Edinburgh Üniversitesi ekibi, Göbeklitepe'de 365 'V' sembolü içeren bir taş sütun buldu. Bu buluş, insanlık tarihini köklü bir şekilde değiştirebilecek bir güneş takvimi olabilir. İşte bilim dünyasını bir kez daha şoke eden ayrıntılarıyla Göbeklitepe'deki gizemli keşif…
Edinburgh Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi, ülkemizin güneydoğusunda bulunan ve M.Ö. 10,000 civarına tarihlenen Göbeklitepe kompleksinde yer alan bir taş sütunu inceledi.
Bu sütunda yer alan 365 adet 'V' sembolü, tarih öncesi dönemlere dair bilgi birikimimizi yeniden şekillendirebilir. Araştırmacılar, bu sembollerin güneş yılına dayalı bir takvimi temsil ettiğini ve dolayısıyla bu keşfin, tarih öncesi insanlarının zaman kavramına dair anlayışımızı derinden etkileyebileceğini öne sürüyor.
GÜNEŞ TAKVİMİ OLABİLİR
Taş sütun üzerindeki her bir 'V' sembolünün bir günü temsil ettiği ve toplamda 365 gün süren bir güneş yılı oluşturduğu düşünülüyor. Bu takvim sisteminin, 12 ay ve ek olarak 11 gün içermesi, antik insanların oldukça hassas bir zaman ölçümü gerçekleştirdiğini gösteriyor. Bu keşif, tarihte bilinen ilk takvim sistemlerinden biri olabileceği için büyük bir önem taşıyor.
Güneş takvimleri, tarım toplumlarının ortaya çıkması ve mevsim döngülerinin düzenlenmesi açısından kritik bir rol oynamıştır. Bu bağlamda, bu takvim sisteminin, tarıma dayalı toplumların oluşumunda önemli bir etkisi olabilir.
TARİH ÖNCESİ ZAMAN ÖLÇÜMÜ
Bugüne kadar, yazılı tarih öncesi dönemlerdeki zaman ölçümleri genellikle arkeolojik buluntular ve astronomik gözlemlerle sınırlıydı. Ancak bu buluş, antik insanların zamanı düzenleme biçimleri hakkında yeni bilgiler sunuyor.
Bilinen en eski takvim sistemlerinin antik Mezopotamya ve Mısır'a ait olduğu düşünülürken, Göbeklitepe'deki bu sistem, bu zaman diliminin çok daha eski olduğunu ortaya koyuyor. Dolayısıyla, bu buluş, insanlık tarihinin yeniden yazılmasına neden olabilir.
KUYRUKLU YILDIZ ÇARPMASI VE MEDENİYETİN DOĞUŞU
Araştırmacılar, Göbeklitepe'deki bu takvim sisteminin, yaklaşık 13,000 yıl önce Dünya'ya çarpan bir kuyruklu yıldız parçası sürüsünün tarihlerinin kaydedilmesi amacıyla kullanılmış olabileceğini öne sürüyor.
Bu kuyruklu yıldız çarpması, küresel iklim değişikliklerine yol açmış ve büyük bir buzul çağının başlamasına neden olmuştur.
Bu olay, 1,200 yıl süren bir buzul dönemi başlatmış ve birçok büyük hayvan türünün yok olmasına neden olmuştur.
Ayrıca, bu felaketin, antik insanların yaşam tarzlarını köklü bir şekilde değiştirdiği ve tarıma dayalı toplumların oluşumunu tetiklediği düşünülüyor. Bu bağlamda, Göbeklitepe'deki takvim sistemi, bu dönemdeki toplumsal ve kültürel değişimlerle bağlantılı olabilir.
SÜTUNDAKİ SEMBOLLER VE ANLAMLARI
Taş sütununun iki ayrı bölümü bulunuyor. Üst kısmında, düzenli bir şekilde sıralanmış 'V' sembolleri yer alırken, alt kısmında ise daha küçük kutu sembolleri yer almakta.
Ayrıca, güneşi temsil eden bir disk ve Akrep burcuna atıfta bulunan bir akrep sembolü de bulunuyor.
Bu semboller, antik insanların astronomik olaylara ve yıldız kümelerine dair bilgilerini ve inançlarını nasıl ifade ettiklerine dair önemli ipuçları sunuyor.
Güneş ve akrep sembolleri, bu dönemde gökyüzü gözlemlerinin ve astrolojik inançların ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Göbeklitepe, tarih öncesi döneme ait en eski yapay yapı olarak biliniyor ve bu tür bulgular, antik insanların kültürel ve bilimsel gelişimlerine dair önemli veriler sunuyor.
Edinburgh Üniversitesi'nden Dr. Martin Sweatman'ın liderliğindeki bu araştırma, Göbeklitepe'nin tarihsel ve kültürel önemini daha da artırmakta ve insanlık tarihinin anlaşılmasında yeni bir pencere açmaktadır.
Bu tür keşifler, tarih öncesi medeniyetlerin karmaşıklığını ve bilgi birikimini anlamamızda önemli adımlar atmamıza yardımcı olabilir.
