Selahattin Yusuf

04 Aralık 2012, Salı

Aktüel ve ben: 20 yıl

Demek, 1991. Demek o gazeteyi elime alıp, evirdiğim çevirdiğim yıl. Demek Aktüel o yıl çıkmış. Aaah ah. Gazete sanırım Hürriyet idi. Bahçecik'ten, bizim parasız yatılı yurdundan çıkmışım. Sabahın körü. Ama umurumda değil alacakaranlık. Yürüyorum. Yarım saat filan. Trabzon'un en kalabalık caddelerinden birinde, bir büfenin önünde durup bekliyorum. Gazete. Gazeteye bakacağım. Büfe açılıyor. Gazete tomarları iplerle bağlanmış. Yazın Bayburt yaylalarında gördüğüm sarı ot balyalarına benziyorlar; ama değil. Hiç pastoral bir imajları yok. Hayatım onların içinde sanki. Öööyle bakıyorum. Büfeci fark etmiş ve anlamış olmalı. Çekip uzatıyor bir tane Hürriyet. Parasını ödeyip uzaklaşıyorum. Hayatın elinden bir parça but koparmış küçük bir avcı canlı gibi seğirtip sotaya sığınıyorum. Dünyanın hiçbir hali bu yoğunlaşma anını bozmasın istiyorum. Açıp bakıyorum. Parmağımla takip ediyorum çizgiyi sağ başa kadar. Sayfa bitiyor ve yazıyı okuyorum: "Uluslararası İlişkiler." Tekrar başa dönüyorum. Çizgiyi bir cerrah titizliğiyle takip ederek. AÜ SBF. Kapatıyorum gazeteyi! Öteye beriye bakıyorum. Ağzımdaki iştah açıcı eti fark eden oldu mu, diye! Etrafta bir tehdit, herhangi bir şey yok. Hayat yeni yeni canlanmaya başlamış. Kalabalık, bir yılan gibi kıvrıla kıvrıla Ortahisar'dan Maraş Caddesi'ne doğru akıyor. Ağır.

08/12/11

SON DAKİKA