Yazarlar
Nil Şahin Gürhan

Nil Şahin Gürhan

Dengeli Beslenme TÜM YAZILARI
25 Ağustos 2010

Ramazan ve Diyet

Her yıl biraz daha uzun günlere rastlayan ramazan ayında, sahurla iftar arasındaki süre çok uzun bir zaman aralığıdır. Bu kadar fazla süre aç kalmak, birçok kişide kilo vereceği düşüncesine sebep olurken, durum tam tersini gösterir. Ramazan ayının sonunda kilo almış olarak bayrama ulaşılırken, buna birde bayram ziyaretleri eklenince kilo almak kaçınılmaz bir hal alır.

Ramazanda en çok yapılan hatalar

Sahura kalkmamak için gece geç vakitte yemek yemek:
Aç kalınan süreyi en aza indirgenmek amacıyla sahura kalkılır. Akşam veya gece geç saatlerde yemek yiyerek oruca başlanırsa uzun süre aç kalmak, sağlık açısından kötü sonuçlar doğurabilir. Çünkü bu uzun süre kan şekerinin düşmesine, metabolizmanın yavaşlamasına, yetersiz ve dengesiz beslenmeye neden olur. Ayrıca bu sürede vücutta fazla oranda su kaybı olacak ve uzun süre aç kalan metabolizma kıtlık moduna girip, kendisine yeni enerji kaynağı arayacaktır. Vücutta yer alan enerji kaynakları da yağ ve kaslardır. Yağların yakımı kişi için iyi olsa da vücuda son derece yararlı olan kasların yok olması son derece zararlıdır. Kıtlık moduna giren metabolizma tekrar yaşayacağı yeni kıtlıklar için yapacağı hazırlıkta, ilk bulduğu enerji kaynaklarını yağ olarak depolayacaktır. Bu da şunu gösteriyor ki; uzun süre aç kalarak kilo verilmeyeceği gibi aksine yağ dokuları artar ve vücut için önemli olan kas ile su kaybı yüksek olur.

Hızlı ve aşırı yemek yemek:
İftarda hızlı ve çok yemek yemek, çok yağlı, kalorisi yüksek besinler tüketmek de sıkça yapılan başka bir hatadır. Kan şekerinin çok düşük seviyelere ulaşmasıyla açlık hissinin doruğa çıkması iftarda çok hızlı ve çok miktarda besin tüketilmesine sebep olur. Tokluk hissi oluşuncaya kadar çok fazla besin tüketilir. Besin tüketimini tetikleyen bir diğer nedense iftar sofralarında özenle hazırlanmış yemek çeşitleridir. Bu hızlı ve aşırı besin tüketimi sindirim rahatsızlıkları, şişmanlık, sıkıntı, hazımsızlık, reflü, kan şekerinin ani yükselmesi gibi önemli rahatsızlıklara neden olabilir. Bu rahatsızlıkları yaşamamak için iftar sofralarını abartmadan, besin grupları yönünden dengeli hazırlamak gerekir. Yemeklerde yağ ve salçayı olabildiğince az kullanıp, yağ olarak sıvıyağ, özellikle zeytinyağı tercih edilmelidir. Hamurlu tatlılar yerine de sütlü tatlılar yenip, iftara, hafif yiyeceklerden az ve yavaş tüketerek başlamalıdır. Ayrıca sağlıklı yöntem olan haşlama, fırınlama ya da ızgara tercih edilmelidir.

Sahurda ağır ve az lifli besinler tüketmek:
Bir başka yapılan hata da sahurda ağır ve lif yönünden zengin olmayan besin tüketimidir. Sahurda ağır yağlı, salçalı yiyecekler yerine çorba, sebze yemekleri, kahvaltılıklar, tam buğday ekmeği gibi hafif yiyecekler yenmelidir. Tokluk hissi veren, posa yönünden zengin sebze, meyve ve tahıl ürünlerini daha sık tüketmek gerekir. Protein yönünden zengin, içerikleri nedeniyle açlığı, halsizliği ve yorgunluğu engelleyen yumurta, peynir ile et de sahurda yenilmesi gereken yiyeceklerdir. Bunun dışında susuzluğu artıracak, tuz içeriği yüksek, turşu, salamura gibi yiyeceklerden ve kan şekerini hızlı yükseltip düşüren beyaz şeker ile şeker kullanılarak yapılmış reçel gibi tatlardan da uzak durmak gerekir. Bütün bunların haricinde süt, yoğurt, meyve, ayran, salata ve benzeri yiyecekler sahur ile iftarda tercih edilmelidir. İftarda yenen yemek öğle yemeği gibi düşünülüp birkaç saat sonra hafif bir öğün daha tüketilebilir. Sofraları hamurlu tatlılar yerine sütlü ya da meyve tatlılar süsleyebilir.

Az su tüketimi:
Gün boyunca vücuttan kaybedilen su miktarı oldukça yüksektir ve bu suyun yerine konması gerekir. Bu kaybedilen su, iftardan sahura kadar olan zamanda yavaş yavaş ve yeterli miktarda alınmalıdır. Sıvı olarak su yerine limonata, taze sıkılmış meyve suyu ve ayran tüketilebilir. Çay ve kahve, sanılanın aksine vücutta su kaybını artıracağı için fazla tüketilmemelidir.

Fiziksel aktivite azlığı:
Gün boyunca orucun etkisiyle, iftar yemeğinde aşırı tüketimin etkisiyle fiziksel aktivite azalır. Özellikle iftar yemeğinden sonra televizyon karşısında hareketsiz oturarak da uzun zaman geçirilir. Doğru olan ise iftardan sonra yapılacak hafif bir yürüyüş, sindirim sistemi için çok iyi olacaktır. Ramazan ayı boyunca ağır sporlardan uzak kalmalı, aşırı sıcaklardan ve fazla terleyerek su kaybetmekten korunmaya dikkat edilmelidir. Kısacası Ramazan'daki iftar yemeklerinde mönüyü iyi ayarlamak, eğer seçme şansınız yoksa da neler olduğunu baştan öğrenip ona göre tüketim yapmak, sonra gelecek ikramları da göz önüne alarak hareket etmekte fayda var.

SON DAKİKA