SON DAKİKA: Başkan Erdoğan: İsrail gözü dönmüş bir terör devletidir
Son dakika haberleri: Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Kabine Toplantısı’nın ardından önemli açıklamalarda bulundu. İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarına tepki gösteren Başkan Erdoğan, "İsrail hukuk tanımaz, kural tanımaz, ilkesiz, şımarık ve gözü dönmüş bir terör devletidir. Bölgemizin en büyük sorunu İsrail'in saldırganlığı." dedi. Erdoğan, Suriye'nin toprak bütünlüğünün önemine dikkat çekerek "Suriye'nin parçalanmasına rıza göstermeyeceğiz. Suriye'nin toprak bütünlüğünü özellik Ramına kuzeyi ile güneyi arasında koridor açma hayali kuranlar emellerine ulaşamayacaklar." dedi.
Son dakika haberleri: Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
İlim, fikir ve gönül dünyasının öncülerinden Yusuf Has Hacip'in bundan bin sene önce Kutadgu Bilig'de, "İyi, yokuş tırmanmak gibidir, güçtür, kötü, iniş gibidir kolay elde edilir" tespitini yaptığını ifade eden Erdoğan, aradan geçen yaklaşık 10 asra rağmen bu tespitlerin bugün söylenmiş gibi geçerliliğini koruduğunu belirtti.
Erdoğan, iyi, doğru, hayırlı, faydalı olanın peşinden gitmenin kolay olmadığını, tıpkı yokuş çıkmak misali zor ve çetin olduğunu, sabır, irade ve emek istediğini söyledi.
Kabine Toplantısı'nın ardından Başkan Erdoğan'dan önemli açıklamalar!
"GECEMİZİ GÜNDÜZÜMÜZE KATARAK AZİZ MİLLETİMİZİN HİZMETİNDEYİZ"
İyiliğin millete hizmet etmek, Türkiye'nin şanını yüceltmek olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İyilik, mazlum ve mağdurlara yardım eli uzatmaktır. Biz iyiye talibiz, zora talibiz. Biz, hak bildiğimiz yolda son nefesimize kadar yürümeye talibiz. Bir başka gönül sultanımız Yunus Emre'nin dediği gibi 'yol odur ki doğru vara, göz odur ki hakkı göre, er odur alçakta dura, yüceden bakan göz değil.' Evet, kimseye yüceden bakmadan, kibirlenmeden, tekebbüre kapılmadan, gecemizi gündüzümüze katarak aziz milletimizin hizmetindeyiz. Eksiklerimiz, yapmayı çok istediğimiz halde irademiz dışında ortaya çıkan sebepler dolayısıyla yapamadıklarımız elbette oluyor ama gayretimizi ve samimiyetimizi 86 milyonun tamamı çok iyi biliyor."
"ÜLKEMİZİ YARIM ASIRLIK PRANGALARINDAN KURTARMAK İÇİN ÇABA İÇERİSİNDEYİZ"
Erdoğan, milletin sorunlarına ve sıkıntılarına çözüm üretme iradelerinin ilk günkü gibi diri, canlı, güçlü olduğunu dile getirdi.
"Türkiye'nin itibarını artırmak, Türkiye'yi kardeşlikle büyütmek, Türkiye Yüzyılı'nı menziline suhuletle ulaştırmak, bölücü terör gibi ülkemizi yarım asırlık prangalarından kurtarmak için çok boyutlu bir çaba içerisindeyiz." ifadelerini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunun için riske girilmesi gerekiyorsa giriyoruz. Mücadele edilmesi gerekiyorsa ediyoruz. Kuvvet kullanılması gerekiyorsa kullanıyoruz. Konuşulması, görüşülmesi gerekiyorsa bunu da çekinmeden yapıyoruz. Şunu milletim bilsin ki biz asla siyasi ikbal peşinde değiliz. Biz milletin ve memleketin istikbalini garantiye almanın peşindeyiz. Terörsüz Türkiye sürecimizde evlatlarımıza üzerinde mutlu, müreffeh ve huzurla yaşayacakları bir ülke bırakmanın peşindeyiz. Derdimiz millet, sevdamız Türkiye'dir. Ne yapıyorsak 86 milyonun birliği, dirliği, huzuru için yapıyoruz. Ne yapıyorsak Türkiye'yi muzaffer ve muvaffak kılmak için yapıyoruz."
TEMMUZ GÜNDEMİNİ DEĞERLENDİRDİ
Başkan Erdoğan, son kabine toplantısından bu yana içeride ve dışarıda birçok programa, etkinliğe, toplantıya ve zirveye iştirak ettiklerini ifade etti.
1 Temmuz'da AK Parti'nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısının 172'ncisini düzenlediklerini anımsatan Erdoğan, aynı gün Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Reisi Rüstem Minnihanov'u parti genel merkezinde misafir ettiklerini belirtti.
Ertesi gün AK Parti Kadın Kolları Liderlik Akademisi vesilesiyle hanım kardeşleriyle bir araya geldiklerini aktaran Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Aynı gün Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmut Meşhedani ve heyeti ile çok verimli bir görüşmemiz oldu. 4 Temmuz'da Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın 17. Zirvesi'ne katılmak üzere Azerbaycan'ın Hankendi kentindeydik. 30 yıllık işgalin ardından özgürlüğüne kavuşan Karabağ, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev kardeşimin liderliğinde yaralarını süratle sarıyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar'ın da zirveye iştiraki ayrıca anlamlıydı. Buradan bir kez daha sıcak ev sahipliği için İlham kardeşime teşekkür ediyorum. 8 Temmuz Salı günü büyükelçilerin güven mektubu takdim töreni vardı. Ertesi gün ise partimizin son grup toplantısını gerçekleştirerek gündeme dair değerlendirmelerimizi paylaştık."
"KRİTİK MESELELERİ ENİNE BOYUNA DEĞERLENDİRDİK"
Erdoğan, hafta sonu 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nı yapmak üzere Kızılcahamam'da olduklarını hatırlattı.
AK Parti'nin en geniş manada kurmay kadrosuyla iki gün boyunca önemli istişarelerinin olduğunu ifade eden Erdoğan, açılış ve kapanış hitabında başta "Terörsüz Türkiye" süreci olmak üzere ülkenin en kritik meselelerini enine boyuna değerlendirdiklerini söyledi.
Erdoğan, konuşmalarında ayrıca yeni dönemin tarihi, siyasi, fikri çerçevesini çizdiklerini, bundan yine birilerinin rahatsız olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Bilhassa Türk, Kürt, Arap ittifakına yönelik mesajlarımız, dışarıda kandan ve çatışmalardan beslenenleri, içeride ise tek parti faşizminin günümüz temsilcilerini ciddi manada tedirgin etti. Çıktılar, sanki suçmuş, kabahatmiş gibi bizi ümmetçilikle itham ettiler. 'Cumhuriyet tehdit altında' diyerek korku yaymaya çalıştılar. Son beş gündür öyle saçma argümanlar, öyle absürt iddialar duyduk ki bütün bu saçmalıkları anlatmaya cehalet ifadesi bile yetersiz kalıyor. Ne millet kavramından ne ümmet mefhumundan haberdarlar. İkisini birbirinin zıddı görecek kadar da bilgisizler. Türk milletinin birliğini, beraberliğini savunurken Müslümanların evrensel kardeşliğini de savunmanın mümkün olduğunu, hatta bunun bizim için bir görev olduğunu anlamayacak kadar izansızlar, milletten ve milletin inanç dünyasından kopuk durumdalar."
Bütün bu hazımsızlığın işaretlerini sadece Kızılcahamam konuşmasına verilen histerik tepkilerde değil, LGS tartışmasında da gördüklerini dile getiren Erdoğan, "Sınavda başarı gösteren öğrenci sayısı üzerinden günlerdir söylemedik yalan bırakmadılar. Burada da tartışma hemen İmam Hatip düşmanlığına evrildi. İmam hatipliyim ya, buralara kadar işi savurdular. Öyle ki Bursa'daki bir imam hatip ortaokulunun astığı tebrik pankartını çarpıtarak pırıl pırıl evlatlarımız maalesef hedef gösterildi." diye konuştu.
"BU ÜLKENİN KALBİ VE ZİHNİ TERTEMİZ ÇOCUKLARINI ARTIK LÜTFEN RAHAT BIRAKIN"
Erdoğan, Bakanlığın gerekli bilgileri şeffaf bir şekilde paylaşmasına rağmen 13-14 yaşındaki çocukların temiz, saf, masum duygularının istismar edildiğini belirtti.
Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bütün sınavlarda güvenliğin en üst düzeyde sağlanması bizim olmazsa olmazımızdır. Hiçbir evladımızın emeğinin, umutlarının heba edilmesine izin vermeyiz. Bu hususta her zaman dikkatli olduk, çok titiz davrandık, tavizsiz bir duruş sergiledik. Türkiye, sınav güvenliği konusunda parmakla gösterilen bir ülkedir. Her yıl milyonlarca evladımızın, gencimizin, insanımızın girdiği sınavları hamdolsun hiçbir sorunla karşılaşmadan yapıyoruz.
Hal böyleyken ortaokul öğrencisinin duygularını manipüle ederek siyaset yapan zihniyet, aciz, özellikle de kötücül, siyaseten müflis ve müfsit bir zihniyettir. Siyasetin limanı ahlaktır, vicdandır. Siyasetin de itibarı, ilkeleri, gözetmesi gereken hudutları vardır. Bunlara riayet etmek, muhalif, iktidar fark etmeksizin hepimizin görevidir. Kimsenin evlatlarımızın duygularıyla oynamaya hakkı yoktur. Kimsenin çocuklarının eğitimi için her türlü fedakarlığa katlanan anne babaların hissiyatıyla oynamaya hakkı yoktur ve olamaz."
Duyumla, dedikoduyla, spekülasyonla siyaset yapılmayacağının altını çizen Erdoğan, böylesine hassas bir konuda ise hiç yapılmayacağını vurguladı.