10 Kasım, Türkiye için özel tarihler arasında yer almaktadır. Bu tarih, Cumhuriyet'in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıl dönümüdür ve her yıl ülke çapında çeşitli anma etkinlikleri düzenlenir. Ancak, 10 Kasım'ın resmi tatil olup olmadığı, birçok kişi tarafından merak ediliyor. Bu sorunun cevabı, her yıl yaklaşan 10 Kasım'da gündeme geliyor. Peki, 10 Kasım resmi tatil mi? Atatürk'ün vefatının kaçıncı yıl dönümü?
Atatürk'ün vefatının ardından, 10 Kasım tarihine duyulan saygı her yıl artarak devam etmektedir. Bu özel gün, okullarda, kamu kurumlarında ve devlet dairelerinde farklı etkinliklerle anılır. Peki, 10 Kasım resmi tatil mi? Atatürk'ün vefatının kaçıncı yıl dönümü?
10 KASIM RESMİ TATİL Mİ?
10 Kasım resmi tatil olarak değil, ulusal yas günü olarak kabul edildiği için okullar, kamu kuruluşlar ve bankalar normal mesai gününe göre çalışır.
BU YIL ATATÜRK'ÜN VEFATININ KAÇINCI YILI?
Atatürk 10 Kasım 1938'de hayatını kaybetti. Dolayısıyla 2024 yılı Atatürk'ün vefatının 86. yılı olacak.
ATATÜRK'ÜN SON YILLARI VE ÖLÜMÜ
Atatürk'ün ilk hastalık belirtisi 1937 yılında ortaya çıktı. 1938 yılı başlarında Yalova'da bulunduğu sırada, ciddi olarak hastalandı. Buradaki tedavi olumlu sonuç verdi. Fakat tamamen iyileşmeden Ankara'ya yaptığı yorucu yolculuk, hastalığının artmasına sebep oldu.
Bu tarihlerde Hatay sorununun gündemde olması da onu yormaktaydı. Hasta olmasına rağmen, Mersin ve Adana'ya geziye çıktı. Kızgın güneş altında askerî birliklerimizi teftiş edip tatbikat yaptıran Atatürk, çok yorgun düştü. Ülkü edindiğimillî dava uğruna kendi sağlığını hiçe saydı. Güney seyahati hastalığının artmasına sebep oldu. 26 Mayıs'ta Ankara'ya döndükten sonra tedavi ve istirahat için İstanbul'a gitti. Doktorlar tarafından, siroz hastalığı teşhisi kondu. Deniz havası iyi geldiği için, Savarona Yatı'nda bir süre dinlendi. Bu durumda bile ülke sorunlarıyla ilgilenmeye devam etti. İstanbul'a gelen Romanya kralı ile görüştü. Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. 4 Temmuz 1938'de Hatay Antlaşması'nın yürürlüğe girmesi Atatürk'ü çok sevindirip moralini düzeltti.
Temmuz sonlarına kadar Savarona'da kalan Atatürk'ün hastalığı ağırlaşınca Dolmabahçe Sarayı'na nakledildi. Fakat hastalığı durmadan ilerliyordu. O'nun hastalığını duyan Türk halkı, sağlığıyla ilgili haberleri heyecanla takip ediyor, bütün kalbiyle iyileşmesini diliyordu. Hastalığının ciddiyetini kavrayarak 5 Eylül 1938'de vasiyetini yazıp servetinin büyük bir kısmını Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarına bağışladı.
Ekim ayı ortalarında durumu düzelir gibi oldu. Fakat, çok arzuladığı hâlde, Ankara'ya gelip cumhuriyetin on beşinci yıl dönümü törenlerine katılamadı. 29 Ekim 1938'de kahraman Türk Ordusu'na yolladığı mesaj, Başbakan Celâl Bayar tarafından okundu.
Atatürk, ölümüne kadar memleket meselelerinden bir an olsun uzak kalmamıştı. Atatürk'ün hastalığı tekrar şiddetlendi. 8 Kasımda sağlığıyla ilgili raporlar yayımlanmaya başlandı. Bütün memleketi tekrar derin bir üzüntü kapladı. Her Türk'ün kalbi onun kurtulması dileğiyle çarpıyordu. Ancak, kurtarılması için gösterilen çabalar sonuç vermedi ve korkulan oldu. Dolmabahçe Sarayı'nda 10 Kasım 1938 sabahı saat dokuzu beş geçe, insan için değişmez kanun, hükmünü uyguladı. Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrıldı.