'KADINLARIN MAĞDURİYETİNİ GÖZETMEMEK HAKSIZLIK OLUR'
Tarafların yaşları küçük olması halinde oluşan evliliklerde cinsel istismar suçundan cezaevine girenler hakkında konuşan Bakan Bozdağ, "Türkiye'de çok büyük bir yanlış anlama var. Geçmişte bunu meclise getirdik son anda geri döndü. Kamuoyunda sanki çocukların tecavüzcüleriyle evleneceği gibi bir algı yapıldı. Burada bizim geleneklerimizde böyle bir sorun var mı var hala devam ediyor mu ediyor. Aldığım en son rakamlar 3 bin 500 civarında aile olduğu söyleniyor. Mahkemeler vicdan nedeniyle bu davaları erteliyorlar. Ortada tecavüz yok geleneklere göre evlenme var. Şikayet yok, böyle bir sorun var bu birçok kişiyi ilgilendiriyor. Bir kadın mağdur ediliyor, çocuğu varsa bir daha mağdur ediliyor. Kadının bu noktada bu mağduriyetinin gözetilmemesi haksızlık olur. Ortada bir haksızlık ve mağduriyet var" şeklinde konuştu.
'ERKEN EVLİLİKLERİ ÖNLEMEK İÇİN SÜRESİZ EĞİTİMİ 12 YILA ÇIKARDIK'
Bakan Bozdağ kız çocuklarının kendi ayakları üzerinde durabilmeleri ve erken evliliklerin önüne geçebilmek için kesintisiz eğitimi 12 yıla çıkardıklarını kaydederek, "Türkiye'de evlilik oranları 30'a yaklaştı. Erken evlilikleri önlemek için kesintisiz eğitimi 12 yıla çıkardık, kadın erkek okusun diye. Okul çağında evlenmesinin önüne geçtik. Bu süreçte reşit olacaklar ve kendileri karar verecek. Özellikle kız çocuklarını okutmak için ciddi şeyler yapık. Eğitim ve iş sahibi olsunlar kendi ayakları üzerinde durabilsinler bu bilinçle hareket etsinler ki bu şekilde evlilik kurabilsinler. Evlilik yaşı ciddi oranda yükseldi ancak erken yaşta evlilikler de devam ediyor. Bu konuda en uç örneği veriyorlar ki tepki toplasın. Türkiye 84 milyon bir kötü örnek bütün Türkiye'yi temsil etmez" ifadelerini kullandı.
Sosyal medyayla ilgili soru üzerine Bozdağ, şu anda Türkiye'de sosyal medya savcılığı ve sosyal medya mahkemelerinin olduğunu söyledi.
Görevlerinde bağımsız ve tarafsız olan hakimlerin, kararlarını anayasaya, kanuna, hukuka bağlı vicdani kanaatle verdiğini dile getiren Bozdağ, dosyaya ve delile bakıldığını anlattı.
Bozdağ, "Sosyal medya şöyle yazıyor, falan gazeteci böyle yazıyor, filan yorumcu böyle diyor, eğer hakim ona bakarsa hakim dosyayı unutur. Bu sefer anayasa, hukuk, kanun ve delilden uzaklaşan vicdanla bambaşka bir karar ortaya çıkar. Hakim, 'vicdanım rahat diyorsa', onun vicdanı kanuna, anayasaya, hukuka bağlıysa rahattır. Hiçbir yere bağlı değilse, kamuoyunu tatmin etmeye, medyaya, başka şeylere bağlıysa o zaman o vicdan, rüzgarın önündeki yaprak gibi olur, bir o yana, bir o yana gider." diye konuştu.
Hakimlerin kararlarının gerekçelendirilmesinin önemli olduğuna dikkati çeken Bozdağ, eksik delille de karar verilememesi gerektiğini bildirdi.

FETÖ İLE MÜCADELE
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından yargıda ihraçların gerçekleştiği hatırlatılarak, genç yaşta hakimlerin ve savcıların görevlendirilmelerine yönelik tartışmalara dikkat çekilmesi üzerine Bozdağ, 25 yaşında göreve başlayanların var olduğunu, bunun da yeni bir durum olmadığını belirtti.
FETÖ'nün işgali nedeniyle yargının ve Türk milletinin büyük bedel ödediğinin altını çizen Bozdağ, şunları söyledi:
"FETÖ'nün yargıdaki işgaline ve nüfuzuna son verdik. Türk yargısı içerisinde tespit ettiklerimizi yargının dışına attık. Bağımsız ve tarafsız hareket edemeyen, vicdanı anayasayla, kanunla, dosyayla, delille bağlı olmayıp da bir terör örgütüyle bağlı olandan adalet beklememiz mümkün değildir. Millete de böylelerinin adalet dağıtmasına izin vermemiz bizim sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmemek olur. Adalet terazisinin ayarları doğru olmalıdır. Bozulmasına da devlet izin vermemelidir. Adalet Bakanlığının, hükümetlerin asli görevlerinden biri bu terazinin ayarlarını korumak, bozulmasına ve bozmak isteyenlere asla izin vermemektir. Biz izin vermedik ve onları temizledik. Türkiye'ye çok büyük bir iyiliği yaptık."

"MAYIS AYINDA MECLİS'TE GÖRÜŞÜLECEĞİNİ TAHMİN EDİYORUM"
Hakim ve savcı yardımcılığında 3 yıl sürenin öngörüldüğünü ifade eden Bozdağ, "Mayıs ayında Meclis'te görüşüleceğini tahmin ediyorum. Kanun teklif etme ve yasalaştırma Meclis'imizin yetkisinde. Milletvekillerimiz bu konu üzerinde çalışıyorlar. Biz de onlara lojistik destek veriyoruz. Bu yasalaştığında da 1 Ocak 2023'te yeni sistemi devreye alacağız. Böylelikle daha nitelikli hakim ve savcı yetiştirme sistemini hukukumuza, yargımıza kazandırmış olacağız." şeklinde konuştu.
"FETÖ'den kripto unsurların olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna yönelik Bozdağ, FETÖ'nün binbir kılığa giren bir örgüt olduğunu vurguladı.
Devletin kriminal gözle FETÖ'ye yaklaşımının AK Parti iktidarlarında olduğunu bildiren Bozdağ, 2014'teki Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeliği seçimlerinde yaşananları hatırlattı. Bozdağ, Yargıda Birlik'in adaylarının bu seçimleri kazanmasıyla FETÖ'nün belini kıran adımın atıldığını dile getirdi.
İhraçlarla ilgili kararların hukuk denetimine açıldığını, hukuk içinde bunların yapıldığını ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti:
"Devletin içinde yargı dahil FETÖ'nün kurucu, oyun kurucu veya organize edici bir aktör olma vasfı yok. Şu anda piyasada bilinen birisi yok ancak kıyıda, köşede, kripto, kendini gizlemiş birisi var mıdır? Olabilir. Çünkü bu binbir kılığa giren terör örgütü. Böyle saklanan birileri olabilir. Onlar ne kadar saklanabilir, onu göreceğiz. Şu anda devlette etkin olma hiçbir şekilde böyle bir güçleri, imkanları yok. FETÖ'cü diye kalkıp bir şey yapma şansları yok. Onu fark ettiğimiz an hemen hem savcılar hem idare gereğini yapar. Tespit ettiğimizde hukukumuz çerçevesinde gerek ne ise o gereği yapmada tereddüt edemeyiz, etmeyiz. Devlette görev yapanların, devletine, milletine ve anayasasına sadakat yükümlülüğü vardır. Eğer siz anayasanıza, devletinize, milletinize sadakat yükümlülüğüne aykırı davranıyorsanız devletin sizinle çalışmama hakkı vardır."
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesine ilişkin 26 sanığın yargılandığı davanın Suudi Arabistan adli makamlarına devrine ilişkin eleştirilere yönelik soru üzerine Bozdağ, siyasi nitelikli eleştirilerden öte hukuka bakılması gerektiğini belirtti.
Bozdağ, Kaşıkçı cinayetinin tasvip edilecek bir şey olmadığını ve bu konuda en etkin, kararlı ve onurlu davranışı koyan tek ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayarak, "2018'den bu yana geçen süre içerisinde yargılamada bir milim ilerleme sağlanamadı. Çünkü 26 sanık var, bu sanıkların yargılanabilmesi için Türk mahkemesinin huzuruna getirilmesi lazım ve bunlar Suudi Arabistan vatandaşı oldukları için bugüne kadar mahkeme huzurunda hazır bulundurulamadılar." diye konuştu.