Bunların gözlerini öyle bir hırs bürümüş ki bu şehrin onlarca insanının kanına girmiş PKK mensuplarının siyasi uzantılarıyla pazarlıklara oturdular. Bunların içerisinde bay bay Kemal var, Meral Hanım var, HDP var, öbür tarafta bakıyorsunuz Davutoğlu'su var, bebecanı var. Bakıyorsunuz, Ankara Büyükşehir, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları, yani onları zaten burada kalkıp da bu masanın etrafına almak ayrı bir dert, konuşmak bile yersiz. Onlar da var. Fakat ben, bir yere inanıyorum, önce Allah'a, sonra milletime."
"AVUCUNUZU YALAYACAKSINIZ"
Erdoğan, Cumhur İttifakı'nın mitinglerinin her yerde başarılı bir şekilde yürüdüğünü, her tarafta Cumhur İttifakı'nın birliğinin ve beraberliğinin olduğunu söyledi.
Ülkeye ve millete olan düşmanlıkları sebebiyle kamudan atılan tüm terör yandaşlarını yeniden devlete dolduracaklarını açıkça ilan edenlerin olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Avucunuzu yalayacaksınız. Sormak lazım, bay bay Kemal, sen talimatı nereden alıyorsun? Kandil'den. Ne diyor Kandil? 'Biz, artık bay bay Kemal'i destekliyoruz.' Ne kadar güzel. Şimdi ben de diyorum ki söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Arkadaşı, Kandil baronu olanlardan bu ülkeye fayda olur mu?" dedi.
"Dünyanın dört bir yanındaki PKK'lılar, FETÖ'cüler, envai çeşit terör örgütü tüm güçleriyle 14 Mayıs'ta bay bay Kemal'e destek veriyor değil mi?" diye soran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bölücü terör örgütüyle arasına mesafe koyamayan partinin yöneticileri, il il dolaşarak bay bay Kemal için oy dileniyor. Türkiye Yüzyılı'nın önünü kesmek isteyen küreselcisinden tefecisine herkes de bunların yanında yerini aldı. Ekonomiden zerre kadar anlayanlar şöyle bir düşünsün, ne diyor bay bay Kemal? 'Londra'dan 300 milyar dolar getirecekmiş.' İnanıyor musunuz? Şu anda sen hangi görevdesin, hangi kademedesin? Nasıl oluyor da olmayan bir şeyi getiriyorsun? Herhalde bunlar, daha önce getirdikleri esrar, eroin vesaire bunları göndermişler ki şimdi bunların bedelini geri döndürme gibi bir gayreti var, daha önce böyle bir iftirayı yaptı ya, olmayan bir şey, vadedilmez ve gelmez. Diyorum ya yalan bunda irtifa kesbetmiş. Nasıl olsa bunun ödemesi yok, söyle söyleyebildiğin kadar yalanı. Bu da bunu yapıyor. Şimdi bu 300 milyar doların hesabını 14 Mayıs'ta sormaya var mıyız? Bu yalanın hesabını sormaya var mıyız? Yurt dışında zerre kadar eli kalem tutan böyle bir şeye inanmaz. Peki yurt içinde eli kalem tutanın böyle bir şeye inanması mümkün mü?"
"CHP, MARJİNAL ÖRGÜTLERİN, LGBT SAVUNUCULARININ KOÇBAŞI HALİNE GELDİ"
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Kılıçdaroğlu ve şürekasının yönetimi altında CHP, marjinal örgütlerin, LGBT savunucularının, küreselcilerin, mezhepçilik fitnesi çıkarmaya çalışanların koçbaşı haline geldi." dedi.
AK Parti'nin, Başkent Millet Bahçesi'nde düzenlenen Ankara Mitingi'nde konuşan Erdoğan, hiç kimsenin ülkesinin 21 yıllık kazanımlarının tehlikeye girmesini, demokrasi ve kalkınma atılımlarının yarım kalmasını, evladının geleceğinin belirsizliğe gömülmesini, güvenlik endişesine kapıldığı günlere geri dönmeyi, işçinin, emeklinin, memurun ay başında maaşını alıp almayacağını bilmediği dönemleri tekrar yaşamak istemeyeceğini söyledi.
Erdoğan, "Biz Türkiye Yüzyılı'nı hayal ediyoruz. Onlar, siyaseti parçalı, ekonomisi kırılgan, demokrasisi zayıf, bölgesinde dışlanan, dünyada horlanan eski Türkiye hayali kuruyor. Ankara'daki Başkent Millet Bahçesi'ni kime söz verdiklerini bilmiyoruz. Herhalde onu da yakında açıklarlar, yani burası. Kim yaptı burayı? Bunlar yapmayı bilmez ama yağmalamayı, yıkmayı, istismar etmeyi çok iyi bilir." diye konuştu.
Milli Mücadele döneminde her birinin istikameti başka bir ülkeye bakan teali cemiyetlerini, muhibban cemiyetlerini tarihe gömen Ankara'nın, 14 Mayıs'ta bunları da aynı adrese postalayacağını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buradan en çok da CHP'ye ve onunla birlikte hareket eden diğer partilere gönül vermiş kardeşlerime seslenmek istiyorum. Bay Bay Kemal, CHP'yi öyle bir hale getirdi ki bu parti kurucusu olduğu Cumhuriyet'e ve kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal'e hakaret edenlerin yuvasına dönüştü. Kılıçdaroğlu ve şürekasının yönetimi altında CHP, marjinal örgütlerin, LGBT savunucularının, küreselcilerin, mezhepçilik fitnesi çıkarmaya çalışanların koçbaşı haline geldi."
"SEN, ALEVİLİĞİNİ YAŞA AMA ANLATMAYA GEREK YOK"
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alevi olduğunu açıklamasına ilişkin "Sana kim dedi, Alevi misin, değil misin? Bizim Alevi'ye de saygımız var, Bunu söylemene ne gerek var? Sen, Aleviliğini yaşa ama anlatmaya gerek yok." değerlendirmesinde bulundu.
Bu tablonun, CHP ile hiçbir ilgilerinin olmamasına rağmen kendilerini bile rahatsız ettiğini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"CHP'nin arkasına takılıp giden diğer partilerdeki kardeşlerimiz için de aynı durum söz konusu. Aynı ittifaka mensup birilerinin her gün millete, vatana, bayrağa, ezana, kısaca can feda edilecek değerlere yaptıkları hakaretleri, bu kardeşlerimiz daha ne kadar sineye çekecek. Hadi şimdi sineye çekiyorlar, Allah göstermesin yarın öbür gün devletin tüm kurumları bunlara teslim edildiğinde ortaya çıkacak vahim tablonun hesabını nasıl verecekler?
Buradan soruyorum, kendinizin ve evladınızın geleceğini bu 7'li kavga masasına, hatta bu 9'lu masaya emanet eder misiniz? Ülkenizin güvenliğini, huzurunu, akıbetini, kendi deyimleriyle bu kumar masasına emanet eder misiniz? Hanım kardeşlerime sesleniyorum. Hanımlar, bakkala süt almaya bile göndermeyeceğiniz birine ülkeyi emanet edebilir misiniz? Beyler, dükkanınızı, atölyenizi, tezgahınızı 5 dakikalığına bırakamayacağınız birine ülkeyi emanet eder misiniz? Gençler, dersinize yardım etse, verdiği bilgilerin doğruluğuna şüpheyle bakacağınız birine kendi geleceğinizi teslim edebilir misiniz? Çiftçi kardeşlerim, önüne 5 keçi katsanız, akşama hepsini kaybedip geleceğini bildiğiniz birine ülkenizin geleceğini teslim edebilir misiniz? İşveren kardeşlerim, kendi müessesenizde vasıfsız eleman olarak dahi çalıştırmayacağınız birine ülkenin geleceğini emanet edebilir misiniz? Emekli kardeşlerim, oturduğunuz apartmana yönetici olarak seçmeyeceğiniz birine ülkenin geleceğini emanet edebilir misiniz?"
Erdoğan, tüm bunlar için 14 Mayıs'ta tercihin doğrudan yana yapılması gerektiğini kaydetti.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu milletin elinden siz TEKNOFEST'i alamazsınız, İHA'ları alamazsınız, SİHA'ları alamazsınız, Akıncı'ları alamazsınız, alamayacaksınız, Kızılelma'yı hiç alamazsınız." dedi.
Erdoğan, AK Parti'nin Başkent Millet Bahçesi'nde düzenlenen Ankara Mitingi'nde yaptığı konuşmada, "Türkiye düşmanı kim varsa, hepsi umudunu bay bay Kemal'e bağlamış." dedi.
Erdoğan, miting alanındakilere şu sözlerle seslendi:
"Şimdi soruyorum sizlere. Selçuklu'nun, Osmanlı'nın, Cumhuriyet'in varisi Ankara, bu sinsi tezgaha, bu kirli hesaba eyvallah eder mi? Milli Mücadele'nin şehri Ankara, İtfaiye Meydanı'ndaki eskicilerin bile tenezzül etmeyeceği bu bayat senaryoya itibar eder mi? 15 Temmuz direnişinin kahraman şehri Ankara, iradesini terör örgütlerine yancı yazılan bu mankurtlara teslim eder mi? Türkiye Yüzyılı'nın lokomotifi Ankara, evlatlarının geleceğini bu yıkım ekibine bırakır mı? Son devletimiz, cumhuriyetimizin başkenti Ankara, kaderini bu siyasi ve ekonomik mandacıların eline bırakır mı? Şehitleri ve gazileriyle iftihar eden Ankara, hangi sebeple olursa olsun onların ruhunu, hatırasını incitecek bir adım atar mı? Peki Ankara'ya ne yakışır? Ankara'ya cumhuriyetimizin kazanımlarına sahip çıkmak yakışır mı? Ankara'ya 21 yılda kurduğumuz güçlü altyapının üzerinde Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmek yakışır mı? Ankara'ya yarım kalan işleri tamamlamak için yola çıkanlara yoldaş olmak yakışır mı? Ankara'ya milletimizi hayallerine kavuşturacak şahlanış döneminin öncülüğünü yapmak yakışır mı? Ankara'ya Cumhur İttifakı'yla birlikte olmak, Cumhurbaşkanlığında bu kardeşinin yanında yer almak yakışır mı?"
14 Mayıs seçimlerinde Ankara'dan rekor destek beklediklerini belirten Erdoğan, "Ankara'nın sandıkları patlatacak oy oranlarıyla yine tercihini Türkiye Yüzyılı'ndan yana yapacağına inanıyorum." dedi.
"VATANDAŞA MEYDANLARDA VERDİĞİMİZ SÖZLERİ GÖREVE GELİNCE UNUTANLARDAN OLMADIK"
Erdoğan, ülkeye ve millete hizmet etmenin bir gönül, nasip, aşk işi olduğunu ifade ederek, "Aşk ile koşan yorulmaz." dedi ve geldikleri tüm makamlarda bu anlayışla hareket ettiklerini vurguladı.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ya bu adamın bir referansı var mı, yalandan başka... Ne yaptın sen ya? SSK'nın genel müdürü oldu, SSK'yı batırdı. Şimdi bu arada çok heyecanlanmış kendini Maliye Bakanı ilan etti. İzlediniz mi? Zavallı... Ondan sonra 'Kurtcebe geldi, görevi yaptı' filan dedi. Ya sen Maliyede bir memurdun, hiçbir zaman bakan makan olmadın. Niye bu millete yalan söylüyorsun? Başka çaresi yok. Gelebildiği tek yer memurluktu. Bununla da memur kardeşlerimi aşağılamıyorum. Onlar, ondan çok daha yükseklerde. Şimdi buna bu hesabı verelim. Şimdi ne yaptı bu? İşte yanına oy alabilmek için her birine birer Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı teklif ederek, bunun adı rüşvettir, hepsine birer rüşvet ve bu rüşvetle beraber de onların da oylarını almak. Şimdi ben soruyorum; bu rüşvetçiye 14 Mayıs'ta gereken dersi vermeye hazır mıyız?"
Bu milletin sandıkta omuzlarına yüklediği ağır sorumluluğun hakkını en güzel şekilde vermeye çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, zorluklarla karşılaşsalar da şikayet etmediklerini, asla bahanelere sarılmadıklarını anlattı.
"Vatandaşa meydanlarda verdiğimiz sözleri, göreve gelince unutanlardan, üzerine beton dökenlerden hiçbir zaman olmadık." diyen Erdoğan, laf yerine iş ürettiklerini, reklam yerine hizmet yaptıklarını, ihtiras peşinde değil, ülkeyi ihya peşinde koştuklarını ifade etti.
Erdoğan, milletin de samimiyetlerini gördüğünü, mücadelelerini takdir ettiğini, siyasi hayatlarında duasıyla, desteğiyle kendilerine hep sahip çıktığını anlattı.
Bolu Tüneli'nin unutulmaması gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Bolu Tüneli'yle ilgili ne diyorlardı? 'Burayı patates deposu mu yapalım, doğal gaz deposu mu yapalım?' Hep öyle demediler mi? Kimin dönemiydi bunlar? İşte CHP'nin dönemleriydi. Biz geldik, dedik ki 'Hayır. Ne patates deposu, ne doğal gaz deposu, biz bu tüneli açacağız ve buradan karda, kışta benim vatandaşımın o çektiği çileyi sona erdireceğiz.' Yaptık mı? Bolu Dağı Tüneli'ni böylece açtık mı? Sadece bunları anlatın. Ne yaptıysak onu anlatın." diye konuştu.
"ESER VE HİZMET SİYASETİNDE BİZİMLE YARIŞMAK İSTEYEN HERKESE HODRİ MEYDAN DİYORUZ"
Başkan Erdoğan, "Eser ve hizmet siyasetinde bizimle yarışmak isteyen herkese hodri meydan diyoruz. Ziya Paşa ne diyor; 'eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri'. Olay bu. Çünkü biz bu konuda kendimize güveniyoruz." ifadelerini kullandı.
Bugün karşılarında bambaşka bir manzara bulunduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ortada elle tutulur hiçbir eserleri olmayanlar, referansı olmayanlar, sağda solda dolanıp akıllarına ne gelirse üflüyorlar. Bunca zamandır bu kadar seçime girdi bu adam, hangisinden bir netice aldı? Yok. Bunca yıldır ülkeye ve şehirlerine hizmet etmeyi öğrenemediler. İşte Ankara'ya 'iyi günler' diyor. Yahu Ankara'ya 'iyi günler', 4 yıldır yapmadınız da bundan sonra mı yapacaksınız? İstanbul'a ne yaptınız? Yağmurda, çamurda İstanbul'u sel aldı götürdü, İzmir'i sel aldı götürdü. Ne yaptınız? Yok bir şey. İzmir Körfezi, kokudan geçilmiyor. İstanbul'u Haliç'i biz o kokudan kurtardık. Bu geldi ne yaptı? Yine rezil etti. Yapamazlar. Bunların işi değil. Bunların eline, bay bay Kemal'e özellikle söylüyorum; beş tane Ankara keçisi teslim edin, kaybedip gelir. Ankara keçisi çok kıymetli, bunlara teslim edilmez. Hele Haymanalı, sakın bunlara böyle bir şeyi teslim etmeyin. Ama maşallah uğraşıp didinerek güç bela iki ayda elleriyle kalp yapmayı bunlar becerir, o kadar... Size demiyorum. Onlar çünkü kalp yapmayı da bilmezler. Milletin kendilerine güvenmediğini, ülkeyi teslim etmeyeceğini gördükleri için gerginlik de her gün biraz daha artıyor. Kimlerle ittifak kurduklarını gizlemek, bu ittifaklar için kimlere ne vaat ettiklerini gözden kaçırmak için her yaptıkları gibi yalana ve iftiraya sarılıyorlar. Şimdi tutturmuş İstanbul Atatürk Havalimanı'nı Amerika'daki bir gruba vereceklermiş. Türkler, Amerikalı bir şirketin sahipleri, ya onlarla ben görüştüm. Onlar bana geldiler Amerika'ya gittiğimde. Dedim ya 'Gelin, yeter ki yatırım yapmak isteyin. Siz böyle bir yatırım yapmak isterseniz, kapımız açık. Hele hele yatırımcı için, sonuna kadar kapılarımız açık.' O gün bugündür o zamanlar başbakanım, hala gelecekler. Elden gelenle övünülmez. Geç bu işi geç..."
"BU MİLLETİN ELİNDEN SİZ TEKNOFEST'İ ALAMAZSINIZ"
Erdoğan, TEKNOFEST'le ilgili, "Şimdi takmış TEKNOFEST'e, onunla ilgili konuşuyor. Her önüne gelen 'Biz şöyle yapacağız, böyle yapacağız'. Ya bu milletin evlatlarına hiçbir şey yapamazsınız." dedi.
TEKNOFEST'in dün Atatürk Havalimanında 360 bin, bir önceki gün 240 bin kişiyle toplandığını, büyük ihtimalle bugün de yine en az o kadar kişiyle toplanacağını ifade eden Erdoğan, "Ve gelenler gençlik. Bu milletin elinden siz TEKNOFEST'i alamazsınız, İHA'ları alamazsınız, SİHA'ları alamazsınız, Akıncı'ları alamazsınız, alamayacaksınız, Kızılelma'yı hiç alamazsınız. Bu millet sizi avucunun içindeki suyla boğar, suyla. Siz ne zannediyorsunuz ya? Bu çocuk oyuncağı mı? Buralara öyle kolay gelmedik, kolay gelinmedi." ifadelerini kullandı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, inşası süren Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Hattını 2025'te hizmete açmayı hedeflediklerini belirterek, "Yapımı ve projesi devam eden hatlar tamamlandığında Ankara tüm Türkiye'nin hızlı tren merkezi haline gelecek." dedi.
Erdoğan, "Memurlarımızın CHP'nin yönetimi döneminde maaş almadığı günleri hatırlıyor muyuz? Daktilo makinelerinin Başbakanlık önüne atıldığı günleri hatırlıyoruz, değil mi? Ey Bay Kemal, bize ne anlatıyorsun? Öyle saf saf Savaş Ay'ın programında öyle oturuyorsun köşede. Benim garip Anadolulu insanım, gelmiş hastaneye, hastane rezillik ve o hastanelerde o serumların, tuvaletlerin hali, ne rezillikti." diye konuştu.
Gazeteci Savaş Ay'ı rahmetle anan Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürü dolduğu dönemdeki televizyon programından çeşitli görüntüleri içeren videoyu alandakilere izletti.
Videodan sonra alandakilere, "Şimdi böyle birisine, bir SSK'yı idare edemeyen bu zavallıya, yahu bu ülke teslim edilebilir mi?" diye soran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şurada, sağlıkta bizim neler yaptığımızı biliyorsunuz, değil mi? Sadece şu Ankara'da herhalde bir Etlik, bir Bilkent bunun bütün bu dediklerine yeter de artar bile. İstanbul'da bir Çam Sakura, bir havalimanındaki Murat Dilmener, bir karşı tarafta Anadolu Yakası'nda Feriha Öz... Bunlar birer şehir hastanesi, bunların hepsi birbirinden güzel. Avrupa'dan, her yerden buralara hasta geliyor. Bu keyfinden değil, bütün bu hastanelerin modern oluşundan geliyor. Buralara kolay gelmedik, buralara evet, bir başarı ortaya koyarak geldik."
Türkiye'nin genelinde şu anda 20 şehir hastanesi olduğunu anımsatan Erdoğan, eğitim ve araştırma hastanesinin olmadığı ilin bulunmadığını söyledi.
"SON 21 YILDA, 605 MİLYAR LİRALIK KAMU YATIRIMI YAPTIK"
Kanuni Sultan Süleyman'ın "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." ifadelerini aktaran Erdoğan, "Varsın devlet olmasın ama benim halkımın tek nefesi her şeye bedel. İşte biz bunları başardık, eğitimde, sağlıkta başardık." dedi.
İktidara geldiklerinde 76 olan üniversite sayısını 208'e çıkardıklarını ve üniversitesi bulunmayan ilin olmadığını belirten Erdoğan, "Kardeşlerim bunlar neyi, neyle yapacak? Yapamazlar. Bu bir dert dert... Derdi olmayandan bir şey olmaz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin 81 ili gibi Cumhuriyet'in başkenti Ankara'nın da hangi ihmalleri yaşadığının bilindiğini dile getiren Erdoğan, bunun için 21 yıldır diğer şehirlerle birlikte Ankara'yı geliştirmek, kalkındırmak, güzelleştirmek, insanın hayat kalitesini yükseltmek için çalıştıklarını, çabaladıklarını belirtti.
Ankaralılara bunun hesabını sormaları gerektiğini, son 21 yılda, 605 milyar liralık kamu yatırımı yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ya bunlar böyle bir şey yapabilir mi? Eğitimde 24 bin 227 derslik kazandırdık. Ankaramızda 4'ü devlet olmak üzere 12 yeni üniversite kurduk. Gençlik ve sporda 25 bin 648 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurt binaları açtık. Farklı branşlarda 110 spor tesisi kazandırdık. Sosyal yardımlarda 12 milyar lira tutarında kaynakla, başkentimizdeki ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı destekledik. Sağlıkta 10 bin 382 yataklı 45 hastaneyle birlikte 160 sağlık tesisi inşa ettik."
"TÜRKİYE'Yİ BİZ ÖRÜYORUZ"
Bilkent ve Etlik Şehir Hastanelerinin sadece Ankara'nın değil, Türkiye'nin en büyük, en modern hastaneleri olarak hizmet verdiğini ifade eden Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının TOKİ kanalıyla 95 bin konutun uygulamasını hayata geçirdiklerini kaydetti.
Ankara'ya İlk Evim, İlk İş Yerim Projesi'yle 18 bin 450 yeni konut inşa edeceklerini, 1000 iş yeri yapacaklarını, İlk Evim Arsa Projesiyle 100 bin konutluk altyapısı hazır arsa vereceklerini söyleyen Erdoğan, "Kentsel dönüşümle 40 bin konutun dönüşümünü gerçekleştirdik. Ankara'daki 43 millet bahçesi projemizden 12'sini tamamladık. Kalanlarıyla ilgili çalışmalarımız devam ediyor." diye konuştu.
Ulaştırmada, şehrin bölünmüş yol uzunluğunu 721 kilometre ilaveyle 1187 kilometreye çıkardıklarını, Ankara'yı hızlı tren hatlarıyla, Eskişehir, Konya, Bilecik, Sakarya, Kocaeli ve İstanbul'a bağladıklarını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunu biz yaptık. Bunlar böyle bir şey yapabilir mi? Bizden önce bunlar niye böyle bir şey yapmadı? Geçtiğimiz hafta Ankara-Kırıkkale-Yozgat-Sivas Yüksek Hızlı Tren Hattı'nı da hizmete sunduk. Şimdi bu masanın etrafındakilerden bir tanesi 'Sivas'a yüksek hızlı trene ne ihtiyaç var?' dedi. Hey Allah'ım yarabbim... İşte o da masanın etrafında, onun diğerlerinden bir farkı olabilir mi? Siz isteseniz de istemeseniz de hani bunlar Atatürkçü'yüz diyorlar ya. Gazi ne diyordu; 'Demir ağlarla ördük.' diyordu, değil mi? Demir ağlarla şimdi biz örüyoruz biz. Türkiye'yi biz örüyoruz."
Erdoğan, gelecek ay sonuna kadar vatandaşların bu hatta ücretsiz seyahat edebileceklerini, inşası süren Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Hattı'nı da 2025'te hizmete açmayı hedeflediklerini belirterek, "Yapımı ve projesi devam eden hatlar tamamlandığında Ankara tüm Türkiye'nin hızlı tren merkezi haline gelecek. Şehir içi ulaşımı kolaylaştırmak için Başkentray'ı, Batıkent-Sincan Metrosu'nu, Kızılay-Çayyolu Metrosu'nu, Keçiören-Kızılay Metrosu'nu hizmete aldık. Nerede, hani nerede büyükşehir? Onun yapması gerekirdi bunları. Niye yapmadı? Yapmaz, yapamaz. Onların bu tür işlerle alakası yok. Bay bay Kemal söyle de gitsin o biraz soğan, patates üretsin." diye konuştu.
Keçiören-Esenboğa-Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Metro Hattı projesini tamamladıklarını dile getiren Erdoğan, yakında ihalesine çıkacaklarını, Esenboğa Havalimanı ile Kızılay'ı birbirine bağlayacak hattı 2026'da tamamlamayı hedeflediklerini kaydetti.
Sincan ve Çayyolu metrolarını birleştirmeyi planladıklarını belirten Erdoğan, "Tarım ve ormanda 26 baraj, 2 içme suyu tesisi, 33 sulama tesisi, 11 arazi toplulaştırma, 76 taşkın koruma tesisi, 11 gölet, 1 atık su arıtma tesisi, 2 hidroelektrik santral tesisi inşa ettik. Bak ben vaatten bahsetmiyorum, yaptıklarımızı anlatıyorum bay bay Kemal. Ey benim milletim bu anlattıklarımı siz de bilmeyenlere anlatın." dedi.
"ANKARA'YA YAPTIĞIMIZ HİZMETLER ANLATMAKLA BİTMİYOR"
Çiftçilere 6,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdiklerini anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Ankara son 21 yılda hayata geçirdiğimiz yatırımlarla savunma sanayinin de başkenti oldu. Geçtiğimiz yıl 4,5 milyar dolar ihracat rakamına ulaşan savunma sanayimizin yaklaşık yarısının üretimini Ankara yapıyor. Enerjide nüfusunun yüzde 98'inin doğal gaz imkanından faydalandığı Ankara'da bütün ilçelere doğal gaz arzını sağladık. Karadeniz gazının müjdesini milletimizle paylaşmak için konutlardaki bir ay boyunca tüm tüketimi, bir yıl boyunca da mutfak ve su ısıtma tüketimini ücretsiz yaptık. Çıkardık mı doğal gazı? Hala inanmıyorlar. O bebecan çıkmış diyor ki 'Nerede?' Eline diline dursun, Allah göz vermiş görmüyor, kulak vermiş duymuyor. Niye? Kalp mühürlü. Bak her şeyiyle bunu göstere göstere yaptık."
Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konser salonunu, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içindeki Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi'ni, Millet Kütüphanesi'ni hayata geçirdiklerini anlatan Erdoğan, "Ne kadar özetlersek özetleyelim. Ankara'ya yaptığımız hizmetler anlatmakla bitmiyor. İnşallah 14 Mayıs'ta Ankara ile birlikte Türkiye Yüzyılı'nın müjdesini tüm dünyaya ilan edecek, gençlerimize bırakacağımız bu en büyük mirasa gözümüz gibi sahip çıkacağız. Bunun için Ankara'ya çok önemli görev düşüyor." ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan, "Kandil'dekilerin bayrağı değil, paçavraları olduğunu, onların uzantılarının da aynı noktada bulunduğunu" kaydederek, "Bunlara dersi nerede vereceğiz? Sandıkta vereceğiz. Bunların bayrağı yok. Bunların ezanı yok. Bunlara dersi bizim orada vermemiz lazım." dedi.