Son dakika: Başkan Erdoğan'dan Batı'ya göçmen tepkisi: İnsani trajedileri reklam malzemesi olarak kullanıyorlar
Son dakika haberleri: Başkan Erdoğan, İstanbul'da AKM'de düzenlenen Türkiye Yüzyılında Türkiye’nin Göç Yönetimi Programı'nda konuştu. Dünyadaki her 100 mülteciden 75'ine düşük ve orta gelirli ülkelerin ev sahipliği yaptığına dikkat çeken Başkan Erdoğan, "Batılı ülkeler de kabul etikleri birkaç yüz kişi ile insani trajedileri reklam malzemesi olarak kullanıyor." ifadelerini kullandı.
Son dakika haberleri: Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde İçişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye Yüzyılında Türkiye'nin Göç Yönetimi Programı'na katıldı.
"MİNİK MUHACİRLERLE YAN YANA"
Konuşmasına başlamadan önce Suriyeli küçük çocukları sahneye davet eden Başkan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: İçişleri Bakanlığımızın kıymetli mensupları, saygıdeğer hocalarım, kıymetli katılımcılar, sevgili öğrenciler, sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum. Hatırlayın, Kılıçdaroğlu iktidara gelir gelmez Suriyeli öğrencileri Türkiye'den Suriye'ye göndereceğini söylemişti. O zamanlar ben tam aksine şunu ifade etmiştim:
"Asla biz, Suriye'deki muhacirleri buradan göndermeyeceğiz." Çünkü bizim bakış açımız farklıydı. Biz göçü onların anladığı manada değil; Mekke'den Medine'ye hicret olarak telakki ettik. Ve buna da fırsat vermedik. İşte burada gördüğünüz küçük muhacirler var. Onlar bizim evlatlarımız, bizim yavrularımız. Öğretmenlerimiz de onlarla hemhal oldu, onları yetiştirdi, bugünlere getirdi. İşte güzellik burada… Gerçekten ensar olmak, ne kadar güzel bir şey, burada bir kez daha görüyoruz. Türkiye Yüzyılı'nda, "Türkiye'nin Göç Yönetim Modeli" programı vesilesiyle sizlerle bir arada olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Programın başarılı geçmesini temenni ediyorum. Panele iştirak eden tüm bürokratlarımıza, akademisyenlerimize ve alanında uzman isimlere katkılarından dolayı şimdiden teşekkür ediyorum. Bu önemli panele vesile olan İçişleri Bakanımızı ve ekibini tebrik ediyorum.
"TOPRAKLARINI TERK ETMEK ZORUNDA KALDILAR"
Göç konusunda nasıl bir hassasiyete sahip olduğumuzu ve bu minvalde yürütülen çalışmaları az önce İçişleri Bakanımız açıkça ifade etti. Göç meselesi, özellikle son yıllarda küresel bir olgu olarak tüm dünyanın gündemini meşgul ediyor. Her yıl milyonlarca insan; savaş, istikrarsızlık, terör, yoksulluk ve iklim değişikliğinin yol açtığı sıkıntılar sebebiyle doğdukları toprakları terk etmek zorunda kalıyor. Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü verilerine göre, şu an dünya genelinde 281 milyondan fazla göçmen bulunuyor. Göçmen işçi sayısı ise 165 milyonun üzerinde. Son üç-dört yılda savaşların da etkisiyle mülteci sayısı 120 milyona dayanmış durumda. Yine veriler gösteriyor ki, her dakikada en az 20 kişi çatışma, zulüm ve terör nedeniyle göç etmek zorunda kalıyor. Dünya nüfusunun yüzde 3,6'sı bugün göçmen olarak hayatını sürdürmeye çalışıyor.
"10 YILDA 72 BİN İNSAN GÖÇ YOLUNDA ÖLDÜ"
Ne yazık ki, savaşlar bitmedikçe, krizler çözülmedikçe ve iklim değişikliğinin etkileri derinleştikçe bu oranlar katlanarak artmaktadır. Bu süreçte zaman zaman hepimizi insan olarak derinden sarsan pek çok manzarayla da karşılaşıyoruz. Hemen her gün umut yolcularının ölümüyle sonuçlanan bir olayın, bir kazanın veya bir felaketin haberini alıyoruz. Unutmayın; Ege'de, Akdeniz'de botlar içerisinde botlar şişlenerek öldürülen göçmenler var. Bunları hep birlikte gördük, yaşadık. İnsafsızca bu eylemler gerçekleştirildi. Son 10 yılda 72 binden fazla insan, göç güzergâhlarında hayatını kaybetti. Daha önce de farklı vesilelerle dile getirdiğim gibi, Suriye'deki çatışmalardan kaçıp Avrupa'ya sığınan binlerce çocuğun nerede olduğu, akıbetlerinin ne olduğu hâlen ortaya çıkarılamadı. Nice hayatlar; organ mafyası, fuhuş mafyası ve insan tacirlerinin kanlı pençelerinde sönüp gitti. Burada şu tenakuzu da ifade etmek mecburiyetindeyim: İnsanları göçe mecbur eden politikaların arkasında çoğunlukla Batılı güçler olmasına rağmen, iş yükü paylaşımına gelince bu ülkeleri ortalıkta göremiyoruz.