biliyorsunuz arkadaşlar bu rejim değişikliği meselesinin bu şekilde konuşulmasıdır. Kimsenin başka bir ülkeye saldırarak rejim değişikliğinden bahsetmek gibisinden bir yaklaşımı olamaz. Yani bu bizzat terör eylemleriyle birilerinin gerçekleştirmeye çalıştığını İsrail'de hükümet eliyle gerçekleştirilmesi şeklinde bir tutumdur.

Rejim değişikliğinden bahsetmek, hele de bir saldırıyı rejim değişikliği hedefine doğru kaydırmak, önce nükleer tesisler, nükleer silahların önlenmesi deniliyordu, arkasından sivil altyapı bulunmaya başlandı, şimdi ise rejim değişikliğinden bahsediyor. Hele de İran'da dini liderin hedef alınması gibi bir yaklaşım asla kabul edilemez. Yani burada şimdiye kadar pek çok cinayet Netanyahu hükümeti tarafından işlenmiştir. Ama İran'ın güvenliğine, milli egemenliğine, toprak bütünlüğüne dönük olarak bu şekilde bir sonraki aşamaya götürülmeye çalışılması, rejim değişikliği ya da herhangi bir şekilde orada dini lidere dönük olarak böyle bir tutumun ortaya koyulması vahşette yeni bir aşamaya geçmek demektir. O zaman herkesin en çok korktuğu senaryolar gündeme gelir. Bu da herkes için son derece tehlikeli olur. Kimse güvenliğinden emin olamaz. Bunun birileri çıkıp sürekli olarak İsrail'in güvenliğini sağlamakla ilgili yapılan işler olduğundan bahsetmesinin hiçbir zemini yoktur. Bugün İsrail vatandaşlarını, İsrail'deki sivilleri en güvensiz ortama sokan Netanyahu hükümetinin bu agresifliği ve saldırganlığıdır.

Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: İsrail müzakereler sürerken saldırdı

Onun için bugün İsrail için bir tehdit varsa tek bir tehdit vardır. En büyük tehdit Netanyahu hükümetinin kendisidir. İsrail vatandaşları Netanyahu hükümetinin saldırganlığı neticesinde İsrail'i terk etmek zorunda kalıyorlar. Eğer herhangi bir şekilde dünyada elinde güç olan, elinde uçak gemisi olan, bombardıman uçağı olan, füzesi olan başka rejimleri değiştirmeye kalkarsa dünya bir cehenneme döner. Onun için her gün vahşette ya da hedeflerde iyi bir güncelleme yapılması İsrail saldırganlığı bunu böyle düşünebilir. Ama bunun herhangi bir şekilde dünya tarafından kabul gören ya da zikredilen bir şey olmaması gerekir.

"TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİ HEM TÜRKİYE İÇİN HEM DE BÖLGEMİZ İÇİN DOĞRU BİR STRATEJİ"

Rejim değişikliği meselesi ya da başka ülkeleri bir şekilde kendi projene göre şekillendirme meselesinin Afganistan'da ve Irak'ta ne tür sonuçlar doğurduğu ve bunun hem oranın halkları için hem dünya sistemi için hem de batı ülkeleri için ne kadar yüksek insani ve başka güvenlik maliyetleri ürettiği herkes tarafından görüldü. O sebeple İsrail'in bu yaptığı propagandanın herhangi bir şekilde bir siyaset biçimine dönüşmemesi gerekir. Daha önceki hataların tekrarlanmaması gerekir. Kimsenin kimsenin rejimini değiştirmek ya da üst düzey yönetimini hedef almak gibisinden bir yaklaşımı söz konusu olamaz. Tabii bütün bu gündemi takip ederken değerli arkadaşlar Türkiye gündemine hakimdir. Türkiye kendi politikalarını tutarlı ve güçlü bir şekilde yürütmektedir. Bu süre içerisinde sizinle son buluştuğumuz zaman içerisinden bu tarafa gelişen bu olaylar çerçevesinde bize sık sık sorulan sorulardan bir tanesi terörsüz Türkiye hedefinde herhangi bir aksama, herhangi bir gevşeme ya da geri gitme gibi bir durum olup olmadığıdır. Esasında görülmüştür ki tabii ki biz kendi Türkiye kendi gündemine hakimdir.

Terörsüz Türkiye hedefi konusunda bizim olgunlaşmış bir stratejimiz söz konusudur. Ve bu çerçevede önümüzdeki aylar içerisinde bu silah bırakmanın somut olarak, kapsayıcı olarak ve tam olarak gerçekleşmesi ve bunun sahada Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından doğrulama mekanizması tarafından takip edilmesi şeklindeki yaklaşımımız aynen devam etmektedir. Ve biliyorsunuz bir şey söylemiştik daha öncesinden terörsüz Türkiye hedefi aynı zamanda terörsüz bir bölge siyasetine terörsüz bir bölge politikasına da ilham verecektir demiştik. Çünkü bölgemizde görüldüğü gibi terör örgütleri bir takım vekalet savaşları için bir takım güç odakları tarafından kullanılmaktadır. Pek çok güç odak kendisi doğrudan çatışmaya girmeyerek bir vekalet savaşı çerçevesinde bölgemizi terör örgütleri üzerinden çatışmalarla dizayn etmeye çalışmaktadır. Ve bu çerçevede baktığımızda da terörsüz Türkiye hedefinin hem Türkiye için hem de bölgemiz için son derece yerinde doğru bir strateji olduğu görülmektedir. Bu çerçevede biz terörsüz Türkiye ile ilgili çalışmalarımızın aynı öngördüğümüz takvim, öngördüğümüz stratejiler ve uygulamalar çerçevesinde hayata geçmesiyle ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Toplantılarımız düzenli bir şekilde devam ediyor ve bugün artık gelinen aşamada terör örgütünün silah bırakması ve bu silahların Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı'nın içinde olduğu doğrulama mekanizması tarafından teyit edilmesi esas hedeftir. Bunun da çok uzak olmayan bir zaman içerisinde gerçekleşmesi lazım.

Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: İsrail müzakereler sürerken saldırdı

ŞAM'DA KİLİSEYE YAPILAN SALDIRI BÖLGEDEKİ GELİŞMELERDEN BAĞIMSIZ DEĞİLDİR"

Her türlü provokasyonu bu şekilde de reddediyoruz ve mahkum ediyoruz. Dün Şam'da bir kiliseye yapılan saldırı, bu açıdan bizce bölgedeki gelişmelerden bağımsız bir saldırı değildir. Yani saldırıyı ne aşın gerçekleştirdiğine dair teyit edilmiş istihbarat bilgisi var. Ama bu meselede, bu bölgeyle ilgili tecrübemizde, arkasında kimler olabileceği konusunda da yüksek bir deneyimiz var. Bir kere daha o saldırıları kınıyoruz, lanetliyoruz. Hiçbirinin bölgede mezhebi ne olursa olsun, dini ne olursa olsun, etnik aidiyeti ne olursa olsun, bölge halklarının arasına duvarlar örmesine, provokasyonlar oluşturmasına müsaade etmeme şeklinde Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu kararlılığı sonuna kadar takip edeceğiz. Yakın dönemde söylediğimiz gibi adlarımız farklı olabilir, soyadımız Türkiye'dir dediğimiz gibi bu kardeşlik atmosferini bütün bölgeye taşımanın bir ilham kaynağı, bir modeli olarak da inşallah terörsüz Türkiye hedefimize ulaşmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bugün sizinle paylaşacaklarım bunlar arkadaşlar.

"İSRAİL SALDIRGANLIĞININ DURDURULMASI SAĞLANMALI"

Tabi bu meselede de bahsettiğimiz şekilde daha çatışmaların en yoğun olduğu zamanda Cumhurbaşkanımızın müzakere masasına dönülmesiyle ilgili olarak hem belge liderleriyle günya liderleriyle yoğun bir telefon trafiği oldu. Özellikle İran'a saldırının gerçekleştirdiği günün ertesinde cumartesi ve pazar günleri bunun doruk noktasına çıktı. Zannediyorum şimdiye kadar takip ettiğimiz kadarıyla da Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü diplomasi trafiğinin genişliğinde bir diplomasi trafiği dünyada hiçbir lider tarafından yürütülmemiştir. Tabi herkesin söylediği bu müzakere masasına dönülme söz konusu olursa bunun Türkiye'de olabileceği şeklindeydi. Sayın Cumhurbaşkanımız da buna memnuniyetle Türkiye'nin ev sahipliği yapacağını ve ara buluşulup yapabileceğini söyledi.

Tabi ki ABD Başkanı Trump, Türkiye'nin bunun için uygun bir adres, Erdoğan'ın doğru bir lider olduğunu çeşitli vesilelerle zaten ifade ediyor. Tabi İran haklı olarak şunu söylüyor, diyor ki biz zaten müzakere masasındaydık, Umman'da görüşmelere başlayacaktık, görüşmelerin yeni bir safhasına geçecektik ama bize bir saldırı oldu. Dolayısıyla bu saldırı devam ederken herhangi bir şekilde müzakere masasına dönmemiz mümkün değil. Tabi İran bu konuda haklı çünkü saldıran taraf İsrail tarafı ve o pazar günü yine ABD ile Umman'da görüşeceklerdi. İran müzakere masasındaydı. Dolayısıyla İran'ın buradaki şeyi saldırılar durduktan sonra müzakere masasına dönebiliriz şeklindedir. Dolayısıyla bugün sağlanması gereken şey İsrail saldırganlığının durdurulmasıdır.

Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: İsrail müzakereler sürerken saldırdı

O zaman yani durdurulduktan bir dakika sonra müzakere gündemi tekrar enerjik bir gündem haline gelecektir. Burada sorun İran'ın müzakereye yaklaşmaması diye bir sorun yok. Burada sorun İsrail'in saldırganlığıyla dediğim gibi hem İran'a hedef aldı hem de Umman'da yürüyen müzakerelere hedef aldı. Uluslararası hukuk hedef aldı, eleştiri hukuk şartına hedef aldı. Dolayısıyla Türkiye bu konuda Cumhurbaşkanımız bunu bütün muhataplarına ifade etti. Üzerine düşeni yapmaya hazırdır."