Ünlü İsrailli tarihçi Ilan Pappé ABD'li yayın kuruluşu Democracy Now'a röportaj verdi. Pappé röportajında, İsrail'in soykırım yaptığını belirtti ve Siyonist hareketin Filistin'i adım adım nasıl işgal ettiğini anlattı.
DETROİT HAVALİMANI'NDA 2 SAATLİK SORGU!
Ilan Pappé, ABD'nin Detroit Metropolitan Havaalanı'nda "Hamas destekçisi" olduğu iddiasıyla Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından 2 saat sorguya çekilmişti. Havalimanındaki sorguya da değinen Pappé, "Evet, anlatacağım ama izin verirseniz, sanırım önceki konuşmamızla bağlantılı olarak, burada ICC ve İsrail'in buna uyup uymaması meselesinden daha büyük bir şey olduğunu söylemek istiyorum. Bunun ICC ve ICJ gibi uluslararası mahkemeler için bir gerçek anı olduğunu düşünüyorum çünkü muhtemelen kararları uygulamayacak hükümetlerle karşı karşıya kalacaklar çünkü İsrail hala çok güçlü müttefiklere sahip. Ve sanırım dünyanın geri kalanı, özellikle Küresel Güney, "evrensel" ve "uluslararası" terimlerinin gerçekten bir şey ifade edip etmediğini görmek için izleyecek. Dolayısıyla, Filistin, evrensel olanın ne olduğunu, evrensel değerlerin ne olduğunu ve uluslararası adaletin ne olduğunu yeniden tanımlamak için gerçek bir mücadelenin yaşandığı birçok vakadan sadece biridir. Bu yüzden bu kadar önemli bir tarihsel an olduğunu düşünüyorum." dedi.
İsrailli tarihçi Ilan Pappé gerçekleri böyle haykırdı: Gazze'de soykırım yapılıyor
"TELOFONUMU ALIP İÇİNDEKİLERİ KOPYALADILAR"
Pappe, Havalimanında yaşadığı sorgu hakkında şunları söyledi:
"Şimdi, benim yaşadığım sıkıntıya geri dönersek, ki o kadar büyük değildi ama sanırım daha büyük bir resmin parçası, Londra'dan sekiz saatlik bir uçuşun ardından Detroit'e vardım ve hemen iki federal ajan tarafından bir yan odaya alındım. İki set soruları vardı. Birincisi, Hamas hakkındaki görüşlerim, Gazze'de olanlar hakkındaki görüşlerim. Gazze'de olanları soykırım olarak mı nitelendiriyorum? "Filistin nehirden denize kadar özgür olmalı" sloganına tepkimi bilmek istediler. Beni neden durdurduklarını, neden bu soruları cevaplamam gerektiğini söylemeyi reddettiler. Ve sonra başka bir soru seti, ABD'deki Müslüman, Arap ve Filistin topluluklarındaki tanıdıklarım hakkındaydı. Telefonumu uzun bir süre alıp içindekileri kopyalayıp, telefon görüşmelerini bekleterek ülkeye girmeme izin verdiler."
SOYKIRIM SORUSUNA NET CEVAP
"Hamas'ı terör örgütü olarak tanımlar mıyım?" sorusuna, cevap vermediğini, Michigan bölgesindeki konuşmalarımı dinlemelerini önerdiğini söyleyen Pappe, Soykırım sorusuna ise kısaca, "evet, İsrail'in Gazze'deki eylemlerini soykırım olarak nitelendiriyorum" dediğini dile getirdi. Fedarallerin, "Filistin nehirden denize kadar özgür olmalı" sloganına nasıl tepki verdiği sorusuna Pappe "Nerede bir nehir ve bir deniz varsa ve aralarında insanlar yaşıyorsa, onların özgür olması gerek" diyerek yanıtladığını ifade etti.
"1948'DE BÜYÜK ETNİK TEMİZLİĞE GİTTİLER"
Nekbe'nin biraz yanıltıcı bir terim oluğunu çünkü Arapça'da "felaket" anlamına geldiğini belriten Pappe, şunları kaydetti:
"Ancak Filistinlilerin yaşadığı şey aslında bir felaket değil, etnik temizliktir, bu da açık bir ideolojiyle motive edilen net bir politikadır. Ve bu politika, 19. yüzyılın sonlarında hareketin başlangıcından itibaren Siyonist programın bir parçasıydı. Elbette, çok erken dönemlerde, Filistinlileri yurtlarından etnik olarak temizleme kapasitesine sahip değillerdi. Ancak 1920'lerin ortalarında, Filistin'deki Siyonist topluluk hala çok küçükken, toprak satın alma yoluyla, birçok Filistin köyünün bulunduğu topraklarda, İngiliz manda gücünü, 1925-1926 yılları arasında 13 Filistin köyünü tahliye etmeye ikna etmeyi başardılar. Ve sonra yavaş yavaş, toprak satın alma ve üzerinde yaşayan insanları yüzlerce yıldır yaşadıkları yerlerden çıkarma süreci, Siyonist hareketi Filistin'in en az %6'sını satın alacak bir duruma getirdi, ki bu elbette yeterli değildi. Ve sonra 1948'de büyük etnik temizliğe gittiler."
"ŞU ANDA 1948'DEKİ ETNİK TEMİZLİĞİ BİLE GERİDE BIRAKTILAR"
İşgalin 1948'de durmadığının altını çizen Pappe, şöyle devam etti:
"Ancak bildiğimiz gibi, 1948'de durmadı. İsrail, 1948 ile 1967 arasında, İsrail vatandaşları oldukları iddia edilen Filistinli azınlıktan köyleri tahliye etmeye devam etti. İsrail, Haziran 1967'deki Altı Gün Savaşı sırasında 300.000 Filistinliyi sınır dışı etti. Ve Haziran 1967'den bugüne kadar, bir şekilde yaklaşık 600.000 Filistinli, İsrail tarafından yerinden edildi ve kökünden söküldü. Ve elbette, şu anda 1948'deki etnik temizliği bile geride bırakan bir etnik temizlik vakasıyla karşı karşıyayız. Dolayısıyla, Siyonizmin Filistin'e gelişiyle birlikte Filistin'deki Filistinlilerin tarihinin hiçbir anında, evlerini, tarlalarını, işlerini ve yurtlarını kaybetme tehlikesi altında olmadıkları bir an yoktur."