Ege ve Akdeniz’de hakkımızı yedirmeyiz

Başkan Erdoğan, AK Parti'nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu: İster Doğu Akdeniz'de, ister Ege'de, isterse başka bir yerde olsun; biz ne hak yeriz ne de hakkımızı yediririz. Anlaşmalar yapılabilir, imzalar atılabilir. Bunların hiçbiri bizi bağlamaz, bizim politikamızı değiştirmez...

Ege ve Akdeniz’de hakkımızı yedirmeyiz

AK Parti Kongre Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda Başkan Recep Tayyip Erdoğan gündemdeki konulara dair önemli mesajlar verdi:

HEPSİNİ BOZGUNA UĞRATTIK: Bize ömür biçenler oldu, "hasta adam" diyenler oldu, harim-i ismetimize el uzatmaya cüret edenler oldu. Asrın başında Çanakkale'de, daha sonra Milli Mücadele'de, en son 15 Temmuz'da istiklal ve istikbalimize kastedenler çıktı. Hepsini bozguna uğrattık. İman dolu göğsümüzle "Ehli Salib"in heveslerini kursaklarında bıraktık. Herkes bilsin ki biz dün olduğu gibi bugün de sulhu sükûndan yanayız. Ama bu demek değildir ki haksızlığa rıza gösterir, zulme sessiz kalırız. İster Doğu Akdeniz'de, ister Ege'de, isterse başka bir yerde olsun; biz ne hak yeriz, ne de hakkımızı yediririz.

OYUNA GELMEDİK, GELMEYECEĞİZ: Kıbrıs Türkü'nün hak ve çıkarlarının gasp edilmesine de müsaade etmeyiz. Anlaşmalar yapılabilir, imzalar atılabilir, sipariş sorularla çeşitli mesajlar da verilebilir. Bunların hiçbiri bizi bağlamaz, bizim politikamızı değiştirmez. Elinde 70 binden fazla Filistinli kardeşimizin kanı olanların hadsizliklerinin bizim nazarımızda teneke tıngırtısından farkı yoktur ve olamaz. Oyuna gelmedik, gelmeyeceğiz. Tahriklere kapılmadık, kapılmayacağız. Türkiye olarak, uluslararası hukuk ve ikili anlaşmalarımız çerçevesinde, tarihi tecrübemize ve köklü devlet geleneğimize yakışır şekilde; vakarla, basiretle, sağduyuyla, sükûnetle hareket etmeye devam edeceğiz.

BÖLGEMİZDE BARIŞ VE İSTİKRAR KUŞAĞININ TESİS EDİLMESİ İÇİN AZİMLE DEVAM EDECEĞİZ: Türkiye, sonunda huzurun, güvenliğin, kalkınmanın ve refahın olduğu bir yola girmiştir; inşallah bu yolu sonuna kadar sabırla yürüyecektir. Ne terörden beslenenlerin, ne coğrafyamızı kan gölüne çevirmek isteyen katliam şebekelerinin tuzakları, ne de bu şebekelerin kayığına binmeye hevesli marjinal unsurların provokasyonları buna engel olamayacaktır. Ortak tarih, ortak gelecek vizyonu ekseninde kardeşliğimizin güçlenmesi, bölgemizde barış ve istikrar kuşağının tesis edilmesi için ne yapmamız gerekiyorsa yapmaya, inşallah azimle devam edeceğiz.

ÇOK GÜÇLÜ BİR AK PARTİ'YE VE CUMHUR İTTİFAKI'NA İHTİYAÇ VAR: Türkiye'nin çok güçlü bir AK Parti'ye ve Cumhur İttifakı'na ihtiyacı var. Bizim de saflarımızı genişletmeye, muhabbetimizi güçlendirmeye, birlik ve beraberliğimizi kuvvetlendirmeye ihtiyacımız var. Siyaseti bir hizmet aracı olarak değil, bir rant vasıtası olarak görenlerin belediyeleri ne duruma düşürdüklerini sizler de takip ediyorsunuz. 86 milyonun kaderini, gözlerini rant hırsı bürümüş kifayetsizlerin insafına terk etmeyeceğiz. Sizlerden omuzlarınızdaki yükün bilinciyle daha fazla çalışmanızı, daha fazla eser ve hizmet üretmenizi bekliyorum. Milletin bir kör kuruşunu dahi boşa harcamadan, tek bir lirasına dahi kirli ellerin uzanmasına müsaade etmeden çalışacağız, koşturacağız.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİNE ASLA SİYASİ HESAP OLARAK BAKMADIK: Terörsüz Türkiye sürecimizde mesafe katettikçe, sınırlarımız dışında da karamsarlık havası dağılmaya; Arap, Kürt, Türkmen, Sünni ve Şii kardeşlerimiz geleceklerine daha bir umutla bakmaya başladı. Biz de bu umutları güçlendirmek için üzerimize ne düşüyorsa, meşru daire içerisinde kalarak harfiyen yerine getiriyoruz. İstişareler neticesinde "efrâdını câmi ağyârını mâni" bir anlayışla hazırladığımız raporumuzu geçen hafta Komisyona teslim ettik. İttifak ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi de büyük emek verildiği anlaşılan raporunu Komisyona takdim etti. Cumhur İttifakı olarak, ilk günden itibaren yapıcı, kuşatıcı, makul, mutedil ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimsedik. Sözümüzü ölçerek, biçerek, tartarak, bir değil bin kez düşünerek sarf ettik. 86 milyonun emanetini taşıdığımızın bilinciyle çok dikkatli, çok serinkanlı; ama bir o kadar da samimi ve kararlı bir politika takip ediyoruz. Biz, asla siyasi ikbal peşinde değiliz. Bu sürece siyasi hesap zaviyesinden de bakmıyoruz.

FIRSAT PENCERESİ ARDINA KADAR AÇILACAK: Türkiye'nin önünde aralanan bu tarihi fırsat penceresini ardına kadar açıp ülkemizi terör belasından ilanihaye kurtarmanın gayretindeyiz. Bunu da şehitlerimizin ruhunu incitmeden, onların kemiklerini sızlatmadan, tabuta sığmayan o kahramanların aziz hatıralarına gölge düşürmeden yerine getirmenin çabasındayız. Ne şehit yakınlarımızı ne de gazilerimizi rahatsız edecek hiçbir girişime, söze, tavır, eyleme fırsat vermedik ve vermeyeceğiz. Ne bizim ne de Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin böyle bir girişim içinde bulunması zaten düşünülemez. Ne yapıyorsak, Türkiye için, Türkiye'nin selameti için yapıyoruz. Birileri görmese de milletimiz bizim hüsnüniyetimizi görüyor. Birileri anlamasa da 86 milyon bizim neyi başarmaya çalıştığımızı anlıyor.

ELİM HADİSE BİZİ DERİNDEN ÜZDÜ

"Ankara'dan Trablus'a giderken Haymana ilçemiz yakınlarında kaza-kırıma uğrayan uçakta vefat eden Libya heyetine Rabb'imden rahmet niyaz ediyor; Libya halkına, Silahlı Kuvvetleri'ne ve hükümetine başsağlığı diliyorum. Bizleri derinden üzen elim hadiseyle ilgili gerekli tahkikat başlatılmıştır; safahatına dair bilgilendirme ilgili bakanlıklarımız tarafından yapılacaktır."

GAZZE'Yİ ASLA YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ

GAZZE'DEKİ kardeşlerimiz başta olmak üzere, mazlumları da ihmal etmeyeceğiz. 11 Ekim'den beri Gazze'de ateşkes tesis edilmiş olsa dahi, İsrail'in enkaza çevirdiği yerleşim yerlerinde sıkıntılar halen devam ediyor. Havaların soğuması ve yağışların başlamasıyla birlikte Gazze halkının yükü daha da artmış durumda. Gazze'de şiddetli yağmurun etkisiyle su altında kalan çadırları; aşırı soğuk sebebiyle hipotermi geçiren bebek ve çocukları, hepimiz içimiz yanarak takip ediyoruz. Mutabakata göre günlük 600 TIR'ın Gazze'ye giriş yapması gerekiyordu. Ancak İsrail, böyle insani bir meselede bile sözünü tutmuyor, insani yardım girişlerine uyduruk bahanelerle sürekli zorluk ve engel çıkarıyor. Biz, bunlara rağmen elimizdeki tüm imkânları seferber etmek suretiyle Gazzeli mazlumların yanında olmaya çalışıyoruz. Geçen hafta, 1300 ton insani yardım malzemesi taşıyan 19'uncu İyilik Gemimiz Mısır'a ulaştı. İsrail'in saldırılarının başladığı günden bu yana Gazze'ye gönderdiğimiz yardım miktarı 105 bin tona yaklaştı. Türkiye olarak; sinmeyeceğiz, susmayacağız, unutmayacağız; Gazzeli mazlumları hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız.

ÖZEL, YURTDIŞINDA MİLLETİMİZİ UTANDIRIYOR

Muhalefet, ülkenin her meselesinde olduğu gibi, terörsüz Türkiye raporunda da sukoyuvermiştir. Bu rotasızlığı yurtdışı ziyaretlerinde de görüyoruz. CHP Genel Başkanı Özel, her seyahatinde, başta CHP'li vatandaşlarımız olmak üzere, milletimizi mahcup ediyor, gaflarıyla ve skandallarıyla 86 milyonu utandırıyor. Gidiyor; utanmadan Türkiye'yi yabancılara şikâyet ediyor. Sosyalist Enternasyonal'deki yoldaşlarından "5 dakikalık" bir randevu koparabilmek için adeta yalvarıyor, eziliyor, onurunu ayaklar altına alıyor. Siyasi rakibimiz dahi olsa, biz CHP'nin, yabancılar karşısında zafiyet içinde olmasını istemeyiz.

MEZARLIKTA REZİLLİĞE TEPKİ: ALLAH AKIL FIKIR VERSİN

Sosyal medyaya yansıyan ve 2020'de çekildiği belirtilen görüntülerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve parti içinde Özel'in "ağabeyi" olarak anılan Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın Kamer Genç'i Tunceli'deki kabri başında rakılarla andığı ortaya çıkmıştı. Erdoğan bu görüntülere "Daha mezar başında nasıl davranacağından habersiz, kabristanda kadeh tokuşturmayı maharet zanneden birisinden, yurtdışında diplomatik temsil beklemek beyhude bir uğraştır. Kendi müteveffa milletvekiline saygı duymayan, millete saygı duyar mı? Allah bunlara akıl fikir versin.

TEŞKİLATA UYARI: ÇARŞIDA KASILARAK YÜRÜMEYİN

Mübarek 3 aylarda saha çalışmalarıyla, en tepeden en ücra birimimize kadar tek tek hane ziyareti, kahvehane buluşmaları, sivil toplum kuruluşları ve esnaf ziyaretleriyle yine milletimizle bir araya geleceğiz. Kibir, gurur, böbürlenme, sokakta, çarşıda kasılarak yürüme gibi karakter zafiyetleri bu çatı altında, Tayyip Erdoğan'la yol arkadaşlığı yapan hiç kimseye yakışmaz. Buna, en başta AK Parti Genel Başkanı olarak biz izin vermeyiz. Milletle arasına mesafe koyan, bizimle arasına mesafe koymuş demektir.

ASGARİ ÜCRET DESTEĞİNİ ARTIRDIK

2026 yılı için 28 bin 75 lira olarak açıklanan yeni asgari ücret hayırlı olsun. Geçtiğimiz yıla göre yüzde 27 oranında artırmış oluyoruz. Geçtiğimiz yıl bin lira olarak uyguladığımız asgari ücret desteğini önümüzdeki yıl 1270 lira olarak uygulamayı sürdüreceğiz. Emekçimizin, çalışanımızın, işverenimizin yanında olacağız.