Teröristlerin kaçacak yerlerinin kalmadığını, bunu örgütün sözde elebaşlarının çok iyi bildiğini dile getiren Akar, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Artık oturdukları yerlerde rahat değiller. Büyük bir korku ve endişe içindeler. İki gece aynı yerde yatamadıklarını biliyoruz. Bu korku bütün dağları sardı. Çünkü Mehmetçiğin nefesini enselerinde hissediyorlar. İnşallah korktukları başlarına gelecek. Bu konuda kararlıyız, azimliyiz. Terör örgütü PKK sonunun geldiğini biliyor. Sözde yönetici kadrosu aşağıdakilerin gerçekleri görmelerini engellemeye çalışarak, baskıyla, zulümle terör iktidarlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Bunun beyhude bir gayret olduğunu kendileri de biliyor. Çırpınıyorlar. Çırpınmaya devam edecekler fakat bunun sonunda da yok olacaklarını biliyorlar."
YUNANİSTAN'A PROVOKASYON TEPKİSİ
Ege'de, Doğu Akdeniz'de ve Kıbrıs'taki gelişmelere de değinen Akar, "Biz bugüne kadar olan son derece makul, mantıklı politikalarımızı aksaksız, eksiksiz yürütmeye devam ediyoruz." dedi.
Akar, burada uluslararası hukuk, iyi komşuluk ilişkileri ve diyaloğun esas olması gerektiğine işaret ederek "Biz olayların tırmanmasından, gerilimden yana değiliz." diye konuştu.
Türkiye'nin iyi niyetini her zaman gösterdiğini ifade eden Akar, şunları aktardı:
"Bizim yapıcı, olumlu, barışçıl, müzakereye açık tutumumuza rağmen maalesef Yunan komşularımızın provokatif eylemleri devam ediyor, gerilimi tırmandırıyorlar. Orada tehdit dilini kullanarak kendilerince birtakım hedefler peşinde koşuyorlar. Bunların hepsinin beyhude olduğunu, bu konuda tehdidin ülkemize, milletimize, silahlı kuvvetlerimize hiçbir etkisinin olmayacağını, bu yol ve yöntemlerle hiçbir çözümün ortaya çıkmadığını da her seferinde söyledik söylemeye devam ediyoruz."
Türkiye'nin ikili ilişkiler, BM, NATO, Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı çerçevesinde karada, denizde, havada, bölge ve dünya barışına çok önemli katkılar sağladığını ve buna devam ettiğini vurgulayan Akar, şunları kaydetti:
"Biz istikrar, barış için gerekli katkıları yaptık, yapıyoruz fakat maalesef bizim uluslararası hukuku esas alarak yaptığımız çalışmalara karşılık Yunanlı komşularımız, sürekli bu hukuku aşındırmakta, uluslararası hukukun dışında birtakım taleplerle, söylemlerle, birtakım konuları bazı yandaşlar bulsa dahi gerçek olmayan konuları ortaya atmak suretiyle bir yere varamayacaklarını görmeleri lazım. Belki taraftar bulabilirler ama bunlar hukuka aykırı. Uluslararası hukuk belli, bunun dışında birtakım iddiaların herhangi bir geçerliliği yok. Geçici olarak bazı şeylerde bazı ilerlemeler kaydedebilirler ama bunun bir sonu olmadığını da görmeleri lazım artık. Bu konuda esas olan uluslararası hukuktur. Uluslararası Adalet Divanının kararları, bu kararların mevcudiyetini bilmemiz lazım. Uluslararası hukuka uygun olarak davranmaya çağırıyoruz muhataplarımızı. Biz biliyoruz ki uluslararası hukuk, Uluslararası Adalet Divanı diyor ki bundan önce birçok kez söylediler, 'Adaların kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgesi yok, olamaz.' Bunun bilinmesi, bu esasların kabul edilmesi lazım. 'Bana göre olunca var, sana göre olunca yok' gibi birtakım yol ve yöntemlerle, birtakım aldatmacalarla, birtakım illüzyonlarla bir yere varılamayacağını görmeleri lazım. Biz bu bütüncül tutumumuzu, bu diyalog çağrımızı iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde uluslararası hukuk çerçevesindeki çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz."
Sözlerinin sonunda şehit ve gazileri minnetle yad eden Akar, "Peygamber ocağı olarak da bilinen ve bu milletin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri, aklın ve bilimin ışığında, anayasa ve yasalar çerçevesinde Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda 'Ölürsem şehit kalırsam gazi anlayışı' içinde her türlü zorluğa göğüs gererek milletinin emrinde, görevinin başındadır." ifadelerini kullandı.