17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

Bugün 17 Ağustos 1999'da yaşanan Marmara Depremi'nin yıldönümü. Tam 24 yıl önce yaşanan depremde 18 bin 373 canımızı kaybettik. O dönemde depremin verdiği hasar karşısında devlet çaresiz kalmıştı Aradan geçen 24 yılda Türkiye, deprem felaketleri karşısında aciz kalmayacak bir güce kavuştu. Son olarak 6 Şubat'ta yaşanan asrnı felaketinde başarılı bir sınav verildi. Yaralar büyük bir hızla sarıldı

01 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

17 Ağustos 1999'da yaşanan Marmara Depremi'nin üzerinden tam 24 yıl geçti. Saatler 03.02'yi gösterdiğinde Türkiye, tarihte görülen en büyük deprem felaketlerinden birini yaşadı.

02 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

7.6 büyüklüğünde olan ve 45 saniye süren depremde Marmara'daki fay hattı kırıldı, yer yerinden oynadı. Hafızalardan silinmeyen deprem felaketi, Kocaeli, İstanbul, Yalova, Sakarya ve Düzce'de yıkıma neden oldu.

03 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

TBMM Araştırma Raporu'na göre, depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi ise yaralandı. 133 bin 683 bina çöktü ve yaklaşık 600 bin kişi evsiz kaldı.

04 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

SEFALET YAŞANDI

O dönemde devlet, yaşanan felaket karşısında çaresiz kaldı. Depremzedelerin imdadına yetişemedi. Haberleşmenin tamamen çökmesi sonucu devlet zirvesinin kendi arasındaki iletişimi koptu.

05 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

Öyle ki Ankara'da bulunan Başbakan Bülent Ecevit, İstanbul'daki Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e telefonla ulaşamadı. Bölgeye yardımlar günlerce ulaştırılamadı.

06 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

Yardım gelmesini bekleyen vatandaşların çabaları hep sonuçsuz kaldı. Felaket bölgesine gönderilen çadırlar delik çıktı. Başlarını sokacak yer arayan vatandaşlar çareyi kendi çadırlarını kurmakta buldu.

07 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

Yaklaşık 1 yıl boyunca çadırlarda kalan depremzedeler, zorlu kış şartlarında çamur deryası içindeki çadırlarda adeta sefaleti yaşadı.

08 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

O GÜNLER GERİDE KALDI

Aradan geçen 24 yılda Türkiye, deprem felaketleri karşısında çaresiz kalan değil, güçlü bir şekilde vatandaşlarının yanında duran bir ülke konumuna geldi.

09 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

6 Şubat'ta yaşanan ve 11 ilde benzeri görülmemiş büyük bir yıkıma yol açan deprem felaketi sonrasında devlet ilk andan itibaren depremzedelerin yardımına koştu.

10 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

Devlet tüm kurumlarıyla seferber oldu. Depremin yaşandığı gün gıdadan çadıra kadar birçok yardım malzemesi devlet ve millet birlikteliği içinde bölgeye ulaştırıldı.

11 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

17 Ağustos depreminde dönemin Başbakanı Bülent Ecevit yönetimi, tam 3 gün sonra depremin etkili olduğu şehirlere giderken, Kahramanmaraş merkezli asrın felaketinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla bakanlar 1 saat içerisinde harekete geçerek bölgeye gitti.

12 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

Marmara Depremi'nde Kızılay bir ay boyunca çadır dağıtamazken, 6 Şubat'ta yaşanan asrın felaketinin üzerinden bir ay bile geçmeden bölgede yaralar büyük oranda sarıldı.

13 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

Kızılay depremlerin ilk 20 gününde bölgeye öz kapasitesinden tam 54 bin çadır ulaştırdı. Depremzedeler çok kısa süre içinde kurulan konteyner kentlere yerleştirildi.

14 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

6 ay içerisinde çadırda kalan tek bir vatandaş dahi kalmadı. Köy evleri teslim edilmeye başlanırken, kalıcı konutların yapımında ise büyük aşama kaydedildi.

15 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

DEPREMZEDELER KADERİYLE BAŞ BAŞA BIRAKILMIŞTI

Marmara Depremi mağdurlarından İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Müteahhitler Birliği Başkanı Murat Bayrak, Türkiye'nin afetle mücadelede geldiği noktayı şöyle anlattı:

16 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

Marmara Depremi'nde hükümet depremzedenin yanında değildi. Sonrasında gördük ki hükümetlerin tavrı yaşanan felaketin acısını hafifletiyor. 99 depreminde uzunca bir süre yardım uzatacak bir el bekledik.

17 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

Allah bir daha böyle felaketler yaşatmasın. İlk gecenin şokunu atlattıktan sonra şehrin ne kadar yalnız bırakıldığına tanıklık ettik. Resmen vatandaşlar kendi kaderiyle baş başa bırakılmıştı. Açlık, sefalet ve sahipsizlik vardı.

18 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

6 Şubat gecesi, en şiddetli depremi yaşadık. Deprem sahasının genişliği, yıkımın büyüklüğü, kış şartları, enkaza dönen bina sayısının fazlalığı ve kurtarma ekipleri ile iş makinelerinin sıcak bölgelere anlık intikalini zorlaştırdı.

Ama devlet, anında organize oldu. Bu kez 99 depremi gibi olmadı çok şükür. Gelen yardımlar heba olmadan yerini buldu.

19 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

'NE ACIMIZ AZALDI NE KAYBETTİKLERİMİZİ UNUTTUK'

Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Yavuz, "Geçen zaman ne acılarımızı azalttı ne de kaybettiklerimizi unutturdu.

20 17 Ağustos’tan 6 Şubat’a çok şey değişti: Artık millet sahipsiz devlet çaresiz değil

Giden canları geri getirmek mümkün olmadığı için, her zaman depreme ve doğal afetlere karşı daha duyarlı ve bilinçli olmamız gerçeği unutulmamalıdır" dedi.