Başkan Erdoğan İsrail'e "Gazze" tepkisi: Kendilerini dev aynasında gören zalimler mutlaka kaybedecek
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Mezuniyet Töreni'nde açıklamalarda bulundu. İsrail'in Gazze'ye yönelik insanlık dışı saldırılarına tepki gösteren Başkan Erdoğan, "Kendilerini dev aynasında gören zalimler mutlaka kaybedecek, rezil olup gidecekler. Mazlumların oluk oluk kanlarını dökenler o kanlarda boğulacaktır. Filistinli kardeşlerimizin hesabı eninde sonunda sorulacak." ifadelerini kullandı.
Son dakika haberleri: Başkan Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Stadyumu'nda düzenlenen Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Mezuniyet Töreni'ne katıldı.
Başkan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, ülkenin dört bir yanında ve denizlerde yüksek vazife şuuruyla çalışan jandarma ve sahil güvenlik teşkilatının her bir mensubuna selam ve sevgilerini gönderdi.
Yurt içinde ve yurt dışında devletin bekası, milletin huzuru için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan güvenlik güçlerine Allah'tan üstün başarılar niyaz eden Erdoğan, zorlu ve nitelikli bir eğitim sürecini başarıyla nihayete erdiren gençleri canı gönülden tebrik etti.
Erdoğan, subay ve astsubayları devletine sadakat, milletine muhabbet, bayrağını hürmet anlayışıyla eğiten hocalara ve tecrübeleriyle kılavuzluk eden tüm komutanlara da teşekkürlerini iletti.
"ŞU TABLO, TÜRKİYE'NİN GÜVENLİK DUVARIDIR"
Kalplerinde vatan ve millet sevgisi, gözlerinde ahlak, erdem ve cesaretin keskin ışıltısını taşıyan gençleri yetiştiren anne, babaların hepsine ayrı ayrı şükranlarını sunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yürekleri Türkiye için atan bu evlatlarımızın heyecanına ortak olmaktan ayrı bir mutluluk duyduğumu özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün 881'i subay, 4 bin 130'u astsubay olmak üzere 2024-2025 eğitim öğretim dönemini başarıyla tamamlayan 5 bin 11 kardeşimizi hep birlikte mezun ediyoruz. Aynı zamanda dost ve kardeş ülkelerden gelerek akademide öğrenim gören 15 subayımızın mezuniyet heyecanına iştirak ediyoruz. Dereceye giren kardeşlerimiz başta olmak üzere, mezuniyet diplomalarını alan 5 bin 11 subay ve astsubayımızın her birini tebrik ediyorum. Bugün, üniformalarını vakar, cesaret ve sorumlulukla kuşanan siz gençlerimizin tek tek alınlarından öpüyorum. Karşımdaki şu tablo kararlılığın resmidir. Şu tablo, Türkiye'nin güvenlik duvarıdır. Şu tablo, yarınlarınız için bir söz, bugünümüz için bir güvencedir. Her birinizle en az aileleriniz, komutanlarınız, hocalarımız kadar gurur duyuyorum."
Jandarma ve sahil güvenlik teşkilatının farklı birimlerinde, cennet vatanın dört bir yanında vazife üstlenecek subay ve astsubaylara başarılarla dolu bir meslek hayatı dileyen Erdoğan, "Hem ülkelerine hem de kardeşliğimize çok önemli katkılar yapacaklarından emin olduğum 15 misafir subayımıza da başarı dileklerimi iletiyorum. Memleketlerine döndüklerinde, ailelerine ve mesai arkadaşlarına bizden selam götürmelerini kendilerinden bilhassa rica ediyorum." diye konuştu.
"ŞEHİT VE GAZİLERİMİZİN MUKADDES EMANETİNE DÖRT ELLE SAHİP ÇIKTIK"
Türkiye Cumhuriyeti'nin geçmişi ve geleneği olan bir devlet olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu aziz millet, binlerce yıllık köklü, güçlü ve şerefli bir maziye sahiptir. Bizler Anadolu'ya dün gelmedik, tarih sahnesine de dün çıkmadık. Eserlerimizde, değerlerimizde, erdemlerimizde çok geniş bir coğrafyayı adım adım, nakış nakış işledik. Asırlar boyunca barışın, huzurun, adaletin, adaletin sancaktarı olduk. Ezan-ı Muhammedi'ler gök kubbede ebediyen yankılansın, nazlı hilal şafaklar gibi dalgalansın.
Bunu düşünerek gerektiğinde serden geçtik. Bizi buradan çıkarmaya çalışanlar oldu. Ufkumuzu karartmaya, hürriyetimizi elimizden almaya kalkanlar oldu. Kardeşliğimizi bozmaya, aramıza nifak duvarları örmeye yeltenenler oldu. Kimi zaman işgal ordularıyla bunu yapmaya çalıştılar. Kimi zaman da ülkemizdeki maşalarını harekete geçirdiler. Önce 17-25 Aralık'ta, ardından 15 Temmuz'da, 40 yıl boyunca besleyip büyüttükleri militanlarını üzerimize saldırdılar. Hamdolsun, sarsılmaz bir iman ve iradeyle hepsini tek tek püskürttük. 'İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür'. Şehit ve gazilerimizin mukaddes emanetine dört elle sahip çıktık. Son 23 yılda yaşadığımız nice saldırıda bir, beraber olduk, sırt sırta verdik. Sonunda vatanımıza göz dikenleri hüsrana uğrattık."
Türk tarihindeki iki önemli dönüm noktasının dün yıl dönümü olduğunu hatırlatan Erdoğan, tarih sayfalarına silinmez bir mürekkeple yazılan Malazgirt Zaferi'nin 954'üncü seneidevriyesini gururla idrak ettiklerini ve yine aynı gün, bağımsızlık iradelerinin simgesi olan Büyük Taarruz'un 103'üncü yıl dönümünü iftiharla andıklarını söyledi.
Erdoğan, 3 gün sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 103'üncü yılını coşkuyla kutlayacaklarını, parlak zaferlerle dolu şanlı maziden aldıkları ilhamla istikbali inşa ettiklerini belirterek, "Biz, ülkemizdeki tek parti zihniyetinin temsilcileri gibi tarihimizi 100 sene önceden başlatmıyoruz. Tam tersine, tarihimizin tamamını baş tacı ediyoruz." diye konuştu.
Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Selçuklu ve Osmanlı ile Cumhuriyet'imizi karşı karşıya getirmeye çalışan köksüzlere rağmen, Anadolu'daki 1000 yıllık varlığımızın bütün aşamalarını sahipleniyoruz. Şunu unutmayalım, bir ağacın kökü ne kadar derinlere inerse, gövdesi de o kadar sağlam olur. Gövdesi ne kadar sağlamsa, dalları da o derece geniş ve kuşatıcı olur. Biz hamdolsun, kökü de gövdesi de dalları da sapasağlam bir milletiz. Daha nice asırlar boyunca öz yurdumuzda özgürce yaşamaya inşallah devam edeceğiz. Bu topraklardaki bin yıllık varlığımızı daha nice zaferle nice destanla süsleyecek, gelecek nesillere büyük ve güçlü bir Türkiye bırakacağız."