Hüseyin Kaya

Hüseyin Kaya

03 Şubat 2017, Cuma

Erdoğan AK Parti'yi yeniden oluşturacak

AK Parti ölçüsü, dikimi, kumaşı bir bütün özellikleriyle Sayın Erdoğan imalatı bir siyasi hareketin adıdır.

Siyaset sosyolojisinin gerçeklerine uygun gelişmiş, somut nice tecrübenin hayat bulduğu Türk siyasi tarihinin en güçlü siyasi organizasyonu AK Parti.

Her siyasi hareketin ve kurumlarının bir ömrü var elbette.

Sayın Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte AK Parti'nin bir durağanlık yaşadığı, canlılığını kaybettiği, yorgunluğun baş gösterdiğini gözlemledik.

Bir şekilde 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde Erdoğan müdahalesi olmasaydı AK Parti'nin sonuna ilişkin ciddi sıkıntılar yaşanacaktı.

Evet, AK Parti ilkeleri ve kurumsal kimliğiyle çok büyük bir siyasi organizasyondur ama buna rağmen Sayın Erdoğan'sız çok anlam ifade etmiyor, etmediğini gördük.

Türkiye'nin son yıllarda yaşamış olduğu büyük operasyonlara karşı başarılı olması sadece Sayın Erdoğan'ın kendine özgü siyasi inisiyatifleri sayesinde oldu.

Sadece gezi olaylarına karşı tutumunu hatırlatmak yeterli olacaktır. Bir bütün AK Parti'nin belirsizlik içerisinde olduğu bir anda geliştirmiş olduğu tutum sonucu belirledi.

Sayın Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte AK Parti'nin bir Anavatan bir Doğru Yol Partisi'nin akıbetini yaşayacağını söyleyenler oldu. İşin doğası gereği aynı sonucun olması tehlikesi vardı. 7 Haziran seçimleri bu söylemi neredeyse haklı çıkaracak bir sonuçtu.

Seçimlerin yenilenmesi kararı ile bu tehlike bertaraf edildi belki ama AK Parti'deki etki azalması devam etmektedir. AK Parti yetkililerinin Sayın Erdoğan'a "hızır" gözüyle bakmaları bundandır.

Şimdi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi referandumunun arifesindeyiz ve Sayın Erdoğan partisinin başına dönecektir.

"Peki her şey aynımı kalmıştır?" cevaplandırılması gereken bir sorudur.

Kanaatim ne AK Parti aynı kalmıştır ne de Sayın Erdoğan.

Uzatmadan söylemek lazım.

AK Parti her şeyiyle azalmış diğer yandan Sayın Erdoğan çoğalmıştır.

Özellikle 15 Temmuz ihaneti ve sonrasındaki küresel kuşatma terörü bu sonucu açıkça ortaya çıkarmıştır.

Sayın Erdoğan AK Parti'nin seçmen kitlesinin dışındaki birçok siyasi kitlenin de saygınlığını kazanmış Türkiye lideri olmuştur. Ülkücülerin bir kısım sosyal demokratların tasvibini almıştır.

Diğer yandan AK Parti bunun aksine daralma az da olsa kendi seçmen tabanından da eleştiriler getirilen bir durumdadır.

Bu süreçte Erdoğan'ın temas ve hukuk geliştirdiği sosyal ve siyasi çevreler artmıştır gerçeği artarak devam ettirilmelidir.

AK Parti gönüllülerinin de Erdoğan gelsin de kim giderse gitsin anlayışında olduklarına itirazı olan var mı? Hatta gitmesi gerekenlerin bile somutlaştırıldığı bir hali gözlemliyoruz.

Tahminim önümüzdeki dönem Sayın Erdoğan'ın aynı siyasi düşünce ve tecrübe üzerinden yeni ölçüleriyle bir AK Parti oluşturacağı yönündedir.

Önerimiz muhafazakâr yöntemin sorunsallarından kurtulup "varoluş" ve "diriliş" kavramlarında şekillenen" yüce disiplin" formatına geçilmelidir.

Toprağa kavuşmuş faniliğinde ve yeşermek cehdindeki bu kıpırdanma serpilmelidir.

SON DAKİKA