Selmadullah, Başkan Erdoğan için yazılan bir şiir okudu.
Çad'dan gelen ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü öğrencisi olan Abdulkadir Tegenarin, şunları söyledi:
"Afrika'nın kalbi olan Çad'dan, Türkiye'nin kalbi olan, siyasetin kalbi olan Ankara'ya gelip siyaset bilimi okumanın ne kadar büyük bir şans olduğunu bilir misiniz? Afrika'da yaşananları, gönüldaşlarımız ve kader ortağımız olarak gören Sayın Cumhurbaşkanımız, bizlere bambaşka bir bakış açısı kazandırarak daha adil bir dünyanın ütopik olmadığını göstermiştir. Biz de bu vizyonla önce kendi ülkelerimiz için, sonra da daha adil bir dünya için 'varız' diyoruz."
Ankara Hacı Bayram Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Teya Fakoni, kendisine nereli olduğu, Türkiye'ye nasıl geldiği gibi birçok konuda sorular sorulduğunu söyleyerek, "Ben de 'Futbolcu Drogba'nın ülkesi Fildişi Sahili'nden geliyorum.' diyorum. Hemen anlaşıyoruz, 'kanka' diyorlar. Siz Türkler ile biz Afrikalıları bu kadar yakınlaştıran şey, sizin de bizim de sıcakkanlı olmamız ve futbol sevdamızdır." dedi.
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesinde, uluslararası ilişkiler bölümünde yüksek lisans yapan yabancı bir öğrenci de Başkan Erdoğan'a "Afrika'da insan hakları ve demokrasi ile ilgili mesajınızı almak isterim. Yani sizin başarılı bir lider olarak Afrikalı liderlere sunmak istediğiniz mesaj ne?" sorusunu yöneltti.
"HEPİMİZ ORADA DAİMİ ÜYE OLMA HAKKINI ELDE EDECEĞİZ"
Başkan Erdoğan da dolaştığı Afrika ülkelerinde özellikle "dünya beşten büyüktür" tezini anlattığını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Öncelikle 'Kendinize güvenin' diyorum, kendinize inanın. Biz Türkiye olarak sizlerle her zaman birlikte olacağız, beraber olacağız ama sizin kendinize inanmanız çok önemli. Gün ola inşallah göreceksiniz, bu dünyanın beşten büyük olduğunu, kendini şu anda büyük kabul edenler kabul edecekler. Ne olacak? Olacak olan şey şu: Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler, hepsi dönüşümlü olarak Birleşmiş Milletlerde daimi üye olma hüviyetine kavuşacaklar. Dolayısıyla bugün Zimbabve, icabında geçici üye değil, yarın daimi üye olacak. Türkiye geçici üye değil, daimi üye olacak. Er veya geç dönüşümlü olarak hepimiz orada daimi üye olma hakkını elde edeceğiz, bunu yakalamamız lazım."
Yarının güçlü Türkiye'sinin bunu başaracağını ama buna Afrika ülkelerinin de inanmasının gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Şu anda bu beş tane daimi üye ülke içinde bir tane Müslüman ülke var mı? Yok. Müslümanların orada daimi üye olma hakkı yok mu? Bizim inancımızın da mücadelesini vermemiz lazım. Afrikalı niçin orada yerini almasın? Bunları başarmamız lazım. İşte bu gençlik, siz niye okuyorsunuz? Yarın buralardaki haklarınızı elde etmek için okuyorsunuz, bunu başarmanız lazım. Tayyip Erdoğan'ın da görevi bu, sizin de göreviniz bu, bunu başarmamız lazım. Onun için azmedeceğiz, kararlı olacağız, inanacağız ve bu işi başaracağız." ifadelerini kullandı.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesinde eğitim gören Mozambikli bir öğrenci de Türkiye'nin Afrika politikasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Çünkü Türkiye, Afrikalı sorunlara Afrikalı çözümler ilkesiyle yaklaşmaktadır. Aynı zamanda temelinde insan vardır." dedi.
Ankara Üniversitesinde İslam hukuku alanında doktora yapan Burkina Fasolu bir öğrenci, Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde Türk dünyası ülkelerinin toplandığını hatırlatarak, "Afrika ülkelerinin, siyasetlerinde böyle bir ideale ihtiyaçları var. Bu idealiniz çerçevesinde Türkiye-Afrika ilişkilerine yönelik neler planlıyorsunuz?" sorusunu yöneltti.
Başkan Erdoğan da bu işe hep beraber inanmaları gerektiğinin altını çizerek, "Sizler de buralardan mezun olduktan sonra ülkelerinize döndüğünüzde, hele hele siyasete adım attığınızda oralarda bu işin alt yapısını oluşturmanız lazım. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile müşterek yapacağınız çalışmalar, inanıyorum ki geleceği çok daha garanti altına almayı sağlayacaktır." dedi.
Yaklaşık bir ay önce Türk dünyasını bir araya getirdiklerini hatırlatan Erdoğan, "İstanbul'da Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda beraber bir toplantı yaptık. Afrika'yla da bizim bu adımı atmamız, inanıyorum ki çok daha kolay olacaktır. Ülkenizin ayağa kalkması noktasında üzerinizde çok büyük yükler var, kendinize inanın. Bir de unutmayın, Rabbimiz ne buyuruyor? Bir kere azmettin mi Allah'a tevekkül et yeter. Bunu yapıp yola devam etmek lazım. Bunu da yaparız değil mi? Bir manimiz yok, ben size inanıyorum, size güveniyorum. Bu işi başarıyla inşallah götüreceğiz ve Türkiye'den okuyup da ülkelerine dönen siz gençlerle biz çok şeyleri başaracağız."
Cibuti'den gelen ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesinde işletme bölümünde doktora yapan bir öğrenci ise Türkiye bursları sayesinde binlerce Afrikalı öğrencinin Türkiye'de eğitim alma imkanı bulduğuna dikkati çekti.
Bu öğrencilerin ülkelerine dönüp önemli görevler üstlendiğini belirten öğrenci, "Afrika'da Türkçe öğrenmek ve Türk kültürünü tanımak isteyen pek çok insan var. Türkiye'de de Afrika kültürüyle ilgilenen birçok genç Türk var. Bu çerçevede Türkiye'deki üniversitelerde Afrika kültür merkezlerini açmak ve Yunus Emre Kültür Merkezlerini Afrika'da yaygınlaştırmak gibi bir projeniz söz konusu mu?" sorusunu sordu.
Başkan Erdoğan da Yunus Emre Enstitüleri, TİKA, YTB gibi kurum ve kuruluşlarla Türkiye'yi dünyaya açma gayretinde olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Dünyayı da Türkiye'ye taşıma gayreti içinde olduk ve iyi de mesafe aldık. Şu anda iyi bir konumdayız. Önümüzdeki yıllarda bu işi çok daha iyi bir noktaya getireceğimize inanıyorum. Gittiğimiz ülkelerde de zaten, süratle oralarda TİKA'mız olsun, Yunus Emre Enstitülerimiz olsun, bütün bunlar kurumsallaşıyor ve kurumsallaşmak suretiyle de oralarda adımlarımızı atarak yaygınlaşıyoruz ve oralarda öğrenciler yetiştirirken Türkiye'ye de getirip, Türkiye'de de onları yetiştirmeye devam ediyoruz."
Sudan'dan gelen ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nde eğitim gören Muhammed Osman, son 15 yıldır hem Türkiye hem Afrika tarafından ilişkilerin sürdürülmesi için çok emek harcandığını belirtti.
Türkiye'nin Afrika'dan binlerce öğrenciye burs verdiğini ve "daha iyi bir dünya" oluşumunu hızlandırdığını ifade eden Osman, "21. yüzyılda daha hakkaniyetli bir düzen gelecekse bu Türkiye ve Afrika ortaklığından doğacaktır. Çünkü bizim ama tek yapmamız gereken inanmak ve çalışmak. Çünkü bizim hayat anlayışımızda emeksiz yemek olmaz." diye konuştu.
Somali'den gelen bir öğrenci de birlik ve beraberliğin önemini vurguladı.
"BURADAN İYİ YETİŞEREK ÜLKELERİNİZE HAKİM OLACAKSINIZ"
Nijerli Fatma Taozmanisa ise "Daha iyi bir Afrika, daha iyi bir Türkiye ve kesinlikle daha iyi adil bir dünya için buradayız." dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, bir öğrencinin, "Bazı Afrika ülkelerinde iç savaş ve siyasi görüş ayrılıkları mevcut. Bu durum Türkiye-Afrika ilişkilerini nasıl etkilemektedir? Türkiye olarak bunların son bulmasın için nasıl bir rol oynamaktasınız?" sorusu üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bunlardan son dönemde en önemlisi Libya. Peki, ortalığı karıştıranlar? Batı. Kararımızı Afrikalı kardeşlerim olarak hep kendiniz vereceğiz, kimseye pabuç kaptırmayacağız. Biz de onlara diyoruz ki kararı kendiniz verin, kimseye pabuç kaptırmayın. Çünkü Libya Libyalılarındır. Ne Fransızındır, ne İtalyanındır, ne Türklerindir. Libya Libyalılarındır. Bu Libya'nın dışında her yerde böyle, Sudan, Somali, Çad, Mozambik, her yerde böyle. İslam dünyasını paramparça ettiler. İşte siz buradan gayet iyi yetişerek ülkelerinize hakim olacaksınız."
"KARŞILIKLI BU BÜYÜKELÇİLİKLERİN AÇILMASIYLA BİRBİRİMİZE KAYNAŞACAĞIZ"
Erdoğan, bir öğrencinin, "Gelecek yıllarda Afrika ve Türkiye arasında siyasi, ticari ve kültürel noktadaki hedeflerinizi merak ediyorum." sözü üzerine, bu hassasiyeti yakalamasından dolayı öğrenciye teşekkür etti.
Göreve geldiklerinde Afrika'da 12 ülkede Türk büyükelçiliğinin olduğunu, şu anda bu sayının 42'yi bulduğunu anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Hedefimiz 50'yi yakalamak ve aynı şekilde Afrika ülkelerinin de Türkiye'deki büyükelçiliklerinin sayısını daha da artırmak. Karşılıklı bu büyükelçiliklerin açılmasıyla birbirimizle kaynaşacağız. Dışişleri bakanım devamlı oraları dolaşıyor. Çünkü bu olmazsa olmaz. Aynı şekilde ben de mümkün olduğunca dolaşıyorum ve dolaşacağım. Çünkü bunları yaptıkça birbirimizle kaynaşacağız. İşte 2 gün burada Afrika ülkelerinin liderleriyle bir araya gelişimiz de zaten buradan kaynaklanıyor. Derdimiz şu, büyük devlet olmak lafla olmuyor. Büyük devlet olmak aynı sofranın etrafında oturup konuşmayı gerektiriyor. Çünkü hem yemeği yiyeceğiz, hem birlikte seyahat edeceğiz. Arkadaşlık, dostluk budur, bunu başaracağız. Ben sizlerden ümitliyim. Sizlerden çok şey bekliyorum. Onun için de buradan dönüşünüz müjdeli olsun. Bu müjdeleri sizden bekliyoruz."
Fenerbahçe'nin eski oyuncusu, Başakşehir Futbol Kulübü Yardımcı Antrenörü Pierre Webo da programda yer aldı. Webo, Afrika kıtası için yaptıkları dolayısıyla Başkan Erdoğan'a teşekkür etti.
WEBO'DAN BAŞKAN EROĞDAN'A TEKLİF: TÜRKİYE'NİN ELÇİSİ OLMAK İSTERİM
Spor vesilesiyle dünyaya aktarabilecekleri mesajların çok önemli olduğuna inandığını anlatan Webo, Paris Saint-Germain-Medipol Başakşehir maçında dördüncü hakemin kendisine yönelik ırkçı söylemde bulunması olayını hatırlattı. Webo, "Bütün dünyada Türkiye'deki deneyimim vesilesiyle Türk elçisi olarak değerlendiriliyorum ve bunun sebebi de yaklaşık bir yıl önce burada başıma gelen olay. Bu olay sonrasında bana gösterdiğiniz destek için sizlere ve Türk toplumunun tamamına teşekkür etmek isterim. Saygıdeğer cumhurbaşkanım, ben burada şunu teklif etmek isterim. Kamerun'da ve tüm Afrika'da olmak üzere ben Türkiye'nin elçisi olmak isterim." diye konuştu.
"BAŞARILI OLANLAR HER YERDE KENDİNE MUHAKKAK BİR ALAN BULUR"
Afrika kökenli sporcuların Türkiye'de neden sevildiğinin sorulması üzerine, Başkan Erdoğan, başarılı oldukları için sevildiklerini dile getirdi. Başarılı olan bütün sporcuların, özellikle de futbolcuların Türkiye'de son dönemlerde müstesna bir yere sahip olduklarını anlatan Erdoğan, "Şu anda Süper Ligde hemen hemen Afrikalı futbolcuların olmadığı kulüp yok gibi. Başarılı olanlar her yerde kendine muhakkak bir alan bulur ve sevgiye de layık olur." dedi.
"IRKÇILIK BİZİM DİNİMİZDE MEN EDİLMİŞTİR"
Başkan Erdoğan, "Biz Afrikalılar bazen ırkçı tavırlara maruz kalabiliyoruz. Irkçılıkla mücadelede alınabilecek önlemler nelerdir?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"AK Parti olarak ırkçılık noktasında kesin karşı duruşumuz var. Biliyorsunuz dinimizde ırkçılık yasaklanmıştır, yoktur. Maalesef bizde muhalefet partisinin özellikle de son dönemlerde Suriyelilere karşı bir tavrı var. 'İktidar olduğumuzda Suriyelileri kendi memleketlerine göndereceğiz' filan diyor. Bizim öyle bir derdimiz yok. Biz şu anda yaklaşık 4 milyon Suriyeliye ülkemizde ev sahipliği yapıyoruz. Irak'tan gelenlerle 5 milyon. Hepsine ev sahipliği yapıyoruz. Niye? Çünkü hepsi de bizim misafirimizdir. Hepsi de kendi yurtlarından zevkle ayrılmadılar. Yaşama imkanı bulamadıkları için ülkelerinden ayrıldılar. Bunlara biz tabi ki kapılarımızı açtık ve onlara da ev sahipliği yapıyoruz. Erdoğan, bu ülkede cumhurbaşkanı olduğu sürece, AK Parti bu ülkede iş başında olduğu sürece, biz asla bu misafirlerimizi ülkeden kovmayız, kovamayız. Irkçılık bizim dinimizde men edilmiştir. Ne Arap'ın beyaza, ne beyazın Arap'a üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece Allah'a olan yakınlaşmayladır. Ölçü bu. Müslümanlar olarak böyle bir ayrımı yapamayız, yapmayız, çünkü ebedi alemde bunun hesabını veremeyiz."
Başkan Erdoğan, kendisine farklı bir akşam yaşatan gençlere teşekkür etti.