Kendi ülkesinde 17 Kasım'dan bu yana süren Sarı Yelekliler gösterilerinde binlerce kişinin tutuklanması emrini veren ve polisin orantısız şiddetini öve öve bitiremeyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ikiyüzlü dış politikası da kaldığı yerden devam ediyor. Başka ülkelere sık sık 'demokrasi dersi' vermeye kalkışan ve kendi ülkesindeki gösteriler hakkında konuşanlara "İçişlerimize karışmayın" demekten çekinmeyen Macron, son olarak Venezuela'da Nicolas Maduro hükümetine karşı Juan Guaido'nun diplomatik darbe girişimine açıkça destek vermişti. Bununla yetinmeyen Macron, geçen yıl yüzde 67 ile ikinci kez seçilen Maduro'yu gelecek cumartesi gününe kadar seçim yapması konusunda tehdit etmişti.
BİNLERCE KİŞİ TUTUKLU
Venezuela için bu denli 'demokrasi aşkı' ile yanıp tutuşan aynı Macron dün ise beraberindeki geniş katılımlı bir heyet ile Mısır'a gitti. Ülkenin demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye darbe yapan, on binlerce kişiyi haksız yere hapse atan ve demokrasinin kara lekesi olan dikta seçimi ile başa gelen Abdulfettah Sisi'nin ayağına giden Macron'un 3 gün Mısır'da kalacağı açıklandı. Ülkesinin geçmişte ve günümüzde Afrika'daki birçok darbeye de destek verdiği bilinen Macron'un ziyareti kapsamında Mısır ile ilişkileri canlandıracağı belirtildi. Yanına 5 bakan ile akademi, kültür, bilim ve iş dünyasından onlarca kişiyi alan Macron'un, bugün darbeci Sisi ile karşılıklı anlaşmalar yapacağı açıklandı. Dünya basınında 'demokrasi ve insan hakları sevdalısı' imajı çizmeye çalışan Macron dış politika konusunda son zamanlarda İtalya ve İngiltere gibi Avrupa ülkelerini de sıkça kızdırıyor. İtalyalı siyasetçiler Avrupa'daki göçmen krizinin arkasında Fransa'nın sömürgeci geçmişinin olduğunu söylerken, İngilizler de Macron'u Brexit üzerinden kendi iç siyasetlerine karışmakla suçluyor.