Vefat eden gazeteci, yazar ve spor yorumcusu Hıncal Uluç için tören gerçekleştirildi.
Yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle 83 yaşında hayata gözlerini yuman Uluç için kariyerinin büyük bölümünü geçirdiği Sabah gazetesinin önünde tören yapıldı. Daha sonra cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı'na getirilen Hıncal Uluç son yolculuğuna uğurlandı.
SABAH Gazetesi'nin duayen yazarı Hıncal Uluç (83) Turkuvaz Medya Merkezi'nde yapılan törenin ardından Zincirlikuyu Camii'nde öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazıyla birlikte Zinrilikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. Cenaze namazına Turkuvaz Medya Yönetim Kurulu Başkanvekili Serhat Albayrak, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, Galatasaray Kulübü İkinci Başkanı Metin Öztürk, sarı-kırmızılıların eski başkanları Adnan Polat, Faruk Süren, teknik direktör Fatih Terim'in yanı sıra Turkuvaz Medya çalışanları, Uluç ailesinin yakınları ve spor dünyasından çok sayıda isim katıldı.
Duayen yazar Uluç için Turkuvaz Medya Merkezi'nde düzelenen törene sevenlerinin yanı sıra meslektaşları da katıldı, yakınlarının yaptığı konuşmaların ardından dualar edildi.
Daha sonra Hıncal Uluç'un naaşı, defnedileceği Zincirlikuyu Mezarlığı'na götürüldü.
Medya merkezinde düzenlenen törende çalışma arkadaşları Hıncal Uluç için duygularını dile getirdi.
Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak: Onun sıcacık gülüşü hep içimizi ısıtacak. Onun inanılmaz derin dostluğu bize rehber olmaya devam edecek. Bir insan bir sevdiğini kaybettiğinde, sadece onun için değil, kendisi için de ağlar.
Sadece Hıncal ağabeye değil, kendime de ağlıyorum. Hıncal ağabeyin ailesine, sevenlerine, Turkuvaz Medya kurumumuzun tüm çalışanlarına başsağlığı diliyorum. Yattığın yer nur, mekanın cennet olsun.
SON DAKİKA: Sabah Gazetesi'nin usta yazarı ve spor yorumcusu Hıncal Uluç'a veda! | Video
Kardeşi Öcal Uluç: Hıncal Uluç'un ağabeyiyim, 83 senedir birlikte yaşıyorum. O benim meslektaşım, dostum, sırdaşımdı. Hayatta en sevdiğim insan Hıncal'dı. Hayatımda yaptığım en zorişlerden biri burada şu an yaptığım konuşma. Onun asıl özelliğini sizlere söylemek isterim. O ölüme koşan değil, yaşatan bir insandı. Neden başka gazetelere gitmedi, taş yerinde ağırdır derdi. Allah onu en iyi yerde muhafaza edecektir. Biz onlarla gittiğimiz yerde buluşacağız.
SON DAKİKA: Duayen gazeteci Hıncal Uluç'a veda! Ağabeyi Öcal Uluç'tan duygulandıran sözler.. | Video
Spor yorumcusu Erol Kaynar ise, "Bir insanı 50 yıl tanıyabilirsiniz. Arada bir görürsünüz, arada bir konuşursunuz. Biz 50 yıl boyunca hiç ayrılmadık. Ya telefonla konuştuk ya da buluştuk. O kadar anılar biriktirdik ki, o kadar şeyler öğretti ki bana, hayatın vizyonunu Hıncal ağabeyden aldım dersem inanın bana yalan söylemiş olmam.
Kendisinin benim üzerimde inanılmaz emeği var. Unutamayacağım hatıraları var. Basın mensupları olarak siz daha iyi biliyorsunuz; manşetleri hep o belirlerdi. Hep inandığı manşeti atardı, hiç kimseye taviz vermeden, neye inanıyorsa onu söylerdi" diye konuştu.
Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, "45 seneye yakın bir dostluğumuz vardı. Kendine münhasır bir insandı. Toplumda gerekli olan kitabın ortasından konuşma tarzını benimsemiştir. En yakın dostlarını bile en acımasız şekilde eleştirmekten geri kalmazdı" ifadelerini kullandı.
Galatasaray Kulübü eski Başkanı Faruk Süren, Hıncal Uluç'un iyi Galatasaraylı olduğunu belirterek "Galatasaray'ı eleştirmiyor anlamına gelmesin, Galatasaray'ı ve yöneticilerini eleştirirdi" dedi.
Ağabey demekten çok keyif aldığı bir meslek büyüğünü kaybettiğini söyleyen spor yorumcusu Ender Bilgin "Evinde misafir olmaktan çok mutlu olduğum bir yakınımı kaybettim. Zor bir insandı. Seveni kadar sevmeyeni de vardı. O'nu yakından tanıyanlar için çok iyi bir insandı" ifadelerini kullandı.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, "Hıncal ağabey çok donanımlı bir insandı. Özellikle kültür ve sanata çok kıymet verirdi. Yıllar boyunca dostluğunu yakından hissettik" dedi.
Eski Başbakan Tansu Çiller, "Gençlere çok mesajları vardı. Onları keyifle anlatırdı. Mekanı cennet olsun" ifadelerini kullandı.
AK Parti Milletvekili Mahir Ünal, Hıncal Uluç'un duruşuyla örnek olduğunu belirterek "Hıncal Uluç hafıza niteliğinde bir insandı. Cumhurbaşkanımız ve partimizin taziyelerinizi iletiyoruz" diye konuştu.
Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi ise "Çok değerli ve kıymetli bir insandı. Toplumda bazı yerlerde insanların değeri ve kıymeti her zaman ayrı bir yer ifade ediyor. Hıncal ağabey bunlardan bir tanesiydi. Cesur bir insandı lafını esirgemezdi" şeklinde konuştu.
Hıncal Uluç, öğle vakti düzenlenen cenaze töreninden sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Hıncal Uluç son yolculuğuna uğurlandı | Video
Sabah Gazetesi'nin usta yazarı ve spor yorumcusu Hıncal Uluç, 83 yaşındaydı.1990 yılından itibaren Sabah'ta önemli yazılara imza atan Uluç, Türk gazeteciliğinin duayen isimlerinden biri olarak kabul ediliyordu. Usta gazeteci 20 Kasım gecesi saat 23.00 sıralarında bir süredir tedavi altında olduğu hastanede yaşamını yitirdi.
HINCAL ULUÇ KİMDİR?
17 yaşında gazetecilik hayatına başlayan Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç, 1990 yılından beri köşe yazılarına imza atıyordu.
1 Kasım 1939 tarihinde Kilis'te dünyaya gelen Hıncal Uluç; köşe yazılarının yanı sıra A Spor'da yayımlanan "Hıncal Uluç ile Baş Başa" programında spor yorumculuğu da yapıyordu.
Uluç, baba tarafından Ubıh asıllı, anne tarafından ise Kilislidir. Ayrıca anneannesi Rumeli (Arnavut, Boşnak) göçmenidir.
Uluç'un subay olan babası Fuat Uluç'un, II. Dünya Savaşı sırasında Bulgar sınırında görevli olması sebebiyle, ünlü gazeteci üç yaşına dek anneanne ve teyzesi tarafından büyütüldü. Hıncal Uluç'un babası Çaldıran'a tayin olduğunda ise ailesi yeniden bir araya geldi.
1952 yılında Antakya'da ortaokula başlayan isim geri kalan eğitimini de Ankara Kurtuluş Lisesinde bitirmiştir. 1980 yılına dek Ankara'da kalan Uluç, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine yazılmış, bir sömestr sonunda yeniden Ankara'ya dönüş yapmıştır. Ankara'ya dönmesinin ardından diğer sene Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazanmıştır.
