SABAH olmasaydı gerçekler karanlıkta kalacaktı

SABAH olmasaydı gerçekler karanlıkta kalacaktı

Medyadaki rakiplerinin Türkiye'ye yönelik operasyonlar karşısında suspus olduğu bir dönemde SABAH, cesur yayınlarıyla bu operasyonları ifşa etti.

Korkmadık, yılmadık.

Estirilen yalan fırtınalarına yelken açmadık.

Dik durduk, iftiralara ve şantajlara boyun eğmedik.

Gerçekleri boğmaya çalışanlara karşı usanmadan mücadele verdik.

Manşetlerimizle toplumu aydınlatma görevimizi hiç unutmadık.

Medya dünyasında birçok yeniliğin öncüsü olan SABAH, okurlarından aldığı güçle milli duruşundan hiç taviz vermedi.

Dile kolay, tam 40 yıl. SABAH ilk yayınlandığı gündeki habercilik anlayışıyla ve gerçeklerin peşinde ısrarlı takipçiliğiyle yoluna devam ediyor.

***

SABAH, son 20 yılda Türkiye ile birlikte çok badireler atlattı.

Ülkede yaşanan olumsuzluklardan gazetemizin de etkilenmemesi mümkün değildi. Millete yönelik her türlü art niyetli girişim SABAH'ı da doğrudan etkiledi.

Çünkü SABAH, milletin gazetesiydi, milletin ta kendisiydi.

Bu inanç ve bilinçle gazeteciliğimizi yapmaya çalıştık.

Her zaman dinamik, her zaman uyanık olmaya çalıştık.

Halkı gerçeklerden haberdar etme misyonumuzu hep korkusuzca sürdürdük.

Heyecanımızdan bir şey kaybetmedik.

Türkiye'nin karşılaştığı zorluklarda ve ülkemize yönelik operasyonlarda sadece milletten yana olmayı tercih ettik.

***

Türkiye'nin demokrasisine, özgürlüklerimize ve insanımızın bu topraklarda mutlu ve refah içerisinde yaşama çabasına kastedildi.

Art arda ihanet planları devreye sokuldu. Büyüyen Türkiye'nin hedeflerine ulaşamaması için her yol denendi.

Şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemler devreye sokuldu.

Gezi olaylarıyla başlayıp 17-25 Aralık emniyet ve yargı darbesine kadar uzanan süreçte SABAH, Türkiye'ye kurulan tuzakları gördü.

Cesur manşetleriyle topluma ezberletilmeye çalışılan yalanlara gerçek bilgiyle meydan okudu.

***

2012 yılının şubat ayında yaşanan MİT operasyonu, devletin kılcal damarlarına sızan Fetullahçı Terör Örgütü'nün kötü niyetini ortaya koymaya yetti.

Siyaseti itibarsızlaştırarak seçilmiş hükümete yani milli iradeye kılıç çeken bu hain oluşum, Türkiye'nin maddi ve manevi enerjisini çalan Gezi eylemlerinin tam ortasındaydı. Sütre gerisinden Gezi'yi organize edenler, açığa çıkmamak için çok mücadele verdi.

SABAH, ihanet örgütünün ajandasını erkenden deşifre etti.

Ve Turkuvaz Medya Grubu ile SABAH, Türkiye düşmanlarının hedef tahtasına oturtuldu. Akıl almaz iftira ve yalanlarla grubumuzun en üst düzey yöneticilerinden yazarlarına kadar herkes linç kampanyasına maruz kaldı. Çünkü şunu biliyorlardı: SABAH susarsa hedeflerine daha kolay ulaşacaklardı.

Fırtınalı günlerde medyanın amiral gemisi SABAH'ı sakin limanlara ulaştırmak zordu.

Ancak hesap edemedikleri bir şey vardı.

SABAH emin ellerdeydi. Turkuvaz Medya Yönetim Kurulu Başkan Vekili Serhat Albayrak'ın kaptanlığında SABAH, fırtınalı günlerden alnının akıyla çıkmasını bildi.

İlkelerimiz belliydi: Milli duruştan taviz vermemek ve gerçekleri dile getirerek halkı doğru haberlerle aydınlatmak.

***

SABAH, Türkiye'ye kâbus gibi çöken Gezi eylemlerinde rakiplerinden ayrıştı. Gezi'nin amacını ve arka planını deşifre etti. Siyasi iradenin dik duruşu ile medya grubumuza bağlı A Haber, ATV ve SABAH'ın yayınları Gezi tuzağını bozdu. İhanet odaklarının hamleleri Gezi'yle sınırlı kalmadı... Gezi kalkışmasından umduğunu bulamayanlar bu kez yargı ve emniyetin içine yerleştirdikleri aparatlarıyla 17-25 Aralık operasyonuna soyundu.

Türkiye'nin ekonomik kalkınmasının önünü açacak devasa projeleri üzerinden yolsuzluk iftirasıyla Gezi kalkışmasını boşa çıkartan hükümete yeni bir savaş açtılar.

Rakip medya kuruluşlarının en kritik yerlerinde görev yapan FETÖ'cüler için harekete geçme zamanıydı.

Gazetecilik maskelerini çıkartıp bir anda örgütten aldıkları talimatla kamuoyunu yalan ve iftira dolu haberlerle zehirlemeye çalıştılar.

Doğru bildiğimizi yaptık. FETÖ ihanet planını gördük. Yolsuzluk masalıyla başlayan iftira sarmalının nereye evrileceğini kamuoyuna duyurduk. Örgüt üyesi militan savcıları, emniyete çöreklenmiş, talimatları FETÖ'den alan polisleri tek tek deşifre ettik.

Medyanın milli duruşunun önemi o zor günlerde bir kez daha ortaya çıktı.

FETÖ ihanet örgütüne yönelik kararlı yayınlarımız birilerini fena hâlde rahatsız etti. Devlete sızan hain şebekeyle ilgili yayınlarımıza dudak bükenler, bizi "Bunları çok abartıyorsunuz" sözleriyle eleştirmeye başladı. Ancak sular durulduktan, Türkiye bu ihanet çemberini kırdıktan sonra "Haklıymışsınız" deme cesaretini gösterdiler.

***

17-25 Aralık yargı-emniyet kumpası boşa çıkınca yine boş durmadılar...

Girdiği her seçimden zaferle çıkan iktidarı yıpratmak için bütün yolları denediler, ancak yine başaramadılar.

Türkiye'yi ele geçirme hevesi kursağında kalan ihanet örgütü, 2016 yılında bu kez ordu içerisine yerleştirdiği hainleri devreye soktu. 15 Temmuz ihanetinin fitilini ateşlediler.

Millet artık meselenin farkındaydı. 15 Temmuz ihanet gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla milyonlar sokaklara döküldü.

Kadınlar, gençler, analar, babalar kendi iradelerine uzanan darbeci eli o gece kırdı.

İhanet kurşunları 252 vatan evladını şehit etti. Binlercesi yaralanarak gazilik şerefine erişti. Türkiye'yi ihanet odaklarına teslim etmemeye kararlı binlerce vatandaş, göğsünü tanklara, bombalara siper etti. Yaşanan adeta yeni bir Kurtuluş Savaşı'ydı. Milletin imanı, vatan sevgisi, özgürlük aşkı, eli silahlı hainleri durdurmaya yetti.

Muhteşem direniş gecesinin kazananı millet oldu. Millet iradesini gasp etmek isteyen alçaklara büyük bir ders verildi.

***

Asrın ihanetinin üzerinden 9 yıl geçti. İhaneti unutmadık, unutturmadık.

SABAH, 9 yıldır 15 Temmuz'la ilgili gerçekleri ısrarla anlatmaya devam etti. Şehitlerimizin ve gazilerimizin hatıralarına sahip çıktı.

Ankara Gölbaşı'nda, Genelkurmay Başkanlığı'nda, Külliye önünde, Kahramankazan'da, İstanbul Saraçhane Meydanı'nda, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Çengelköy'de bedenlerini vatana siper eden aziz şehitlerimizi haberlerimizle, aileleriyle yaptığımız röportajlarla sürekli diri tuttuk.

Gölbaşı'nda 52 özel harekât polisi arkadaşıyla birlikte şehit düşen Cennet Yiğit'in babası Yahya Kemal Yiğit, "Sabah olmasaydı gerçekleri karartacaklardı. Bizi yalana boğacaklardı" demişti. Acılı babanın bu çarpıcı tespiti, sadece SABAH'ın hakkını teslim etmekle kalmıyor, gazetemizin alçak darbe girişimiyle ilgili kamuoyunu nasıl aydınlattığını da gözler önüne seriyordu.

Evlatlarını vatan uğruna şehit veren Cennet Yiğit'in ailesi, Kayseri'deki mütevazı evlerinin giriş katını, kahraman kızlarının hatıra olarak geride bıraktığı eşyalarını bir araya getirerek küçük bir anı müze yapmışlardı.

Müzenin bir duvarını ise SABAH'ın 15 Temmuz'la ilgili manşetleri ve haberleri süslüyordu. Bu fotoğraf bizim için gurur tablosuydu. SABAH, Türkiye'nin, demokrasinin ve bizi biz yapan değerlerin yanında durmakla şehit yakınlarının, gazilerimizin ve halkın yüreğinde yer etmişti.

Son 20 yılda Türkiye büyük bir değişim yaşadı. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan milli savunmaya kadar birçok alanda Türkiye devrim niteliğinde işlere imza attı.

SABAH, yayınlarıyla bu büyük değişimi sonuna kadar destekledi. Her zaman demokrasinin ve özgürlüklerin yanında durdu. Halkın iradesine ipotek koymak isteyenlere karşı sert yayınlar yaptı. Bu tutumumuzda haklıydık. Halkın iradesiyle sandıktan çıkan iktidarlara sallanan parmaklar kırılmalıydı. Kırıldı da.

***

Belediyeleri saran yolsuzluk ve rüşvet ahtapotunu da SABAH deşifre etti. Bilecik Belediyesi ile başlayan yolsuzluk ve rüşvet ağını açığa çıkaran yayınlarımız, İstanbul ve diğer büyükşehirlere kadar uzandı. Bir takım medyanın görmezden geldiği milyarlarca lirayı bulan rüşvet ve hırsızlıklara göz yumamazdık... Yummadık da.

Belgeleriyle hepsini teker teker deşifre ettik. Halkın parasını hortumlayanlar yargıda hesap vermeye başladı. "İftira atıyorsunuz" diyenler ise şimdi suspus.

Belediyeleri saran yolsuzluk ve rüşvet ağını ifşa eden manşetlerimiz, sadece SABAH'ı beğenerek okuyan okurlarımıza değil, bizi ağır sözlerle eleştiren siyasetçilere de referans oluyor.

***

Yayın hayatına başladığı günden bu yana demokrasinin, insan haklarının, özgürlüklerin yanında saf tutan SABAH, kadınlarımıza ve çocuklarımıza yönelik şiddet olaylarının sona ermesi için de büyük bir sorumluluk bilinciyle yayın yapıyor. Kadın cinayetlerine yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla sorumlu yayınlarını sürdürüyor.

***

Siyonist İsrail devleti, Gazze'de iki yıldır binlerce Filistinli masumu katletti, katlediyor. Yaşanan soykırımın en büyük mağduru ise çocuklar ve kadınlar. Manşetlerimizle iki yıldır ara vermeden bu insanlık trajedisini gündemde tutmaya çalışıyoruz.

***

Acı tatlı hatıralarla 40 yılı geride bıraktık. Bu 40 yılın 20 yılında çeşitli olaylara tanıklık ettik. Bugün aramızda olmayan birçok çalışanımızla hatıralar biriktirdik.

SABAH, dijitalleşen dünyada, bilgi kirliliğinin zihinleri kararttığı böyle bir dönemde gerçek habercilik misyonunu sürdürmeye devam ediyor. Hayata veda eden arkadaşlarımıza rahmet diliyor, bizi yalnız bırakmayan Türkiye sevdalısı okurlarımıza içten teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Dünden daha güçlüyüz... Kararlıyız... SABAH'ın lider ve objektif habercilik bayrağını daha da ileriye taşıyacağız.