Ailelerin çocuklarının susmasını veya yemek yemesini sağlamak için televizyon, tablet veya telefonla temasını kolaylaştırdığını ifade eden getiren Yrd. Doç. Dr. Zeynep Çubukcuoğlu Taş, "Son dönemlerde televizyon ve tabletlerin hayata girmesiyle, 6 aylık çocukların oturmaya başlamalarından itibaren televizyonun karşısına geçtiklerini görüyoruz. Yemek yesinler, İngilizce öğrensinler gibi bahanelerle medya ile tanışıyorlar. İzlerken adeta hipnotize oluyorlar. Ancak bu durum onları sosyallikten koparıyor" dedi.

TEK TARAFLI UYARANLARA MARUZ BIRAKMAYIN

Bu tür yoğun uyaranlara maruz kalan çocukların yaşıtlarına göre geç konuşmaya başladığını anlatan Taş şunları kaydetti:"Aileler konuşma geriliği veya otizm şüphesi ile geliyor. Son dönemde 2-5 yaş aralığında bu durum iyice sıklaştı. Çocuklara duyma ve gelişim testi yapıyoruz. Yaptığımız incelemelerde çocukların yüzde 80'inde bir rahatsızlık görülmüyor. Sadece medya maruziyeti oluyor. Onları televizyondan uzak tutup, oyun oynatarak konuşmalarını sağlıyoruz. Çocuklar sosyal şekilde konuşmayı öğrenirler. Çocuğunuzla konuşun, onunla oyunlar oynayın. Çocuk bunu tekrar ede ede konuşmayı öğreniyor. Onu sadece televizyon karşısında bırakırsanız tek taraflı bir uyarana maruz kalır. Çocuk anne, baba diyemezken, çizgi film müziklerini söyleyebiliyor. Öğrenmeyi sağlayan karşı tarafların verdiği yanıtlardır. Çocuk 2 yaşına geldiğinde 2 kelime ile konuşamıyorsa uzman hekimlere danışılmalıdır. Ailelerin, 3 yaş altı çocuklarını TV, tablet ve telefondan uzak tutmalarını istiyoruz. Üç yaşından sonra çocuklar günde yarım saat televizyon izleyebilir, tablet veya telefonla oynayabilir. Zaten o yaştan sonra çocuk kreşe gidiliyor. Birebir etkileşimi görüp arkadaş edinmeye başladıktan sonra TV ve tablet önemini kaybediyor. İzlediği kanal da çok önemli. Çocuklar, 7 yaş öncesinde soyut kavramları bilmedikleri için uçan, mitolojik kahramanlar ve farklı görünümlerdeki karakterleri izlememeliler."