Ali Şen yoğun bakımda! Fenerbahçe’nin efsane Başkanı konuşamıyor ve kimseyi tanımıyor!
SABAH Gazetesi Yazarı Yavuz Donat, Fenerbahçe Spor Kulübü eski Başkanı Ali Şen'in, yoğun bakıma kaldırıldığını yazdı. Üzücü haberi bugünkü köşe yazısında duyuran Donat, Ali Şen’in kimseyi tanımadığını ve konuşamadığını açıkladı. Donat, Şen ile olan anılarını ise duygu dolu sözlerle anlattı. İşte Donat’ın yazısı…
Fenerbahçe'nin efsane başkanıydı... Sarı-lacivert tribünlerden öyle bir slogan yükselirdi ki... Yer gök inlerdi:
"Ali Şen başkan, Fenerbahçe şampiyon."
Vefa... Onun diğer adıydı.
Süleyman Demirel'in yasaklı günlerinde... Yanındaydı.
1987... Seçim kampanyası... Uçağını... Helikopterini... İmkânlarını... Demirel'in partisine (Doğru Yol Partisi) tahsis etmişti... Para, pul istemeden... O günleri en iyi Cavit Çağlar bilir.
Kenan Evren'in, Bodrum'daki son dönemleri... Eskiden, makamına topuk selamıyla girenler, artık ne arıyor ne soruyorlardı.
Darbe lideri iken... Cumhurbaşkanı iken... Yere göğe sığdıramayanların bir kısmı, "Asın bu faşisti" diyorlardı.
Ali Şen ise... Evinde... Boşnak böreği yaptırıp, ona götürüyordu:
"Paşam siz çok seversiniz."
Kenan Evren'in yaş günü... Bodrum... Ali Baba'nın evi... Havuz başı... Üzerinde, Türkiye haritası olan koca bir pasta... Yaş günü kutlaması.
Fatih Hoca (Terim) da vardı.
Yolu Ankara'ya düştüğünde, mutlaka, SABAH Gazetesi'nde ziyaretime gelirdi.
Bir defasında, sarı-kırmızı işlemeli, Galatasaray ambleminin olduğu gümüş tabak hediye etmiştim.
"Galatasaray, bizim ezeli rakibimiz ama ebedi dostumuz" diyerek, almıştı.
Zaman... Su gibi akıp geçiverdi.
Geçen hafta... 13 Ağustos Çarşamba... Sevgili Orhan Keçeli ile birlikteydik... Ali Şen'in kadim dostu... Sırdaşı.
Dedim ki...
"Yapabileceğimiz bir şey var mı?"
Orhan, cevap verdi:
"Elimizden ne gelir? Dua etmekten başka."
Ali Baba... Aynı gün... Hastaneye kaldırıldı... Bodrum- Acıbadem... Yoğun bakımda.
Biz de hastanenin yolunu tuttuk.
Metin Şen... Vefalı oğul... Gözleri yaşlı... Hastane koridorlarında.
Sevgili Ali Şen... Espri küpü, şakacı... Sabahları uzun yürüyüşler yaptığımız dost... Şimdi konuşamıyor.
Ve kimseyi tanımıyor... Ne kadar acı.
Orhan Keçeli, koluma girdi:
"Kader... Yapabileceğimiz bir şey yok... Haydi gidelim... Allah, yardımcısı olsun..."
Evet... Kader... Ve kaderin çizdiği yol Acıbadem.
Allah'tan şifa diliyorum.