Basit kelimelerin İngilizce karşılıkları: Günlük hayatta en sık kullanılan kelimelerin İngilizce yazılışı ve okunuşu

Basit kelimelerin İngilizce karşılıkları, günlük konuşmada daha profesyonel olmak isteyenler için merak konusu oluyor. Bu başlık atlında yer alan İngilizce basit kelimeler muhtemelen tanıdık gelecektir. Ancak yazılışı ve okunuşu için bu kelimeleri gözden geçirmeniz gerekebilir. İngilizcede en sık kullanılan kelimelerin çoğu bağlaçlar ve edatlar gibi konuşmanın önemli, temel parçalarıdır. İşte, Basit kelimelerin İngilizce karşılıkları ve İngilizce yazılışı ile okunuşları…

Basit kelimelerin İngilizce karşılıkları: Günlük hayatta en sık kullanılan kelimelerin İngilizce yazılışı ve okunuşu

Bu terimler size çok yabancı geliyorsa veya üçüncü sınıf İngilizce dersinden beri onları duymadıysanız, yalnız değilsiniz. Sık kullanılan kelimelerin bir özeti bu başlık altında yer almaktadır. En yaygın İngilizce kelimelere odaklanmak istemenizin nedeni, dağarcığımızdaki tüm kelimeleri nadiren kullanmamızdır. Anadilinizi nasıl konuştuğunuzu düşünün. Zaten bildiğiniz kelime dağarcığının yalnızca %20'sini kullanarak çoğu durumda harika bir sohbet gerçekleştirebileceğinizi göreceksiniz. Günlük hayatta İngilizce'de en sık kullanılan kelimeler de, size iletişim kurmada yardımcı olacaktır. İşte, basit kelimelerin İngilizce karşılıkları…

EN SIK KULLANILAN İNGİLİZCE KELİMELEİRN YAZILIŞI VE TÜRKÇESİ

a – bir

able – yapabilen

about – hakkında

above – üstünde

across – karşısında

act – hareket, eylem

action – aksiyon

actually – aslında

add – eklemek

addition – ek olarak

adjective – sıfat

afraid – korkmuş

Africa – Afrika

after – sonra

again – yeniden, yine

against – karşısında

age – yaş

ago – önce

baby – bebek

back – arka

bad – kötü

ball – top

bank – banka

base – temel

be – olmak

bear – ayı

beat – yenmek

beautiful – güzel

became – olmak (geçmiş zaman)

because – çünkü

become – olmak

bed – yatak

been – olmak (geçmiş zaman, pasif)

before – önce

began – başlamak (geçmiş zaman)

begin – başlamak

behind – arka

being – olmak (şimdiki zaman)

believe – inanmak

call – aramak

came – geldi

can – yapabilmek

cannot – yapamamak

can't – yapamamak

capital – başken

captain – yüzbaşı, kaptan

car – araba

care – önemsemek

carefully – dikkatlice

carry – taşımak

case – dava, kılıf

cat – kedi

catch – yakalamak

dance – dans etmek

dark – karanlık

day – gün

dead – ölü

deal – anlaşma

death – ölüm

decide – karar vermek

decimal – ondalık

deep – derin

describe – açıklamak

desert – çöl

design – tasarım

details – ayrıntılar

determine – belirlemek

develope – geliştirmek

dictionary – sözlük

did – yaptı

didn't – yapmadı

face – yüz

fact – gerçek

factoriy – fabrika

factors – faktörler

fall – düşmek

family – aile

famous – ünlü

far – uzak

farm – çiftlik

farmer – çiftçi

fast – hızlı

father – baba

fear – korku

feel – hissetmek

feeling – his

feet – ayaklar

fell – düşmüş

felt – hissetmiş

few – birkaç

field – alan

fig – incir

fight – kavga

game – oyun

garden – bahçe

gas – gaz

gave – verdi

general – genel

get – almak

girl – kız

give – vermek

glass – cam

go – gitmek

God – tanrı

gold – altın

gone – gitmiş

good – güzel

got – sahip olmak

government – hükümet

grass – çimen

great – müthiş

had – sahip olmak (geçmiş)

hair – saç

halt – durmak

hand – el

happen – olmak

happy – mutlu

hard – zor

has – sahip olmak

hat – şapka

have – sahip olmak

he – erkek

head – baş

hear – duymak

heard – duydu

heart – kalp

heat – ısı

heavy – ağır

held – tutmak (geçmiş)

help – yardım

her – O (kadın)

here – burada

I – ben

ice – buz

idea – fikir

if – eğer

I'll – ben (gelecekte)

important – önemli

in – içeri

inches – inç (uzunluk birimi)

include – içermek

increase – yükselmek

Indian – Hindistanlı

indicate – göstermek

industry – endüstri

information – bilgi

insect – böcek

inside – içinde

Japanese – Japon

job – iş

join – katılmak

jump – zıplamak

just – sadece

keep – saklamak

kept – saklanmış

key – anahtar

kill – öldürmek

kind – kibar

king – kral

knew – bilmek (geçmiş)

know – bilmek

known – bilinmiş

lady – kadın

lake – göl

land – arazi

language – dil

large – geniş

last – son

later – sonra

laugh – gülmek

law – kanun

lay – uzanmak

lead – kurşun

learn – öğrenmek

least – en azı

leave – terketmek

machine – makine

made – yapılmış

main – ana

major – majör

make – yapmak

man – erkek

many – çok

map – harita

march – mart

mark – işaret

match – eşleşme/maç

İngilizce kendini tanıtma cümlesi örnekleri: İngilizce kısa ve uzun kendini tanıtma yazısı