Bir iktisatçı
Çok uzun bir hayat insanın kendisine de, çevresine de hiç bir şey kazandırmadan yaşanıp bitebilir. Cumartesi günü 97 yaşında ölen iktisatçı John Kenneth Galbraith'inki bu tür hayatlardan değildi. 60 yılı aşkın profesörlük ve kamu hizmeti sırasında 3'ü roman 33 kitap yazdı. Ülkesini Hindistan'da büyükelçi olarak temsil etti. Yerleşik düzenin merkezinde durduğu halde gördüğü eşitsizliklere karşı hep muhalif bir tavrı benimsedi. Harvard Üniversitesi'ndeki dersleri tıklım tıklım dolar, o da öğrencilerine "Eğer eza çekenleri rahatlatamıyorsanız, rahatı yerinde olanları rahatsız edin" derdi. Eski ABD Başkanları Kennedy ve Johnson'a danışmanlık yaptı. Daha 1962'de Kennedy'e "Siyaset, feci olanla tatsız olan arasında bir tercihtir" diyerek, Başkan'ı Vietnam Savaşı'nın çıkmaz bir yol olduğuna ikna etmeye çalıştı. Amerikan demokrasisinin en köklü sosyal reformlarını gerşekleştiren ve büyük destek verdiği Johnson ile yolları Vietnam yüzünden ayrıldı. 1960'lı yılların sonunu aktif bir savaş karşıtı olarak geçirdi. Tüm yaşantısı boyunca, sıradışı dilbazlığını, haksız kazanılmış servetlere ve sermayenin gücünü kötüye kullananlara karşı tavır alarak kullandı. Galbraith'e göre siyasette bazen "doğru tarafta durarak yenilmek gerekirdi".
Ekonomiye toplumsal bakış Matematiğin iktisat teorisini ele geçirmeye başladığı bir dönemde yazarken, ekonominin sonuçta toplumsal ilişkiler içinde anlaşılması gereken insanlığın iyiliğine ait bir bilim dalı olduğunu vurgulamayı düstur bildi. Kanada'da 23 kişilik bir köydeki ufak çiftlikte doğan Galbraith'in Amerikan Kapitalizmi, 1950'li yılların Amerikan ekonomisini ve bu sistemdeki güç ilişkilerini anlamak açısından benzersiz bir eserdi. En çok bilinen ve satılan kitabı, 1958'de çıkan The Affluent Society (Refah Toplumu), artan üretimin toplumsal sorunların çözümü için yeterli olduğu görüşüne cepheden bir saldırıydı. Amerikalılar bireysel olarak zengin, ancak kamu hizmetleri açısından hayli fakirdi. Yaşamlarını yalnızca tüketici olarak yaşamaya yönlendiriliyorlardı. Bunun ise toplumsal refahı kendiliğinden sağlaması da, insanların mutluluğunu tek başına sağlaması da mümkün değildi. Sonuçta ekonomi bilimi yalnızca tüketim eğrileriyle ilgilenmemeli, toplumsal ilişkiler içinden anlaşılmalıydı. Bunu yapabilmek içinse ekonomideki ve toplumdaki güç ilişkilerini anlamak şarttı.
Her tarzda kitap yazdı İktidar konusuna Galbraith 1980'lerin ortasında daha teorik olarak eğilerek bu alanda yazılmış en derin ve en kolay okunan kitaplardan birini, The Anatomy of Powe r'i (İktidarın Anatomisi) yazdı. Daha sonra ise 1980'lerin neo-liberal ekonomi politikalarının ve buna eşlik eden, seçkinlerin kendilerini rahatlatmalarını kolaylaştıran ideolojinin sert ve müthiş kinayeli bir dille yazılan eleştirisini, The Culture of Contentment'i (Memnuniyet Kültürü) yayımladı. Galbraith'in bazı eserlerinin kullanım tarihi geçti. Çoğunun ise felsefesi ve içeriği önemini koruyor. Bugünün hayli karmaşık ekonomik ortamında hem geçmişi anlamak, hem de geleceği düşünebilmek istiyorsanız The Great Crash, 1929 (1929 Büyük Buhranı) ve Money (Para) adlı eserlerini, katılarak gülmek istiyorsanız da A Tenured Professor (Kadrolu Profesör) adlı romanını okuyabilirsiniz. Kendisinden küçük ama aynı gün doğan kadim dostu Arthur Schlesinger'in dediği gibi, "Galbraith bizi bıraktı ve onlara en çok ihtiyacımız olan zamanda medeni cesaret, nüktedanlık, otoriteye kafa tutma, sempati, şefkat ve mertlik stoklarımız fena halde azaldı".
|