Son dakika haberler: Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, rektör olarak atanmasının ardından yaşanan protesto gösterileri ve öğrencileriyle yaptığı görüşmeyle ilgili SABAH'a açıklamada bulundu. Prof. Dr. Melih Bulu çok önemi başlıklar attığı SABAH söyleşisinde özetle şunları söyledi:
Boğaziçi Rektörü Prof.Dr. Melih Bulu, "Kütüphanemde 5 binin üzerinde kitap var. Beni en çok etkileyen yazarların başında bilim kurgu türündeki eserleriyle Asimov geliyor. Memleketimizin güçlü seslerinden Neşet Ertaş'ı çok seviyorum ve keyifle dinliyorum. Üniversitede okurken bahar konserlerinde zamanımın ünlü gruplarının konserlerini kaçırmazdım" dedi.
DEMOKRASİYE İNANIYORSAK UZLAŞMALIYIZ:Öğrencilerimle konuştum ve çok memnun oldum. Gerçekten karşılıklı güzel bir mülakat oldu. Bizim Boğaziçi kültürümüz işte böyle bir şey. Her insanın görüşü aynı olmak zorunda değil. Demokrasi uzlaşma kültürüdür. Demokrat olduğumuzu iddia ediyorsak ve inanıyorsak uzlaşmamız lazım. Protesto eden öğrencilere çok saygı duyuyorum ama diğer taraftan da demokrasiye inanıyorlarsa da uzlaşma kültürüyle beraber düşünmeleri gerekiyor. İlla benim dediğim olacak diye bir söylemle girilirse bu demokrasi olmaz. Mutlaka tarafların asgari müştereklerde anlaşmaları lazım. Bütün dünya Boğaziçi'ndeki demokrasi kültürünün nasıl olduğunu gördü. Boğaziçi'nin bu konuda Türkiye'ye örnek olacağını düşünüyorum.
BOĞAZİÇİ'NDE GÜZEL İŞLER YAPACAĞIZ: Öğrencilerimiz heyecanlı, enerjileri var. Bu eleştirel kültürde de protesto geleneği var. Buna saygı duyuyorum. Bunun olması iyi bir şey. Ama maalesef benim durumumda başka unsurlar da devreye girdi. Bu da tutuklananların kimliğinden belli. Öğrencilerimiz bunu fark ettiler ve diğer dış gruplarla bir araya gelmediler. İnsanlar protesto ederken de devamlı zihinlerini çalıştırıp karşı tarafa argüman geliştirip iddiasını daha da sağlamlaştırmak üzerine ciddi bir zihinsel enerji harcıyorlar. Ben hiçbir öğrenciyi ocu, bucu diye görmek istemiyorum. Çünkü insanların bugünkü fikriyle yarınki fikri aynı olmuyor. Zaman içerisinde insanlar beni tanıdıkça kafalarındaki soru işaretleri gidecek ve birlikte güzel işler yapacağımızı düşünüyorum.
NEŞET ERTAŞ DİNLERİM ASİMOV OKURUM
Kütüphanemde 5 binin üzerinde kitap var. Ama beni çoketkileyen yazarların başında Asimov gelir. Bilim kurguyu hem filmlerde hem de romanlarda severim. Benim için önemli bir isim. Diğeri geçmişte berabere çalışma fırsatı bulduğumuz Michael Porter, kitaplarıyla şahsiyetiyle beni etkileyen bir kişidir. Müziğin her çeşidini beğeniyorum. Memleketimizin güçlü seslerinden Neşet Ertaş'ı çok seviyorum ve keyifle dinliyorum.
ÖĞRENCİLERİM HEYECANLA GELSİN: 4 yıl sonra Boğaziçi bugün bulunduğu noktanın çok daha üzerinde olacak. Girişimci araştırma üniversite modeli benim düşüncemin temellerini oluşturuyor. Boğaziçi'ndeki inovasyon ekosisteminin geliştirilmesi benim yine diğer bir hayalim. Boğaziçi'ne gelen öğrencilerin üniversiteye geldikleri zaman heyecan duymalarını istiyorum. "Bugün ne yapacağız", "Nasıl yeni bir şey düşüneceğiz"in heyecanını duymalarını istiyorum.
EVİMİZDE AKŞAMLARI FASIL DİNLENİR
İyi bir Türk Sanat Müziği dinleyicisiyim. Bu bana, annemden gelen bir damar. Annem hem iyi bir sanat müziği dinleyicisidir hem de sesi de çok güzeldir. Çocukluğumdan beri akşamları bizim evde sürekli fasıl olurdu. Hala da akşam olurken fasıl dinlenir evde. Üniversite de bahar konserlerinde zamanın ünlü gruplarının konserlerini kaçırmıyordum.
STANFORD'U ROL MODEL ALIYORUM: Girişimci araştırma üniversitesi olarak ben Stanford Üniversitesi'ni rol model olarak görüyorum. Dünyanın önde gelen üniversitelerinin arasında benim aklıma yatan ve son dönemde ABD'de Silikon Vadisi'nin oluşmasında merkezi olan Stanford Üniversitesi dünyayı da büyük oranda değiştiriyor.
Stanford ile Boğaziçi daha fazla özdeşleşiyor. Boğaziçi'nde bilişim teknoloji merkezlerine ek olarak sağlık ve güvenlik gibi birçok farklı teknolojiyi merkeze alan start-up'lar hayata geçecek.
