Filistin'e 'Uluslararası Koruma Gücü' gönderilir mi? Türkiye çağrı yapmıştı!
İsrail vahşeti Filistin'de 200'den fazla kişiyi şehit etti. Masum sivil, çocuk demeden katleden İsrail'in bilinçli yıldırma ve işgal politikasına dünyadan ses 'cılız' bir şekilde yükseldi. Türkiye, Başkan Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde uluslararası kamuoyunu harekete geçirmek için yoğun bir diplomasi yürüttü. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, Filistin için 'Uluslararası Koruma Gücü' çağrısı da önemli bir gündem maddesi haline geldi. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Süleyman Güder de Filistin için 'Uluslararası Koruma Gücü'ne vurgu yapıyor ve İsrail'e karşı en etkin çözümlerden birinin olabileceğini kaydediyor.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan 2018 yılında İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının ardından 'Uluslararası Barış Gücü' önerisini dile getirdi. İsrail'in, Filistin'e yönelik acımasız işgal girişimlerini önlemek için görüşülen tasarı BM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları toplantısında söz konusu karara vurgu yaparak, "BM Genel Kurulunun 2018 kararı uyarınca Filistinli sivilleri korumak için bir uluslararası koruma mekanizmasının kurulması yönünde çaba sarf etmeliyiz." açıklamasında bulundu.
"FİLİSTİN İÇİN EN ETKİN ÇÖZÜM"
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Süleyman Güder sabah.com.tr'ye yaptığı değerlendirmede Filistin'de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek, Filistin için 'Uluslararası Koruma'nın en etkin çözüm yollarından biri olduğunu ifade etti. Güder, Türkiye'nin bunun için yoğun bir çaba sarfettiğini belirtti.
İsrail'in, Filistin'i kuşatma girişimlerine de vurgu yapan Süleyman Güder, "İsrail uluslararası hukuka uymuyor, uymak istemiyor. Uluslararası hukuka uymuş olsaydı bugün gasp etmiş olduğu topraklara ve imkânlara sahip olamazdı. Dolayısıyla insan hakları, uluslararası hukuk, eşitlik, barış içinde birlikte yaşama, uluslararası toplumun tazyiki veya kınaması gibi unsurlar İsrail'in saldırganlığına engel olmamakta. 1948'den bugüne Filistin topraklarında yaşananlar bunun en bariz göstergesi olmuştur." sözlerini kullandı.


