MERYEM GAYBERİ

MERYEM GAYBERİ

16 Ocak 2018, Salı

C-HDP oluyor da AK-MHP neden olmasın?

Siyasette rakibine karşı en sert sözlerle yüklenenler bile mesele 'devlet-millet' olunca ortak paydada buluşabilir. Siyasetin doğasında vardır bu. Özellikle Batı demokrasilerinde kanlı-bıçaklı olan partilerin, ülke menfaati söz konusu olduğunda birleştiğini görüyoruz.

Birileri, MHP lideri Bahçeli'nin, 15 Temmuz 2016'daki hain FETÖ'cü darbe girişiminden bu yana aldığı pozisyonu anlamamakta ısrar ediyor. Hâlbuki AK Parti ile MHP'nin, Türkiye'nin bekası söz konusu olduğunda "Milli ittifakta" buluşmasından daha doğal bir şey yok. 2014'teki Cumhurbaşkanlığı seçimini ve 16 Nisan 2017 referandumunu düşünün. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısında 14 parti neredeyse blok halde seçim kampanyası yürüttü. Bu blokun bileşenlerinin, ne dünya görüşü ne siyaset geçmişi diğerine benzemiyordu. Çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu'na oy verirken oluşan 'bloklaşmaya' zerre laf söylemeyenler bugün Bahçeli'nin, 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerini siyaset mühendislerinin ellerinden almasına kızıyor.

***

Millet, bütün emperyalist odakların Atlantik'ten Suriye'ye kadar Türkiye'ye karşı kurduğu hain komploları çözüyor. Ülkücülerin de bu kumpaslara karşı siyasi duruşunu netleştirmesi niye rahatsız eder ki?

AK Parti-MHP milli mutabakatının, Kürt seçmenlerin oylarını kaybettireceğini söyleyenler ise hiçbir analize veya veriye dayanmadan konuşuyor. Bu ittifakın Güneydoğu'da AK Parti'nin oylarını artıracağını söylemek nasıl bir varsayım ise kaybettireceğini söylemek de bir varsayım. Ancak bu ittifakın, (Doğu'da AK Parti'ye oy kaybettireceğinin) bilimsel ve istatistiki kesinliği varmış gibi dile getirilmesi tuhaf.

Çözüm Sürecinde yıllar sonra yaylalarında aileleri ile piknik yapan Kürt seçmen, PKK'nın uykusundaki polisleri katlederek, yollarda kimlik kontrolü yaparak masayı nasıl devirdiğinin farkında değil mi? HDP'nin destek verdiği çukur terörünün Güneydoğu'da şehirleri nasıl yakıp yıktığını, hayatı çekilmez hale getirdiğini görmedi mi? Demirtaş gözaltına alınırken bile Güneydoğu sokaklarındaki sükûneti neyle açıklayabilirler?

***

HDP kemik oy oranını koruyor olabilir ancak AK Parti-MHP milli ittifakının bölgede AK Parti'yi sıfırlayacağını iddia etmek çarpıtmadır, yalandır, olsa olsa sadece temennidir.Hâlbuki 16 Nisan referandumunda da "kaçtı", "bitti" dedikleri Kürt oyları, referandumdan "evet" çıkmasını sağlamıştı.

Ben bölgeyi sıklıkla ziyaret etmiş ve bölgeden dostlar edinmiş birisi olarak bir gerçeği vurgulamak zorundayım. O da Kürtlerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın samimiyetine olan güvenleri. Bölge halkı bu 15 yılda Erdoğan'ın, barış ve huzur ortamı sağlansın, terör bitsin diye nasıl çırpındığına bizzat şahit oldu.

Özellikle Kayyumlardan ve terörle mücadele başarısından sonra bölgenin istediği tek şey huzur ve istikrar. Bunun bozulmasını asla istemiyor Kürtler. AK Parti bugün Kürtlerden en fazla oy alan parti. Memleket ortak paydasında tüm vatanseverler birleşebilir. MHP de referandumda 'evet' dedi Kürtler de 'evet' dedi.

Yani MHP'nin seçimlerde Erdoğan'ı desteklemesi durumunda Kürtlerin oyu kaçmaz. En başta da Sayın Bahçeli zaten Kürtlerin oyunun AK Parti'den kaçmasını istemez. AK Parti'nin Güneydoğu'da oylarının artması, meydanın sadece HDP'ye ve teröre kalmaması noktasında Türkiye'nin bölünmezliğinin teminatlarından biridir.

***

Bence CHP'liler, milli ittifaktan ziyade partilerinin hızla HDP yolunda ilerlemesinden, marjinalleşmesinden rahatsız olsunlar. CHP'nin yeni İstanbul Başkanı'na bakın. CHP'ye oy verenler, CHP'nin iktidar olmak gibi bir derdi olmadığını görebilirler.

CHP, milli ittifaka laf yetiştireceğine yeni İl Başkanı'nın attığı tweetlere karşı nasıl "Planı" geliştireceğini düşünsün yeter…

SON DAKİKA