Son dakika haberi: İslam düşmanı Macron'a Suudi Arabistan'dan destek!
İslam dünyasını şoke eden son dakika gelişmesi... Batının Müslümanlara yönelik saldırı ve sindirme politikalarında tartışmalı karar, açıklama ve eylemlere imza atan Suudi Arabistan yine İslam alemini hayal kırıklığına uğrattı. Macron'un başını çektiği İslam karşıtı kampanyalar gündemde iken Suudi Arabistan merkezli Dünya Müslüman Birliği, Müslümanları azınlıkta oldukları ülkelerin uygulamalarına ses çıkarmamaya, yasalarına uymaya çağırıyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emannuel Macron'un başını çektiği İslam karşıtlığı kampanyaları tartışılırken İslam alemini şaşkına çeviren bir son dakika gelişmesi yaşandı. Dünya genelinde Müslüman toplumlar, Fransa'da İslam'ın ve Müslümanların açıkça hedef gösterilmesine ve hakarete uğramasına tepki gösterirken; Suudi Arabistan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un "İslamcı ayrılıkçı fikirler" ile mücadelesine desteğini duyurmaktan çekinmedi.
MACRON'UN HADSİZ "İSLAMI ŞEKİLLENDİRME" ÇIKIŞI
Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un 2 Ekim'de, "İslamcı ayrılıkçı" fikirlerle mücadele adı altında "Cumhuriyetin ortağı olması için İslam'ın yapılandırılması gerekiyor" şeklindeki açıklamalarının yanı sıra Fransa'daki Müslümanların ayrılıkçı fikirleri savunan bir ideolojilerinin bulunduğu ve bu kişilerin kendi yasalarını, Fransa'nın yasalarından üstün gördüğüne yönelik iddiaları tüm İslam aleminde tepki çekerken, Suudi Arabistan'da karşılık buldu.
SUUDİ ARABİSTAN'DAN SON DAKİKA ÇIKIŞI: SESİNİZİ ÇIKARMAYIN!
Suudi Arabistan merkezli Dünya İslam Birliği (Rabıta) Genel Sekreteri Muhammed bin Abdulkerim el-İsa, Macron'un açıklamalarından yaklaşık 10 gün sonra Suudi televizyonu MBC'ye verdiği mülakatta, "Müslümanları azınlıkta oldukları ülkelerin uygulamalarına ses çıkarmamaya, yasalarına uymaya" çağırdı.
PRENS SELMAN'IN YAKIN OLDUĞU İSİM
Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a yakınlığıyla tanınan ve dini konulardaki danışmanlarından olan el-İsa, Müslümanlardan bulundukları ülkelerin uygulamalarını, yasalarını ve kurumlarını sorgulamamalarını isteyerek, bu uygulamaların yasa ve kurumların ülkenin güvenlik ve istikrarını temin ettiğini, sosyal uyumu güçlendirdiğini ileri sürdü.