|
|
Kısa...Kısa...Kısa...
* Nescafe'nin Duman konserleri müthiş bir TV anonsu ile başladı. 'Nescafe üçü birarada' diye anılan ürünün konumlanmasına Duman son derece uygun. Şu işe Türk gibi başladılar da İsviçreli gibi bitiremiyorlar sanki. Nerede bu olayın devamı, arka planı, bilgilendirmesi... *Arzum'un reklamları şu sıra benim favorim. Bir mesaj ancak bu kadar iyi, bu kadar duygusal anlatılır. Cem Yılmaz'ın ilk kez kullandığı 'Markanın önüne geçme!" söylemi ise literatüre girecek kadar 'buluşçu'... * Tercüme reklamların etkisi ne kadardır, ben en azından bilmiyorum. Hele Nokia'nın bilimkurgu filmlerini çağrıştıran absürd butiklerde, gece kulüplerinde, büyücü küreleri çerçevesinde geçen reklam filmi, hangi Türk'e ne hitap eder? Anlaşılır gibi değil. Mevcut ve potansiyel Nokia müşterileri, güzelim ürünlerinin reklamını kendi değer, duygu ve kültürlerine hitap edecek şekilde izlemeyi hak etmiyorlar mı? * Linens'in çizgi film tekniği ile, evde diğer ürünlerin siyah beyaz, Linens ürünlerinin ise renkli olarak gösterildiği reklam filmi bir harika. Filmin büyüsüne kapılıp kilit mesajı kaçırmış olsam da, görüntüler bana çok şey anlatıyor.
|