Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, aşı karşıtlarının iddialarını tek tek çürüttü
Koronavirüs aşılama oranlarında birinci ve ikinci doz arasındaki farkın en büyük nedenlerinden biri özellikle sosyal medyada yayılma alanı bulan aşı karşıtlığı. Aşılarla ilgili ortaya atılan asılsız iddiaları İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener ile birlikte masaya yatırdık.
Bilim insanları yaklaşık 2 yıldır tüm dünyanın pençesine düştüğü koronavirüs salgınına karşı mücadeleye devam ediyor. Bulunan aşılar işte bu mücadelenin meyvesi. Ancak ne yazık ki tüm insanlığın adeta umudu olan koronavirüs aşılama süreci özellikle sosyal medyada sonrasında dilden dile yayılma zemini bulan aşı karşıtları ve tezleri yüzünden baltalanıyor.
Ülkemizdeki koronavirüs aşılama sürecini de mercek altına aldığımızda Sağlık Bakanlığı'ndan elde edilen veriler dikkat çekiyor. Türkiye'de uygulanan koronavirüs aşı dozu 80 milyonu geçti. Dikkat çeken nokta ise şu: Uygulanan birinci doz ile ikinci doz arasındaki fark. Pandemiye karşı en güçlü silahımız aşılamada hızımızı kesen aşı karşıtları ve en yaygın söylemlerini İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener'e sorduk.
İşte aşı karşıtlarının tüm tezlerini çürütecek çarpıcı bilgiler:
İDDİA: PANDEMİ YOK PLANDEMİ VAR
"En hafif söylem ile vicdansızlıktır"
Pandemi tanımını sulandırmak için kullanılan bir terminoloji. Bulaşıcı hastalıklar ile hem DSÖ hem de STK'lar belirli zaman dilimlerinde ön görülerde bulunurlar ve bu öngörüler genelde tutar… Bunun kaynağı doğada 2007 yılında yarasa korona virüslerinde görülen mutasyonlar ile insana geçiş ihtimalinin öngörülmesidir. Bu öngörü nedeniyle pek çok bilim insanı SARS ve MERS için yaşanan gecikme olmasın diye çalışmalara başladılar… Bunların hepsi açık kaynaklarda şeffaf bir şekilde basıldı… Buna plandemi demek en hafif söylem ile vicdansızlıktır. Planlanan bir şey yok ortada… Öngörülmüş ama dikkate alınmamış bir uyarının tutması söz konusu… Bunu söyleyenlere kahraman muamelesi yapacaklarına linç etmeye çalışıyorlar… Yalın gerçek sadece bu.
İDDİA: AŞILARLA İNSANLARA ÇİP TAKILACAK
"Sadece kıraathane muhabeti ama Kıraathane'nin asıl amacına da ters"
Çin ilk defa virüsü izole ettiğinde genetik dizilimini herkese açık duyurdu… Bu çok rastlanan bir şey değildir. Çünkü bu paylaşım bir yarışta kopya vermek gibidir. Test, tedavi ve aşı için… Aynı şeffaflığı mRNA aşılarını geliştiren Uğur Şahin ve arkadaşları da yaptı. Yani aşının formülü açık… Yapabilen yapsın demektir bu aslında. Şuanda zaten dünyada pek çok biyoteknoloji şirketi ücreti karşılığında bu dizilimi size yapabilir. Reklamları bile var. Kitlesel üretip, pazarını garanti edebilirseniz hodri meydan. Bu kadar şeffaf yürüyen bir yarışta çip demek çipin ne olduğunu ve mikroçiplerin maliyet ve uygulama alanını bilmemekten kaynaklanıyor. Sadece kıraathane muhabeti ama Kıraathane'nin asıl amacına da ters. Aslında 'kıraat=okuma' hedefinde uygun kullanılsa, bu tip fikirlere kimse meyil etmez.