Aşkın çocukça hali

Çocuğunuz bir gün arkadaşıyla birlikte yanınıza gelip, “Biz birbirimize aşık olduk!” diyebilir. Sizi belki de şok edecek bu tür masumca itiraflarına karşı vereceğiniz yanıt ve sonrasındaki tutumlarınız ise onun psikolojik gelişimi açısından çok önemli!

Giriş Tarihi: 15.8.2017 14:24 Son Güncelleme: 10.1.2018 10:12
Aşkın çocukça hali

Konu başlığımızı görünce aklınıza gelen ilk soru: "Çocuklar gerçekten aşık olur mu?" olabilir. Bu soruyu bir yetişkine yönelttiğinizde, alacağınız ilk cevap net bir şekilde "Hayır!" olabilir. Peki, "çocukluk aşkı" tabiri nereden geliyor öyleyse? Hani düşündüğümüzde yüzümüzü hafiften gülümseten o masum his… Ama bu, bizlerin aşk adını verdiği histen çok farklıdır. Psikolog Şeyma Çavuşoğlu Itri, "Aşığım." diyen bir çocuğunuz varsa, anlamaya çalışmanız, hatta belki de onun bu saf duygusuna hiç dokunmamanız gerektiğini söylüyor. İşte diğer önerilerimiz…

Onu dinleyin

Eğer çocuğunuz aşık olduğunu söylüyorsa, ilk adımınız onu dinlemek olmalı. "Nedir aşk sence?" diye sorabilirsiniz. Çocuklar duygularını tartmadan, anlamadan yaşarlar. Sonra hissettiklerinin ne olduğunu anlamlandırmak adına etraflarındaki örnekleri incelemeye başlarlar. Eğer yaşadıkları duygu, o duyguyu yaratan kişiyi herkesten ayrı bir yere koyduruyorsa, birbirlerine özel olduklarını hissettiren insanlara bakarlar. Ablaları, ağabeyleri, anne ya da babaları buna "aşk" diyor ve aşık olduklarını söyledikleri kişiyle vakit geçirmeyi başka her şeye tercih ediyorlarsa, çocuklar da "Ben aşık oldum." cümlesiyle bir gün karşınıza gelebilirler.

Bu güzel duyguyu tatmasına izin verin

Çocuğun ilk çevresi aile ortamıdır. Dünyayı, evinde gördükleriyle tanır. Duyguları, anne babasında ve varsa kardeşlerinde keşfeder. Zaman içinde, çocuk kreş dönemine geldiğinde, kazandığı yeni sosyal çevreyle birlikte duygularında çeşitlilik oluşmaya başlar. Aile içinde deneyimlediği temel duygular, örneğin sevgi, farklı insanlarla tanıştıkça farklı şekillerde ortaya çıkmaya başlar, örneğin aşk. Çocukların aşk olarak adlandırdıkları duyguyu, yetişkin anlamıyla düşünmemekte fayda var. Bu, içinde hiçbir dipnotun ya da satır arası anlamın olmadığı, aşk dediğimiz duygunun daha saf bir halidir. Bir nevi aşırı beğenmedir. Ve beğenileni diğer herkesten ayrı bir yerde tutmaktır. Hep onunla oynamak istemek ya da ona özel olduğunu hissettirecek bir oyuncak hediye etmek gibi düşünülebilir. Çocuğunuz "Aşığım." diyerek etrafta dolaşıyorsa, bu kızılacak bir durum değildir. Bu duygu da diğer duygular gibi, yaşamasına yardımcı olmanıza ihtiyaç duyacağı ve onunla paylaşabileceğiniz güzel bir histir aslında.

Ona duygularını söyleme ve yaşama şansı tanıyın

Çocuğunuz duygularını adlandırmayı, tanımlamayı ve yaşamayı sizinle öğrenir. Aşık olmak gibi duygusal bir deneyim yaşadığında, bunu ailesiyle paylaşabileceği bir ortama sahip olması, gelişimine olumlu katkı sağlar. Duygusunu açıkça ifade etme özgürlüğü, onun duygularından kaçmamasını ve onları saklamamasına yardımcı olur. Yaşadığıyla yüzleşmeyi öğrenen çocuk, duygularını tanıma şansını elde eder ve onları içselleştirmeyi öğrenir. Özellikle beğenmek, aşık olmak gibi ona kendini iyi hissettiren, olumlu duyguların nasıl yaşanması gerektiğini öğrendikçe, duygularını anlamlandırır ve sahiplenir. Gibi duygusal bir deneyim yaşadığında, bunu ailesiyle paylaşabileceği bir ortama sahip olması, gelişimine olumlu katkı sağlar. Duygusunu açıkça ifade etme özgürlüğü, onun duygularından kaçmamasını ve onları saklamamasına yardımcı olur. Yaşadığıyla yüzleşmeyi öğrenen çocuk, duygularını tanıma şansını elde eder ve onları içselleştirmeyi öğrenir. Özellikle beğenmek, aşık olmak gibi ona kendini iyi hissettiren, olumlu duyguların nasıl yaşanması gerektiğini öğrendikçe, duygularını anlamlandırır ve sahiplenir.

Davranışlarına nasıl yansıyor?

Anne-baba olarak, çocuğunuzun aşk adını verdiği duygusunun, onun davranışlarına nasıl yansıdığını gözlemlemek de çok önemlidir. Aşık olduğunu söylediği kişiye yakın olmayı istemesi de çok doğaldır. Ancak, eğer ortada karşılık bulmayan bir beğenme varsa ve bir şikayet oluşmuşsa, çocuğunuza her duygunun karşılık bulamayabileceğini anlatmanız gerekir. Örneğin; çocuğunuzun içinden gelen, hissini öperek paylaşmaksa ve arkadaşı bundan rahatsız oluyorsa, karşı tarafın bundan hoşlanmayabileceği izah edilmelidir. Anne baba, "Yasak" ya da "Ayıp" gibi olumsuz ve cezalandırıcı kelimeler kullanmaktan kaçınarak, çocuğun duruma, karşı tarafın gözünden bakabilmesini yani empati kurabilmesini sağlamalıdır. Ancak, çocuk "Aşığım." diye dolaşarak, kreşteki diğer çocukların peşinden koşuyor, herkesi öpmeye çalışıyor ya da notlar yazıp, resimler çizip masalarına bırakıyorsa, bu durumu itinayla gözlemlemek ve nedenini anlamak gerekir. Çocuklar ihtiyaçlarını her zaman net bir şekilde, sözel olarak ifade edemeyebilirler ve aşırı davranışlar sergilediklerinde bu yoğunluğun altında yatan büyük bir eksiklik olabileceği atlanmamalıdır. Fiziksel yakınlıkta direten ve uyarılara kulak asmadan "aşk masalı"na devam eden bir çocuğun neye ihtiyaç duyduğunu anlayabilirseniz ve bu ihtiyacı karşılayabilirseniz, rahatsızlık yaratan davranışı da akabinde ortadan kalkacaktır. Bunu da yapmanın en etkili yolu; çocukla anlayacağı bir dilde konuşmak ve onun söylediklerine kulak vermektir. "Neden herkesi öpmek istiyorsun?, Öpmek ne demek?, Niye insan birini öpmek ister?" gibi basit bir dille, duyguyu somutlaştırarak, yani davranışlar üzerinden konuşarak, çocuğa sorular yönelttiğinizde alacağınız cevaplar sizi çözüme götürecektir.

Hazırlayan: Aytülike Keskin

ARKADAŞINA GÖNDER
Aşkın çocukça hali
* Birden fazla kişiye göndermek için, mail adresleri arasına “ ; ” koyunuz
SON DAKİKA