Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Düşmanlık yapana geri adım atmayız
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin hiçbir devlete kategorik düşmanlık beslemediğini ancak milli güvenliği hedef alan her girişime karşılık verileceğini vurguladı. Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kılıç kınından çıkarsa kaleme ve kelama yer kalmaz” sözlerini değerlendiren Fidan, “Bize düşmanlık yapıldığı zaman geri adım atmayız” mesajını verdi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Hakan Fidan, dünyanın gerçeklere dayalı "soykırım" olarak tanımladığı bir gerçekliğin olduğunu belirterek, "(İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu) Bu adamın aslında yapmaya çalıştığı kendi soykırımını kapatmak, başka bir şey değil." dedi. Fidan, "Şu anda bütün dünyanın bizim hissi veya ideolojik bir sebepten dolayı değil artık bütün dünyanın gerçeklere dayalı bir olgudan dolayı soykırım olarak tanımladığı bir gerçeklik var ortada. (Netanyahu'nun) Bu adamın aslında yapmaya çalıştığı kendi soykırımını kapatmak, başka bir şey değil. Bize başka bir şey söyleyerek gidiyor, Fransızlara başka türlü baskı yapıyor, Avustralyalılara başka türlü baskı yapıyor... Her ülkeye bir baskı mekanizması geliştirmiş durumda. Her ülkedeki siyonist lobiyi bir şekilde devreye sokarak onları kendi yerel siyasetleri üzerinden esir almaya çalışıyor." ifadelerini kullandı. Dünyada Yahudi toplumu içinde bir bölünme olduğuna dikkati çeken Fidan, Yahudilerden de vicdan sahibi olanların, "Bu soykırım, biz bunlardan beriyiz" ifadelerini kullandığını aktardı. Fidan, "Netanyahu'nun arkadaşlarıyla beraber ortaya koyduğu bu tarihsel çılgınlık, şu anda kendilerinin 60-70 sene önce kınadığı benzer çılgınlığın, Hitler çılgınlığının tekrarı." dedi.
Gazze'deki durum ve Cidde'deki İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı hakkındaki soruya yanıt veren Fidan, Filistin meselesinin, son iki yıldır Gazze'de yaşanan soykırımın "tüm Müslümanların, bütün dünyanın bir kanayan yarası ve bir vicdani muhasebe haline dönüşmüş durumda" olduğunu belirtti. Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonu, Türkiye'nin yürüttüğü diplomatik çabalar ve Türkiye'nin müttefikleriyle ortaya koyduğu faaliyetlerin Filistin konusundaki retoriği, dili ve anlatıyı değiştirdiğini belirterek, "Filistin meselesi ve İsrail'in dokunulmazlığı konusunda oluşan illüzyon, İsrail çevreleri tarafından bunlar yıllar içerisinde oluşturulmuştu, dağıldı gitti." dedi. Tüm dünyanın, "İsrail'in aslında hedefinin hiçbir zaman için kendi güvenliği" değil, "güvenlik maskesi altında aslında daha fazla toprak elde etme olduğunu" bildiğini kaydeden Fidan, bunun artık ortaya çıktığını söyledi. Bakan Fidan, "Biz dünyanın Filistin meselesinde ve Filistin üzerinden aslında oluşturulmuş başka daha büyük bir siyonist sistemin kuşatması altındaki dünya sisteminin nasıl çözümlerle baş başa olduğunu şu an görüyoruz. Aslında tarihi bir döneme şahitlik ediyoruz." ifadelerini kullandı. Tarihten ders çıkartılması gerektiğine işaret eden Fidan, "İsraillerin devleti var, devletimiz bunu çok önceden tanımış. Ama İsrail kendine 67 sınırlarıyla verilmiş sınırların çok ötesine giderek artık bir yayılmacılık ve işgal peşinde. Bu çok açık." değerlendirmesini yaptı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile görüşmesinin sorulması üzerine Fidan, mevkidaşıyla görüştüğü konulardan birinin de Gazze'de devam eden trajedi, soykırım ve açlığın durdurulması meselesi olduğunu belirtti. Fidan, Gazze'ye bir miktar insani yardımın girmeye başladığını belirterek, "Bu tabii ki sevindirici bir haber ama kesinlikle ve kesinlikle yeterli olmaktan çok uzak." dedi. İsrail'in politikasının Gazze'yi herhangi bir canlının yaşayabileceği yer olmaktan çıkarıp Gazzelileri adeta "tehcire" zorlamak olduğunu kaydeden Fidan, Gazze'deki durumla ilgili bölgedeki bütün ülkelerle çok ciddi temas halinde olduklarını dile getirdi. Fidan, ABD'nin İsrail'in uyguladığı politikaları "insanlık namına savunacak bir yer olmadığını" kendisinin de gördüğünü belirterek, "Ama İsrail'i durdurma ile ilgili en fazla elinde araç olan, baskı aracı olan ülke Amerika bunu yeterince kullanmıyor, kullanamıyor." diye konuştu. Bunun Amerika'nın kendi içinde uzun vadede büyük bir hesaplaşmayı getireceğini dile getiren Fidan, "Amerika'nın dünyaya deklare ettiği ne kadar değer varsa şu anda onu çiğneyen bir ülkenin kayıtsız şartsız savunucusu durumuna Amerika düşüyor. Tabii Amerika'nın muazzam derecede uluslararası repütasyonunu ve prestijini aşağıya çeken bir durum ve kafası çalışan, gerçekten Amerikan milliyetçisi olan Amerikalılar yani hep Amerika first derken aslında Amerika first değil İsrail first denildiğini, ülkedeki kurgulanmış politik sistemin politik figürleri ortaya çıkartırken aslında kayıtsız şartsız bu ideolojiye teslim olmaları gerektiği ortada." ifadelerini kullandı.