Mersin soruşturması umut oldu! Mansur Yavaş'ın kovuğu işçilerden çağrı: "Savcılık ve bakanlık soruşturma başlatsın"
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın 2019 yerel seçimleri sonrasında koltuğa oturmasının ardından yaklaşık 5 bin işçi haksız tutanaklar, baskı ve mobbing uygulanarak işten çıkarıldı. Benzer şekilde işçi kıyımının yapıldığı Mersin Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik başlatılan soruşturmanın ardından, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin mağdur ettiği işçiler, kendilerini ekmeğinden edenler hakkında da soruşturma başlatılmasını istedi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi bünyesinde yıllarca hizmet veren sırf Mansur Yavaş döneminden önce haksız yere işten atılan ABB personeli SABAH aracılığıyla Savcılığa çağrıda bulunarak yaşanan mağduriyetin giderilmesini istediler.
MERSİNDE YAPILAN SORUŞTURMANIN ABB İÇİN DE YAPILMASINI İSTEDİLER
"Evine ekmek götüren insanı neden işten çıkarayım. Ekmekle oynayan namussuzdur, alçaktır bu kadar net" diyen Mansur Yavaş, göreve geldiği günden itibaren ABB bünyesinde kendi döneminden önce görev yapmaya başlayan 5 bin işçiyi haksız tutanaklar, mobbing ve baskı ile kıdem tazminatlarını bile vermeden işten çıkardı. Yavaş çıkardığı personellerin yerine 17 bin 500 kişiyi işe aldığı öğrenildi. İşten atılan personellerin işsizlik maaşları bile alması engellenirken, Yavaş gibi benzer işten çıkarmalar yapan Mersin Büyükşehir Belediyesi'ne karşı İçişleri Bakanlığı'ndan müfettiş atandı. Atanan müfettiş tarafından yapılan inceleme neticesinde sorumlular hakkında soruşturma başlatıldığı öğrenildi. ABB bünyesinde haksız yere işinden atılan işçiler söz konusu soruşturmanın ABB içinde yapılmasını istedi.
Genel seçimler esnasında AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek ile çekildiği fotoğraf yüzünden işinden atılan Halk Ekmek Çalışanı Reyhan Yavuz, "Sekiz senelik emeğim hiçe sayıldı. Sırf sevdiğim bir milletvekili ile fotoğraf çektirdiğim için uğramadığım mobbing, görmediğim baskı kalmadı. Haksız tutanaklar tutuldu. Görev değişikliği yapıldı. Sonra da beni işimden ettiler. Aylarca işsiz kaldım. Psikolojim bozuldu, maddi manevi zarara uğradım. Ben iş hayatıma Halk Ekmek'te başlamıştım. Ama bu yönetim yüzünden oradan ayrılmak zorunda bırakıldım. Büyük haksızlıklar yapıldı bana ve benim gibi işten atılan diğer personellere. Özellikle kendi dönemlerinde işe aldıkları personeli biz eski çalışanlara karşı çok ciddi bir şekilde kayırdılar. Beni işten atarken kod 26'dan çıkardılar. Bu kod ise disiplin kurulu kararı ile işten atılma olarak geçiyor. Bu sebeple işsiz kaldığım süre boyunca işsizlik maaşımı bile alamadım. Bunu bile engellediler. Ben bu yönetim gelene kadar hiçbir disiplin suçu işlemedim de bu yönetim döneminde mi disiplin suçu işledim bunu tekrar soruyorum. Ben bu suçu işlediysem kendi aldıkları çalışanlar da bu suçu işledi. Çünkü hepimiz aynı yerde aynı işi yaptık. Ama kendi elemanlarının sözleşmeleri fesih edilmezken bizimki edildi. Ben bana haksızlık yapanlara hakkımı helal etmiyorum. Bugün İçişleri Bakanlığı'nın Mersin'de attığı adımı burada da atmasını bekliyorum" dedi.
Halk Ekmek Fabrikası çalışanı Murat Yaman ise, "Ben idari amir olarak görev yapıyordum. Mansur Yavaş ve ekibi göreve geldiği zaman hazırlanan isim listelerini işten çıkarmaya başladı. Bu listede içerden Mansur Yavaş'a çalışan arkadaşlar tarafından hazırlandı. İşten çıkaramadıklarına da mobbing ve baskı uygulayıp yıldırmaya çalıştılar. Gereksiz yere savunmalar yazdırdılar. Ben hakkımı helal etmiyorum. Yavaş seçimden önce verdiği sözü tutmadı. Bizi işten çıkarıp yerimize İYİ Parti üyelerinin işe alınacağını söyledi o dönem Yüksel Arslan. Beni süründürmek için 1 yıl ücretsiz izin yaptırdılar. Bu yüzden başka bir işte de çalışamadım. Ben ve benim gibi birçok arkadaş ücretsiz izindeyken bizim yerimize zaten adam alınmıştı. Yetmedi arkasından haksız yere işten çıkardılar. Bunlar yüzünden yıllarca işsiz kaldım. Maddi manevi yıkıma uğradım. Çocuklarıma yedirecek ekmek bulamadığım zamanlar oldu. Çocuk okula gidecek harçlık istemesin diye erkenden evden kaçarak çıktığımı bilirim. Ben bunlara hakkımı helal etmiyorum. Yetkililere sesleniyorum. Önümüzde yerel seçimler var. Bu adamlar bir kez daha seçilirse ABB'de çalışan diğer personeller de bizim gibi mağdur edilecek. Bunlara gereken yapılmalı" şeklinde konuştu.