"BU TARTIŞMALARI GEREKSİZ BULUYORUM"
Başkan Erdoğan, aşkla koştuklarını, yorulmadıklarını ve yıpranmadıklarını dile getirdi.
"Muhalefet, 'Anayasa'nın 101'inci maddesine göre Erdoğan 3'üncü kez cumhurbaşkanı adayı olamaz.' diyor. Bu konuda ne dersiniz?" sorusunu Erdoğan, şu sözlerle yanıtladı:
"Bunların hiçbirinin Anayasa'nın 101'inde veya diğer maddelerinde falan bir yeri yok. Biz bugüne kadar bu adımları atarken bunların aklı neredeydi? Biz Cumhurbaşkanı seçildik, bunların aklı neredeydi? O zamanlar bunu hiç konuşmadılar dikkat edin. Ama şimdi konuşuyorlar. Niye? Çünkü çıkaracakları bir cumhurbaşkanı adayının seçilme şansı olmadığını görüyorlar. Bundan dolayı rahatsızlar. Milletimiz bizi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk Cumhurbaşkanı yaptı. Biz böylece ilk dönemi tamamlamış olacağız. Dolayısıyla yeniden adaylık önünde hiçbir engel bulunmuyor. Hukuka da Anayasa'ya da uygun. Bu tartışmaları gereksiz buluyorum. Bunlar, sandıktan ümidini kesenlerin başvurduğu suyu bulandırma çabalarıdır. Birçok anayasacı da bunlarla ilgili açıklamaları zaten yaptı. Milletimiz bizi inşallah tekrar aday da yapacak, Cumhurbaşkanı da seçecek."
"Korktukları için mi bunu ortaya atıyorlar?" sorusuna Erdoğan, "Tabii bundan. Başka bir şey değil." cevabını verdi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, altılı masadakilerin talimatıyla hareket edecek bir cumhurbaşkanı ile böylesi büyük bir ülkenin yönetilemeyeceğini bildirdi.
Muhalefetin bakanlık sayılarının artırılması vaadi olduğu ve bu tartışmaların koalisyon dönemlerine ilişkin benzerlikler içerdiğinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, bunun benzerlik değil, tam anlamıyla koalisyon dönemine dönüş anlamına geleceğini söyledi.
Başbakanlığı döneminde bakan sayısının 35 olduğunu anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bakan sayılarını indirdik, indirdik ve şu anda bizim 17 tane bakanımız var. 35 bakanlıktan 17'ye kadar bu işi indirdik. Bunu şu anda o yedili masada olanların bazıları bilir, bu konudaki hassasiyetimizi gayet iyi bilirler. Çünkü bunlar israfın ta kendisidir. Şimdi bu masa müdavimleri erken başladı ağlamaya. Niye? Bir şey kapmaları lazım. Bunların çünkü millet için bir dertleri yok. Hepsinin tek hesabı var, 'Kendi kuklamızı cumhurbaşkanı adayı yapabilir miyiz? Şu bakanlığı veya bakanlıkları kapabilir miyiz?' Çünkü aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış. Eski Türkiye'de olduğu gibi altılı masanın bakanlık paylaşımı kavgaları da unutmayın ha yakındır, çok kavga edecekler. Tüm bunlar amaçlarının millete hizmet değil, rant sağlamak olduğunu gösteriyor ve hiçbir netice buradan da alamayacaklar, çünkü benim milletim bunlara bu ülkeyi, bu devleti asla teslim etmez."
"YEDİLİ MASA TÜRKİYE'YE BİR ŞEY HİÇ GETİREMEZ, MİLLETİM DE ONLARA BU YETKİYİ VERMEZ"
Türkiye'nin koalisyonla geçen yıllarına ilişkin videonun izlenmesinin ardından Erdoğan'a "Altılı masayı da koalisyona benzettiğiniz oluyor mu? Altılı masa bir ortak politikalar mutabakat metni açıkladı, bu bir koalisyon protokolü olarak nitelendirilebilir mi?" sorusu yöneltildi.
Erdoğan, soruya şu yanıtı verdi:
"Yani değişik bir versiyonu diyebilirsiniz. Çünkü ben de şöyle bir inceleme fırsatını buldum ve koalisyon hükümetleri belki buna göre çok daha isabetli adımlar atma fırsatını yakalamış olabilir. Niye, çünkü 6 ay hükümet ediyor ama bunlar o fırsatı da bulamayacaklar. Çünkü benim milletim bu koalisyon hükümetlerinden ders aldı. Yedili masa Türkiye'ye bir şey hiç getiremez, milletim de zaten onlara bu yetkiyi vermez. Masadaki oturma düzeninden ziyaret sırasında kadar, her konuda çıkmaza girenlere benim vatandaşım ülkesini yönetme yetkisini vermez, vermeyecektir. Masadakiler, ülkeyi götürse götürse eski, o kötü günlerine götürür. Çünkü özlemleri, vaatleri eski Türkiye. Tamamen siyaset mühendisliği üzerine kurulu, derme çatma bir masa. Masadakilerin talimatıyla hareket edecek bir cumhurbaşkanı ile böylesi büyük bir ülke yönetilemez."
Masadakilerin, talimatı da dışarıdan aldığına işaret eden Erdoğan, "Ne diyor, 'Batı bize aferin diyecek.' Mantığa bak, söyler misiniz arkadaşlar, kuklalara kim itibar eder?" diye sordu.
Davos'taki bir anısını anlatan Erdoğan, IMF'in başındaki kişiye, "Siz Türkiye'yi idare edemezsiniz. Ancak siz taksitlerinizi alırsınız, dönersiniz ama ülkeyi yönetmek bana aittir, size ait değil." dediğini anlattı.
Türkiye'nin o zaman IMF'e 23,5 milyar dolar borcu olduğunu ve 2013'te bu borcu bitirdiklerinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunu o yedili masadaki kişilerden bir tanesi değil, Türkiye'nin başbakanı olarak, Tayyip Erdoğan'ın hükümeti halletti, ödedi ve IMF ile irtibatımızı kestik. Bakın o gün bugün bizim artık IMF ile ilişkimiz yok ama şu anda yedili masanın içinde olanlardan, otellerin lobilerinde IMF ile görüşmeler yapanlar var. Bizim o zaman Merkez Bankasının rezervi 27,5 milyar dolardı, şu anda 128,5 milyar dolar döviz rezervimiz var. Başbakanlığım döneminde bir ara 135 milyar dolara da çıktık, yine çıkacağız, daha fazlası olacak çünkü bizim hükümet etme sistemimiz, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'yle istikrar kazandı. Bu, koalisyonlar hükümetiyle istikrarsızlık değil. Şimdiki hal muhal çünkü bunların böyle bir araya gelip daha cumhurbaşkanı adayını seçemeyenlerin bu ülkeyi yönetme kabiliyeti olabilir mi ya? Mümkün değil. Milletim bütün bunları görüyor, biz de şu anda rakamları konuşuyoruz."
Erdoğan, bir vatandaşın önünü kesip, 1946'nın ekmek kartını kendisine verdiğini belirterek, kartı kameralara gösterdi. Erdoğan, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin yönetimi bu. Cumhuriyet Halk Partisini tanımak istiyorsan bu ekmek kartına, karnesine bakacaksın. Bu, CHP'nin karnesidir. Bundan daha güzel ispat olur mu? Benim milletim bir daha bu karne dönemine dönmez ve dönmeyecektir. CHP'yi tanımak istiyorsanız işte, karnesi bu." diye konuştu.
MUHALEFETİN ÇANKAYA KÖŞKÜ VAADİ
Altılı masanın, Cumhurbaşkanlığını Çankaya Köşkü'ne taşıyacağına ilişkin söylemlerinin gündeme getirilmesi üzerine Erdoğan, canlı yayının Çankaya Köşkü'nde yapıldığını anımsattı.
Erdoğan, "Çankaya Köşkü, Cumuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal tarafından, Milli Mücadele sırasında devletimize kazandırıldı." dedi.
Mevcut durumu itibarıyla Çankaya Köşkü'nün ana hizmet binası, genel sekreterlik ve denetleme kurulu binası ile basın toplantısı ve resepsiyon salonundan oluştuğunu belirten Erdoğan, bunun dışında Çankaya Köşkü'nde Cumhuriyetin ilk yıllarından kalma, bugün için fiilen kullanımı mümkün olmayan tarihi değere sahip binaların da bulunduğunu anlattı.
Başkan Erdoğan, "2014 seçimlerinde Cumhurbaşkanı seçildiğimde biz de burada göreve başladık. Ardından 29 Ekim 2014 tarihi itibarıyla Cumhurbaşkanlığının Beştepe'deki mevcut külliyesine geçtik. Yeni sistemle birlikte tekrar Cumhurbaşkanlığına geçen Çankaya Köşkü'nde 9 politika kurulu ile 4 ofis faaliyet göstermeye başladı. Burası boş durmuyor, burası çalışıyor." ifadelerini kullandı.
Ayrıca Cumhurbaşkanı olarak pek çok kabulü, televizyon programı ve toplantıları da Çankaya Köşkü'nde yapmaya devam ettiklerine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Gazi Mustafa Kemal'in Çankaya Köşkü içinde kullandığı tek yer olan Müze Köşk ise Milli Saraylar Başkanlığımız tarafından titizlikle şu anda restore ediliyor. İran, Rusya, Azerbaycan devlet başkanlarını, Avrupa Birliği büyükelçilerini ağırladığımız pek çok programı Çankaya Köşkü'nde icra ettik. NATO Konseyi Toplantısı'nın, bu kurumun kendi karargahı dışında yapıldığı ender yerlerden birisi de burasıdır. Yasama, yürütme ve yargı organlarının başkanlarıyla çeşitli vesilelerle yine burada bir araya geldik. Yeni dönemdeki canlı televizyon programlarımızın tamamına yakınını yine Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirdik. Hatta Kovid-19 salgını başladığında temel kararların alındığı ilk kapsamlı toplantımızın yeri de yine burası olmuştur. Görüldüğü gibi Çankaya Köşkü, tarihine ve anlamına yakışır bir şekilde Cumhurbaşkanlığı tarafından değerlendiriliyor, ülkemize ve milletimize hizmet etmeyi sürdürüyor. "
CUMHUR İTTİFAKI GENİŞLER Mİ?
HÜDAPAR Genel Başkanı ile görüşmesi hatırlatılarak, "Yeniden Refah Partisi Cumhur İttifakı'na dahil olur mu? Buna dair bir gelişme var mı? Cumhur İttifakı genişler mi? sorusu üzerine Erdoğan, "Öncelikle Cumhur İttifakı, birlik ve beraberlik anlayışının siyasetteki adresidir. Türkiye'nin bekası için yerli ve milli bir anlayışla siyaset yapan herkese kapımız açıktır. Cumhur İttifakı çatısı altında, AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Büyük Birlik Partisi olarak güçlü bir şekilde yolumuza devam ediyoruz." dedi.
EYT'DE İLK MAAŞLAR NE ZAMAN?
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Emeklilikte yaşa takılanlar kapsamında emekliliğe hak kazanan vatandaşlarımıza, ilk aylıkları şubat ya da mart gibi bağlanabilir. Sorunu kökten çözmek için bir irade koyduk, bu irademizin arkasındayız." dedi.
TBMM Anayasa Komisyonu'nda kabul edilen başörtüsüne anayasal güvence getiren ve evlilik birliğini tanımlayan Anayasa değişikliği teklifine ilişkin, "Muhalefetten bir uzlaşı bekliyor musunuz? Değişiklik 400'ün üzerinde bir oyla geçer mi ve parlamento aritmetiğine göre üç sandık kurulur mu?" sorusu üzerine Erdoğan, Meclise sunulan anayasal düzenlemenin bu konuda bir "samimiyet testi" de olacağını ifade etti.
Erdoğan, milletin, kimlerin başörtüsü konusunda istismarcı olup olmadığını iyi bildiğini vurgulayarak, AK Parti'nin başörtüsüne özgürlük verdiği mücadeleler, geçmişte bu konuda yaptığı düzenlemeler nedeniyle kapatılmak bile istendiğine dikkati çekti.
CHP'nin ise o dönem "başörtüsüne özgürlük gelmesin" diye Anayasa Mahkemesine başvurduğunu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da bu işin başını çektiğini, başvuruda imzasının bulunduğunu aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz şimdi bu meseleyi anayasal düzenlemeyle güvence altına alalım istiyoruz. 'Bay bay Kemal' niye kaçıyorsun? O zaman Anayasa Mahkemesine gittin, şimdi ne yapacaksın merak ediyorum. Bu konunun çözümü için yola çıktık, teklifimizi sunduk. Konu Mecliste çözüme kavuşturulmazsa milletimiz en güzel çözümü sunacaktır. Hiçbir zaman sandıktan kaçan olmadık, sandıktan çıkan sonuca hep saygı duyduk. Milletin kendisine verdiği yetkiyi Mecliste özgürlüklerden, demokrasiden yana kullanmayanlara halkımız sandıkta gerekten cevabı verecektir. Temennimiz referanduma gerek kalmadan, en yüksek mutabakatla Mecliste bu konuyu çözüme kavuşturmaktır."
"AİLE KURUMUMUZU KORUYACAĞIZ, GÜÇLENDİRECEĞİZ"
Başkan Erdoğan, muhalefetin milletin faydasına olan ne varsa karşı çıkma ve yıkma zihniyetine sahip olduğunu belirterek, "Bu konuda ana muhalefet, aile yapısını bozan sapkınlıklara 'özgürlük' kisvesiyle göz yumuyor. Aile değerlerimizin tahrip edilmesine bu muhalefete rağmen izin vermeyeceğiz. Aile kurumumuzu koruyacağız, güçlendireceğiz. LGBT, şu, bu vesaire, hayır... Bu milletin kutsal değeridir aile. Kutsal ailelerden güçlü millet doğar, güçlü milleti de kimse yıkamaz." diye konuştu.
Teklife ilişkin, "400'ü geçerse yine de referanduma götürür müsünüz?" sorusuna karşılık Erdoğan, "gerek yok" yanıtını verdi.
"GENÇLERİMİZİN HAYALLERİ, DÜŞÜNCELERİ BİZİM İÇİN HAYATİ ÖNEMDE"
Başkan Erdoğan, gençlere yönelik atılan adımlar ve yeni projelere yönelik soru üzerine, Türkiye Yüzyılı'nın özellikle "gençlerin yüzyılı" olacağını söylediklerini anımsatarak, "Gençleri seçimin kilit kitlesi olarak değil, yol arkadaşlarımız olarak görüyoruz. 6 milyon genç, bu seçimin kaderini onlar belirleyecek." dedi.
AK Parti olarak göreve geldiklerinde seçilme yaşının 30 olduğunu, bunun önce 25'e indirildiğini ardından 18'in seçilme yaşı olarak parlamentodan geçirildiğini anımsatan Erdoğan, "O kadar ileri gittiler ki 'parlamentoyu çoluk çocuğa mı bırakacağız' dediler. Ama onlar bilmiyordu ki bu milletin ecdadı, Fatih Sultan Mehmet 18 yaşında bir devri kapayıp bir devri açtı. Biz buradan ilhamla bu adımı attık, bu milletin gençliği bunu başarır dedik." ifadesini kullandı.
Erdoğan, kendi gençlik dönemlerinin yasaklar, yokluklar, yoksulluklarla kuşatıldığını ve aynı durumu bugünün gençlerine asla layık görmeyeceklerini vurguladı.
Geçmişte sıraların üstünde kitap bile bulunamadığını, kırtasiye dükkanlarında kitap alabilmek için kuyrukların oluştuğunu aktaran Erdoğan, "Biz bunu yaşadığımız için aynı çileyi şu anda bizim yavrularımız yaşamasın dedik, sıraların üstüne kuşe kağıttan bütün kitapları koyduk, okullar açılırken orada kitaplarını bulsunlar diye. Şimdi yardımcı ders kitaplarını da artık sıraların üstüne koyuyoruz ki artık gençlerimizin, yavrularımızın bu sıkıntılarını tamamen çözelim." şeklinde konuştu.
Erdoğan, gençlere güvendiklerini, onlarla yürüdüklerini ve yürümeye devam ettiklerini belirterek, "Gençlerimizin hayalleri, düşünceleri bizim için hayati önemde. Türkiye'nin en büyük gençlik hareketine sahip partisi şu anda biziz. Gençlerin nabzını tutan, onların ihtiyaçlarını karşılama gayesi taşıyan yegane parti biziz. Şu anda üye sayımız 11 milyon 500 bin civarında, bunların içerisinde yaş limiti sebebiyle 1 milyon 100 bini sadece genç. Bayanlarda 5 milyonun üzerindeyiz, üyelerimiz itibarıyla." açıklamasında bulundu.
"EMEKLİLİĞE HAK KAZANAN VATANDAŞLARIMIZA, İLK AYLIKLARI ŞUBAT YA DA MART GİBİ BAĞLANABİLİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesine ilişkin soruya karşılık, bu konuda çok kapsamlı çalışma yürütüldüğüne ve artık sona gelindiğine dikkati çekti.
Teklifin yarın Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüleceğine işaret eden Erdoğan, "AK Parti olarak bir an önce teklifi yasalaştırarak vatandaşlarımıza haklarını vermek istiyoruz. Emeklilikte yaşa takılanlar kapsamında emekliliğe hak kazanan vatandaşlarımıza, ilk aylıkları şubat ya da mart gibi bağlanabilir. Sorunu kökten çözmek için bir irade koyduk, bu irademizin arkasındayız." dedi.
Erdoğan, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'la akşam EYT düzenlemesine yönelik bir görüşme gerçekleştirdiğini, "Bu işi geciktirmeyelim, bir an önce inşallah bitirelim." görüşünü paylaştığını aktardı.
ENFLASYON DAHA DA DÜŞECEK"
Başkan Erdoğan, enflasyonu kontrol altına almaya yönelik hangi adımların atılacağı ve enflasyon konusundaki beklentilere ilişkin soru üzerine, dünyada faizin sürekli yükseltildiğini ve bunun devam ettiğini; Türkiye'de ise tam aksine faizi indirmenin mücadelesinin verildiğini ifade etti.
Şu anda Türkiye'de faizin yüzde 9 olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunu daha da düşüreceğiz. Çünkü benim inancım şu; hatırlayın Başbakanlığım dönemimde biz faizi 4,6'ya indirdik ve o zaman enflasyon da 6,4 gibiydi. Çünkü şuna inanıyordum, faiz ve enflasyon doğru orantılıdır, faiz sebep, enflasyon neticedir. Buna inanmayanlar olabilir, ben böyle inanıyorum. Alansa benim alanım da ekonomi ve neticesi ortada, uluslararası birçok toplantıda bu tezimi savundum.
Şimdi 'Biz yine (enflasyonu) indireceğiz' dedik ve bakın yüzde 86'lardaydı enflasyon, yüzde 64'e düştü. Daha da düşecek. Bütün mesele bizim buradaki istikrarımızdır, güvenimizdir. Çünkü kalıcı fiyat istikrarını tesis edeceğiz. 2022'de toplam bütçe giderimiz 2 trilyon 941 milyar lira oldu, bütçe gelirimiz 2 trilyon 802 milyar lira olarak gerçekleşti. Bunun sonucunda bütçe açığımız yılın tamamında yalnızca 139,1 milyar lira oldu. Ayrıca toplamda 171,8 milyar lira faiz dışı fazla verdik."
"ŞU ANDA BÜYÜMEDE YÜZDE 5,5'İ YAKALAMIŞ VAZİYETTEYİZ"
Başkan Erdoğan, Orta Vadeli Program'da 131,4 milyar lira faiz dışı açık tahmininde bulunduklarını anımsatarak, "Unutmayalım Kovid-19 salgını, tedarik zincirlerindeki aksaklıklar, emtia ve enerji fiyatlarındaki artışlara rağmen 4 yılın ardından yeniden faiz dışı fazla vermeyi başardık. Böylece bütçe öngörümüzden 139,3 milyar, Orta Vadeli Program hedefimizden de 322,1 milyar lira daha iyi bütçe açığıyla seneyi kapatmış bulunuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Bir başka konunun da bütçe açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya oranı olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bütçe hazırlıklarında bu oranın yüzde 3,5 seviyelerinde gerçekleşeceğini görmüştük. Bazı uluslararası kuruluşlar ise bizim tahminlerimizin çok üzerinde yüzde 5-6'ları bulan bir bütçe açığı bekliyordu. Bütçe açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya oranının yüzde 1 olarak gerçekleşeceğini görüyoruz. Bütçe açığını 2002'de yüzde 11,1 seviyesinde devralmıştık, şimdi 2022 yılında yüzde 1'e düşürmüş durumdayız.
Bu yıl ayrıca faiz harcamalarının bütçe içindeki payını da azalttık. 2002'de faizin bütçe içerisindeki payı yüzde 43,2 iken 2022'de bu oran yüzde 10,6'ya düştü. Bütçede yakaladığımız güçlü gelir performansını sağlamak için ne vergi artırdık ne yeni vergi getirdik. Tam aksine vergi yüklerini düşürdük, özellikle yaptığımız KDV indirimleriyle dolaylı vergilerin bütçe içindeki payını da azalttık. Bunun da ötesinde uluslararası kuruluşlar yeni büyümeyi açıklıyorlar ve şu anda büyümede yüzde 5,5'i yakalamış vaziyetteyiz."
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "İsveç'in ve Finlandiya'nın taahhütlerine tam olarak uymalarını bekliyoruz. NATO üyeliği yolunda atacakları adımlar mutabakat zaptında yer alıyor. Bu adımlara göre de biz kararımızı vereceğiz. Tekrar söylüyorum an itibarıyla İsveç'in NATO üyeliğine sıcak bakmıyoruz." dedi.
Orta gelirlilere yönelik "Yeni Evim Kampanyası"nda sayı artırımı olup olmayacağına ve ikinci el evlerin kampanya kapsamına alınıp alınmayacağına dair soru üzerine Erdoğan, "Allah nasip ederse ikinci el konutlar ile ilgili destek olmak için bir çalışma ayrıca yapılacak. Projenin planlama aşaması devam ediyor. Somutlaşan çalışmayı inşallah kamuoyu ile de paylaşacağız." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, kampanyada önceliği ilk evini alacak vatandaşlara yönelik yeni konut arzına verdiklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Yeni konut arzını artırarak üretimi, istihdamı da artırmak istiyoruz. Bu tabii artık seçim sonrasında atılacak bir adım. Bizim bu konuda malum ciddi bir altyapımız var. Deneyim, tecrübe hepsi bizde var. 'Alt gelirliyi ev sahibi yapacağız' dedik, kuralar çekildi, 2 yıla evleri teslim edeceğiz. 'Orta gelirliye destek olacağız' dedik, kampanyamızı yaptık. 'Roman vatandaşlarımıza özel konut kampanyamız olacak' dedik, 12 ilde Roman vatandaşlarımıza özel proje için hazırlık yapıyoruz. Her vatandaşımızı uygun ödeme koşullarıyla ev sahibi yapmak istiyoruz. Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı konut kampanyasını biz yaptık ve 20 yıldır yapıyoruz. İhtiyaç halinde yeni projeleri de hayata geçirmekten geri durmayacağız."
Başkan Erdoğan, ayrıca konut kampanyaları kapsamının dışında yangın, sel, deprem gibi afetlerin yaşandığı noktalarda konutların anında yapılarak teslim edildiğini anlattı.