Antalya'nın Manavgat ilçesinde 28 Temmuz günü başlayarak 10 gün sonra 220 saatte kontrol altına alınabilen ve 60 bin hektar ormanlık alanın kül olmasına neden olan Türkiye'nin en büyük yangın felaketinde savcılık iddianame hazırladı. 18 sayfadan oluşan iddianame Manavgat Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü ve 24 kişinin müşteki olarak gösterildiği iddianamede, "yangının çıktığı saatte yangın mahallinden küçük bir çocuğun kaçtığı" yönünde bilgi elde edildiği aktarıldı.
İddianamede, çevredeki kamera kayıtlarının incelemesi sonucu M.A.T'nin olay yerine giderken sol elini cebinde bir şey saklıyor şekilde sabit tuttuğu, daha sonraki olay yerinden dönüş görüntüsünde ise iki kolunu sallayarak gittiğinin tespit edildiği vurgulandı.
M.A.T'nin savcılık ifadesinde, yangının başlangıç noktası olan Sarılar ve Kavaklı mahalleleri sınırında bulunan ormanlık alanı kendisinin yaktığını itiraf ettiği anlatılan iddianamede, sanığın bu konuda kendisini C.Y'nin yönlendirdiği iddiasında bulunduğu kaydedildi.
Türkiye'nin en büyük yangını olarak tarihe geçen Manavgat yangınıyla ilgili savcılık iddianamesini tamamladı.
Antalya'nın Manavgat ilçesinde 28 Temmuz'da başlayan ve 10 gün sonra kontrol altına alınabilen yangın ile tam 220 saat mücadele edilmişti. İkisi ormancı, 7 kişinin yaşamını yitirdiği yangında; 60 bin hektar ormanlık alanın yanı sıra, 59 mahallede birçok ev, ahır, depo, iş yeri ve tarım alanları küle dönerken birçok hayvan da telef oldu. En 1 milyar Türk liralık ekonomik kayba neden olan yangınla ilgili savcılık 18 sayfalık iddianame hazırladı. Manavgat Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede; 24 kişinin şikayetçi olduğuna yer verildi.
Yangınların ardından tutuklanan 16 yaşındaki C.Y. ve 12 yaşındaki M.A.T. hakkında 'Orman Yakmak' ve 'Mala zarar vermek' suçlamasıyla dava açıldı. Önümüzdeki günlerde iki çocuk hakim karşısına çıkacak.
MAHKEME KABUL ETTİ
Savcılık C.Y. için Orman Kanunu'nun 110/4 maddesi gereğince 10 yıldan az olmamak kaydıyla ve TCK'nın 151/1, 152/2 ve azmettirme maddesi olan 138/1 maddesi gereğince ayrıca 9 yıl hapis cezası ile yargılanmasını talep etti. Diğer tutuklu sanık M.A.T. için ise yine orman yakmaktan 10 yıldan az olmamak kaydıyla hapis ve mala zarar vermeden de 6 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasını talep etti.
'ORMANI YAK KAMERA YOK"
Tutuklu bulunan 12 yaşındaki M.A.T'nın ifadesi de iddianameye girdi: M.A.T. ifadesinde; "C.Y. benim yanıma gelerek ormanı işaret etti ve 'Bu ormanı tutuştur' dedi. Ben de 'Neden' diye sordum. O da bana 'Sen yak, yak bir şey olmaz, zaten kamera yok buralarda' dedi. C.Y. bana çikolata verdi ve ormanı yakmamı söyledi. Yine bana evimizdeki çakmağı alarak ormanı yakabileceğimi söyledi. Ben eve giderek evdeki çakmağı aldım ve ormana gittim. Biz bu ormanda daha önceden hayvancılık yapmıştık, bu sebeple ormanı biliyordum, ormana gittiğimde yerde bulunan kurumuş çalılara etraftan biraz daha çalı ve kurumuş ot toplayarak çember haline getirdim. Elimdeki çakmakla orayı ateşe verdim. Beş dakika kadar orada kaldım. Yangın büyüdü, ben ormanın yakınlarındaki oduncunun yanına gittim, yangının istif halinde bulunan odunlara doğru ilerlediğini gördüm, oradan da kaçarak eve gittim. Çok pişmanım. Yangının büyüdüğünü görünce söndürmeye çalıştım ama olmadı." dedi.
"SUÇSUZUM"
Ormanı yakma talimatı verdiği iddia edilen C.Y. ise ifadesinde, suçlamaları reddederek, "M.A.T. bana iftara atmaktadır. Yangın ile hiçbir alakam yoktur. Bu yönde hiç kimse bana bir teklif, zorlama veya tehditte bulunmadığı gibi böyle bir olaydan da bahsetmedi. Ben de kesinlikle M.A.T'yi bu şekilde yönlendirmedim. Ancak onu birilerinin yönlendirip yönlendirmediğini bilmiyorum. Suçsuzum." şeklinde ifade verdi.
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, Çocuk Mahkemesi sıfatıyla Manavgat Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın görülmesine önümüzdeki günlerde başlayacak.