2014 başında birtakım ekonomik etkenlerle otomobil firmaları, pazarın yüzde 25 daralacağını öngördüklerini açıklıyordu. Gerçekten de ilk aylardaki satışlar, bu öngörülerin haklı olduğu kanısını uyandırıyordu. Ancak yılın ikinci yarısı Türkiye otomotiv pazarı ilk 6 ayın tam tersi bir trend izleyerek yükselişe başladı ve 2014 yılı satışları bir önceki yıla göre yüzde 10'luk daralmayla tamamlandı. Otomobil üretimi, ihracat gibi konulardaysa son derece iyi rakamlara ulaşıldı. Bu konuyla ilgili Ufuk Sandık'ın yorumunu 34'üncü sayfamızda, detaylı satış rakamlarını ise 58'inci sayfamızda okuyabilirsiniz.

Ben duruma farklı bir açıdan bakmak istiyorum. Açıkçası yüzde 5-10'luk daralmaların otomotiv yöneticilerinin telaşlanmasını gerektirecek büyüklükte bir hareket olmadığını düşünüyorum. Elbette dönemsel iniş ve çıkışlar sipariş ve stok yönetimi konusunda zorluklar çıkarıyor ama çok daha zor yıllar geçiren otomotiv sektörü için yüzde 10 oranında daralma gerçekten göz ardı edilebilir bir büyüklük. Asıl önemli noktaysa karlılık. Otomobil firmaları pazardan daha büyük pay kapmak için savaşıyor. Böylece yüksek satış rakamlarına ulaşmak, parkta daha fazla otomobile sahip olup yedek parça ve servis hizmetlerinden de uzun vadeli para kazanmak önemli. Bunu yaparken en önemli kozlardan biriyse rakiplere göre fiyat avantajı sunabilmek. Çünkü Türk tüketicisi için bazı durumlarda fiyat her şeyden önemli hale geliyor. Ancak neredeyse son 10 yıldır yaşanan fiyat rekabeti otomobil firmalarının ve özellikle de yetkili satıcıların belini büküyor. Hele o marka filo pazarını da yüksek satış rakamları için kullanıyorsa zorluklar daha da büyüyor. Filo kiralama şirketlerine yapılan satışlarda uygulanan indirimler aslında birçok firma için yüksek maliyetli satış anlamına geliyor. Bu yüzden bazı markalar artık filo pazarından uzaklaşmaya ve perakende pazarına yani nihai tüketiciye yaklaşmaya çalışıyor. Bunu başarmak için de tüketicileri kendilerine çekecek uygulamalara ihtiyaçları var. Yakın zamanda bazı markalarda hiç beklemediğiniz kampanyalar görürseniz şaşırmayın. Fiyat indirimi ya da uzun vadeli kredi kampanyalarından bahsetmiyorum; tüketicilere kendilerini kral hissettirecek yeniliklerden söz ediyorum.

Peki, gelelim umut dolu bir yıla. Ocak ayı sonu itibariyle birçok firma yetkilisi 2015'in iyi başladığından ve pazarın bu yıl yüzde 10 civarında büyümesini beklediklerin söz ediyor. Elbette yıl içerisindeki gelişmelerle bu beklenti daha da yükseğe taşınabilir. Mayıs ayında organize edilecek olan İstanbul Autoshow Fuarı da otomotiv yöneticilerini heyecanlandırıyor. İlk kez yılın ortalarına doğru kapılarını açacak olan fuarın pazarı iyice hareketlendireceğini düşünüyorlar. Diğer yandan Avrupa pazarının da olumlu yönde hareketlenmesi ana sanayi ve yan sanayi üretimini de artıracak. Yani neresinden bakarsanız bakın, 2015 otomotiv sektörü için umut saçıyor…