Yazarlar
06 Eylül 2011

Bayram tadında yaşamlar için...

Sofra Dergisi Yayın Yönetmeni Esra Düzdağ yazdı...

Fark ettiniz mi son günlerde enginar, sarmısak, domates vs tabletlerini hayatından eksik etmeyenler var! Dünya sandığımızdan çok daha hızlı ve anormal bir değişim içinde… Karpuz görünümlü balkabakları, mumdan sebze yiyormuşsunuz hissi veren domatesler, biberler, akşamdan sabaha büyütülüp yemeğimize malzeme olan tavuklar, nerdeyse bayatlamayan ama o mis gibi un ve maya kokusunu uzak bir hatıra gibi anmamıza sebep olan ekmekler… Ne oluyor bize? Nasıl bir yanılgı içindeyiz?

Bazen küçücük çocuklara yedirilip, içirilenleri gördükçe içim acıyor! Anne yemeği, anne limonatası, anne kurabiyesi diye bir şey kalmayacak mı yoksa? Tüketimi çok, paylaşımı az bireyler haline dönüyoruz her geçen gün… Çünkü lezzet, çünkü damak tadı hayatı tamamlayan en önemli unsurlardan biri…

Farkında mısınız bilmem, damak tadımızdan uzaklaştıkça daha az haz alıyoruz yediğimizden, içtiğimizden. Aldığımız haz azaldıkça, paylaşmanın keyfi de azalıyor hemen peşinden. Daha az gider olduk ev ziyaretlerine… Uzun uzun misafir yemekleri, köşedeki restoranda buluşulup, mönüdekini seçmeye ya da paket siparişlere dönüştü zamanla...

Olay sadece mutfak kültürümüzün zedelenmesi ya da damak zevkiyle ilgili deformasyonlar değil elbette. Her zaman söylediğim gibi, öncelikli olan beslenmeyle ilgili bilinç ve farkındalık düzeyimiz. Ne yediğimizin farkında olmak demek, doğal yaşamın dengesini de gözetmek, atalarımızdan kalan tohumlara, denizlerimizdeki balıklara sahip çıkmak demek aynı zamanda…

İşte tam da bunları düşünürken, çok sevindirici bir haber aldım. Metro Toptancı Market, balık neslinin sürdürülebilirliği ve yeni nesillerin geleceği için tüm sektöre örnek olacak bir karar alarak, soyu tükenme riski taşıyan lüferin 20 cm altındaki türleri olan çinekop ve sarıkanatı, hiçbir mağazasında satmamak üzere raflarından kaldırdı. "Torunlarımız lüfer yiyebilsin diye çinekop ve sarıkanat satmıyoruz!" diye bir etiket koydular balık tezgahlarına…

Türkiye'nin en zengin balık reyonuna sahip olan ve sezonda 100 çeşit balık satışı yapan Metro, böylesine radikal bir karar alabiliyorsa, bunun hem bireysel hem de sektörel olarak pek çoğumuza sorumluluk yükleyen bir örnek olduğunu düşünüyorum. Özellikle balık avlama sezonunun başladığı bugünlerde... Metro'ya gönülden tebrikler, bir anne olarak yürekten teşekkürler…

Bu ay gündemimizde Bayram olduğu için biraz daha yüksek oldu serzenişim… Kızıma, çocukluğumdaki bayramları yaşatamıyor olmak hüzünlendiriyor beni… Ama kendi adıma elimden geleni yapıyorum. Yine küçük keseler hazırlıyorum ufaklıklar için, onlar için şekerimi, misafirler için kahve yanı çifte kavrulmuş ya da güllü lokumumu eksik etmiyorumevden. Mutlaka ailece mükellef bir kahvaltı, sevdiklerimizi ziyaret…

İşte biz tam da özlediğiniz tadı bulabileceğiniz bir Bayramsayısı hazırladık bu ay size… Tatlıdan tuzluya donattık Bayram sofranızı… Misafiri seven, sevdikleri için elinin lezzetini yemeğiyle buluşturanlar adına dolu dolu her sayfamız.

Foça'da tam bir geleneksel Bayram sofrası çektik. Sevgili Elmas Ablamız bize kallavi tatlılar hazırladı. Çikolatalı tatlar, çay saati sayfalarımız da yine konuklarınız için… Sofranızda da, yaşamınızda da bayram coşkusu daim olsun!..



Yazarın Önceki Yazıları

TÜM YAZILARI
SON DAKİKA