Dokunmak, bebekle anne-babası arasındaki en önemli iletişim türü. Bebek bu sayede sevildiğini hissediyor ve dünyaya güvenle tutunuyor. Uzmanlar sık sık henüz anne karnındayken bile bebekle temas kurmak gerektiğinin önemini vurguluyorlar. Medical Park Trabzon Hastanesi'nden Psikolog Niltem Hürfikir, bakın bu konuda size neler öneriyor.

Gelişim anne karnında başlar
Yaşamın ilk yılları, insan gelişimini tüm yönleriyle etkileyecek temel yıllardır. Bu temel gelişim süreci de anne karnında başlar. Anne karnında fiziksel gelişimini sürdürmekte olan bebek, bir taraftan da sosyal gelişimini sürdürür. Bebeğin dışarıdan duyduğu sesler, ona dinletilen müzikler, bebek ile yapılan konuşmalar, karnın okşanması ona dışarıda beklendiğini hissettirir. Anne karnında büyüyen bebek için annenin vücuduna teması güvenliğin ve sıcaklığın temelini oluşturur. Yapılan araştırmalara göre anne sesi ve tensel dokunuş, bebeğin rahatlamasını da sağlar.

İlk temas…
Bebeğin doğum sonrasında annenin kucağına verilmesi, anne ile bebek arasındaki tensel temasın ve dış dünya ile iletişim kurduğunun ilk örneğidir. Bu an anne için hazzı tarif edilemeyecek kadar mutluluk ve heyecan verici bir andır. Bebek için ise uyaranların fark edilmeye başlandığı bir an olarak tarif edilebilir. Daha önce hiç yaşamadığı dokunma hissini ilk kez tatmaya başlar. Anne ve bebek arasındaki tensel temasın önemi şudur: Bebek kendisini güvende algılar ve annesinin sevgisini daha derinden hisseder. Ayrıca anne-bebek arasındaki duygu alışverişini sağlayarak bağlarını güçlendirir. Bu his ile birlikte bebek kabul edilme ve sevgi ile ilk kez tanışmış olur. Yani, bebeğe sevgi ve şefkatle dokunma onun gelişimine büyük katkıda bulunacaktır. Anne ve bebeklerin birbirlerine nasıl bağlandıklarını izlemek amacıyla yapılan çalışmalardan elde edilen çeşitli bilgiler vardır. Örneğin; doğumdan hemen sonraki kısa dönemde bebekleri ile temasta bulunan anneler ile bebekleri arasındaki bağlanmanın daha yoğun olduğu sonucuna varılmıştır. Yapılan çalışmada birinci grup anneler, doğumdan hemen sonra en az yarım saat temas etme imkanı bulmuşlardır. İkinci grup anneler, hem doğumdan hemen sonra çocuklarıyla temas etme imkanı bulmuşlar hem de bebekleri her gün beş saat süreyle kendi yanlarında kalmıştır. Üçüncü grup anneler doğumdan hemen sonra çocuklarıyla beraber olamamışlar, daha sonra her gün beş saat gibi uzun sürelerle bebekleriyle temas imkanı bulmuşlardır. Dördüncü grup anneler ise, ne erken ne de sonraki dönemlerde çocuklarıyla yakın temas imkanına sahip olamamışlardır. Böylece, doğumdan sonraki zaman diliminde temas eden anne ve bebeklerde iyi bağlanmanın ortaya çıktığı sonucu ortaya konmuştur. Aynı durum bebeğe gösterilen sevgi ve şefkat, ihtiyaçlarının doyurulması, bebeğin önemsenmesi ile de alakalıdır.

Masaj da rahatlatan bir dokunuş yöntemi
Temel olarak bebeğin bedensel ve ruhsal gelişimini olumlu yönde etkileyen bir etkinlik olan masaj, aynı zamanda bir rahatlama tekniğidir. Bilinçli bir biçimde rahatlama yeteneğini kazanması, büyümenin yaratacağı zorluklarla başa çıkmasında bebeğe yardımcı olacak çok önemli bir avantaj olup bu ilk günlerinde ona verilebilecek en değerli armağanlardan biri olacaktır. Aynı zamanda bebek için önemli olan tensel temas anne ile bebek arasında bebeğe uygulanacak masaj ile daha da pekişecektir. Uygulayacağınız masajlar hem tensel temasınızın artmasını hem de bebeğinizin fizyolojik ve psikolojik olarak daha doğru gelişmesini sağlayacaktır.

Psikolog Niltem Hürfikir: "Babalar da tensel temas kurmalı"
Tıpkı anneler gibi, babaların dokunuşları da bebeğin temel güven duygusu için çok gerek duyulan bir unsurdur. Babalar, bebek için dış dünyayı temsil ederler. Bebeklerin babaları ile kurdukları olumlu tensel temas ilişkisi, bebeğin ileriki yıllarda çevresi ile kuracağı ilişkiyi olumlu yönde etkileyecektir. Bu nedenle bebeğin doğumu ile birlikte baba da, bebekle ilgilenmeli ve anneye destek olmalıdır. Bebeğe sarılmalı, dokunmalı, öpmeli, okşamalı, oyunlar oynamalı, mamasını yedirmeli bebeğin gelişimine katkıda bulunmalıdır.