Fener'deki erozyon üç yıl önce başladı

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, geçtiğimiz sezon penaltı atışları sonrasında Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finali yakaladıkları Sevilla karşılaşması sonrasında, "Biz görevimizi yaptık. Ama bundan sonra yine aynı başarıları elde edemezsek, bunun adı tesadüf olur" dedi. Ve bugüne gelindi. Şampiyonlar Ligi'nde galibiyet bile alamayan, bitime 13 hafta kala liderin 8 puan gerisine düşmüş bir takımı var ortada. Tek teselli Fort i s Kupası'ndaki yarı final. Dünyanın en çok gelir elde eden 19'uncu kulübü olmakla övünen Fenerbahçe yönetimi, kendilerinin onda biri bütçeye sahip Sivasspor'u eleyip eleyemeyeceklerini bilemiyor. Aslında bu sezon üçüncü yılını tamamlayan bir erozyonun sonuçlarını izliyoruz. Denizli'deki son haftada şampiyonluğu kaçıran Fenerbahçe kadrosu ile bugünkü yan yana koyulduğunda, Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının yanlış teknik adam, futbolcu seçimlerinin yanı sıra, ellerindeki değerlere nasıl sahip olamadıkları, sonuçlarla karşımıza çıkıyor. Bugün şikayet edilen kadronun ve onun performansının birçok nedeni var. Ana bölümleri ile bakalım:

YILDIZLAR KAYDI
Üst üste üçüncü şampiyonluğuna kavuşmak üzereyken, Denizli'de sezonun son maçında aldığı beraberlikle yarışta Galatasaray'a geçilen Fenerbahçe'nin ideal on birine bakalım: Rüştü - Önder Turacı, Servet, Luciano, Ümit Özat - Appiah, Aurelio - Anelka, Alex, Tuncay Şanlı - Nobre. O günkü oyunculardan sadece Alex bugün ilk 11'de var. Önder Turacı yedek. Ve bu takımın kalitesi, yarattığı beklentilerle bugünkü kadro yan yana getirildiğinde özellikle orta sahanın kayıpları net bir şekilde ortaya çıkıyor. Rüştü, Ümit ve Tuncay Şanlı'yı 100. yıldaki şampiyonluktan sonra bedelsiz elinden kaçırdı Fenerbahçe yönetimi. Şampiyon takımı bırakanlar arasında Serkan Balcı ile Mehmet Yozgatlı da vardı. Takımda seyircinin gönlüne giren, sahada yüreklerini ortaya koyan üç kaptanın ve alternatif yerli oyuncuların gitmesiyle birlikte, Fenerbahçe'nin ruhunun da gittiğini gördük. Artık efsane olma yolundaki oyuncuların sadece futbol takımından değil, İbrahim Kutluay gibi alt yapıdan yetişen bir kaptan ile de bu sene yollar ayrıldı. Aydın Örs'ün görevine son verilmesini, Fenerbahçe taraftarının yürüyüşle protesto etmesi de ilginçtir.

BAZILARI YALDIZLANIYOR
Dinamo Kiev'den Şampiyonlar Ligi vizesi alınamamasının ardından Lugano, Edu, Deivid ve Kezman transfer edildi. 53 milyon euro'luk transferi bir kalemde yaptı Aziz Yıldırım yönetimi. Sadece Kezman'ın maliyeti 20 milyon euro'ydu. Ardından Roberto Carlos ile Maldonado geldi. Bu sezon da Emre Belözoğlu, Güiza ve Josico. Toplam maliyetleri 60 milyon euro'ya yaklaşan üç transfer daha. Ama Fenerbahçe hala üç sene önceki yerli veya yabancı oyuncuları ile yakaladığı kaliteye ulaşamadı. Gelenlerin, gidenler kadar bile iyi olmaması, harcanan çok büyük paralara rağmen kalitenin ve beklentilerin düşmesine neden oldu. Başkan Aziz Yıldırım daha sezon başında bugünlerin eleştirisi yapılırken, "Geçen seneden iyi kadro" diye konuştu. "Her şeyden anlarım" diye de peşinden ekledi. Fenerbahçe yönetimi, taraftarın dinamiğini harekete geçirerek sağladığı çok büyük maddi kaynağı, hoyratça harcamıştı.