A Haber füze izlerini böyle görüntüledi! İran Mossad karargahını hedef aldı
Orta Doğu adım adım savaşa sürükleniyor. İran dün gece İsrail'e yüzlerce fettah hipersonik füzelerle misilleme yaptı. İsrail'e çok sayıda füze fırlatıldı hava üsleri hedef alındı. Araçlarda maddi hasar meydana geldi. Bölgede büyük bir çukur oluştuğu gözlendi. A Haber ekibinden İslim İstanbullu ve Ertan Tuna, Mossad Karargahı yakınlarındaki füze izlerini görüntüledi.
İsrail'in, Hamas lideri İsmail Haniye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve İranlı komutan Abbas Nilfuruşan suikastlarına İran'dan güçlü misilleme geldi. Talimatı İran'ın dini lideri Hamaney verdi. Operasyonun adı "Gerçek Vaat 2" oldu.
İRAN: İSRAİL'E SALDIRIYI MEŞRU MÜDAFAA HAKKIMIZ UYARINCA DÜZENLEDİK
İran, İsrail'e yönelik füze saldırısının "BM Şartı'nın 51. maddesine göre meşru müdafaa hakkı uyarınca" gerçekleştirildiğini belirtti. İran'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Amir Saeid İravani'nin BM Güvenlik Konseyi'ne gönderdiği mektuba ulaştı.
Mektupta, İran'ın salı akşamı İsrail'in askeri ve güvenlik hedeflerine yönelik füze saldırısı düzenlediği bildirildi. Saldırının "BM Şartı'nın 51. maddesine göre meşru müdafaa hakkı uyarınca" gerçekleştirildiği belirtilen mektupta, bunun "siyonist rejimin" İran'ın toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik ihlallerine cevap olduğu ifade edildi.
Mektupta, söz konusu ihlallerin arasında İran'ın resmi misafiri Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'ye yönelik suikast, Lübnan'da büyükelçisinin yaralanması, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve üst düzey İranlı askeri danışmana yönelik suikastlar bulunduğu kaydedildi.
Saldırıların masum sivilleri hedef alan "siyonist rejimin" aksine etik prensipler ve uluslararası insancıl hukuk uyarınca sadece askeri ve güvenlik tesislerini hedef aldığı ifade edilen mektupta, BMGK'nin temel görevini yerine getirmemesinin üzüntüyle karşılandığı belirtildi.
Mektupta, BMGK'nin hareketsiz kalmasının İsrail'in tüm kırmızı çizgileri ihlal etmesine imkan tanıdığı kaydedilerek, bunun İran'a uluslararası hukuk uyarınca meşru müdafaa hakkını muhafaza etmekten başka seçenek bırakmadığı savunuldu.