Usta müzisyen Garo Mafyan, 1969 yılında kurulan İstanbul Gelişim Orkestrası'na Atilla Özdemiroğlu ile birlikte yeni bir kimlik kazandırdı ve yenilenen orkestraya 'Dün, Bugün, Yarın' ismi verildi. İzmir Ekspres Orkestrası gençlerinin de katılmasıyla yeni bir kan kazanan orkestrayla konserlerinde her türlü şarkıya yer vereceklerini söyleyen Mafyan ile yeni projelerini ve müzik sektörünü konuştuk.
EN BÜYÜK EKSİK SAHNE ŞOVU
İstanbul Gelişim Orkestrası bir yenilenme sürecinden geçiyor; buna neden ihtiyaç duydunuz?
Aslında buna yol değişimi diyebiliriz. İstanbul Gelişim Orkestrası'na genç bir ekiple devam etmek istedik ve Atilla Özdemiroğlu ile birlikte yola çıktık. Bir yıl önce İzmir'e yerleştim. Oradayken bir şey yapma isteğim oluştu. Atilla ile sohbet ederken, bu isteğimden ona da bahsettim. İzmir Ekspres Orkestrası'nın çalışmalarını anlattım ve birlikte 'Dün, Bugün, Yarın'ı kurduk.
Yeni orkestrayla birlikte neler değişti?
İstanbul Gelişim Orkestrası bugüne kadar onlarca şarkıcıyı ortaya çıkardı ve binlerce bestemiz oldu. Yeni orkestramızla birlikte, benim ve Atilla'nın bestelerinden oluşan konserler vereceğiz. Geniş bir repertuvarımız olacak. Birlikte albüm de yapabiliriz. Sahneyi de düşünerek değişik şovlar hazırlayacağız.
Sahne şovları artık çok daha önemli, değil mi?
Maalesef bizim en büyük eksiğimiz sahne şovları. Birbirini tanımayan bir sürü müzisyen sahnede birlikte çalıyor; bir ekip yok. Aslında bunlar müzik dünyamızın eksikleri. Biz İstanbul Gelişim'de yıllarca bunun keyfini yaşadık, hep aynı kişilerden oluşan bir ekiptik çünkü...
Türk sanatçıların yurt dışına açılamamasındaki en büyük nedenlerden biri; sahne şovlarının eksikliği mi sizce?
Tabii ki. Bizde hiçbir konserin prodüksiyonu yok. Aynı açık büfede tabak doldurmak gibi; "Biraz ondan, biraz bundan koyayım" diyorlar. Bizde müzik, iş olarak algılanmıyor. Bizim aldığımız müzik terbiyesinde; önce notalar yazılır, herkes de notasını alır, çalışır ve sonra beraber prova yapılırdı. Şimdikiler bir kere dinliyor, kulaktan dolma müzik yapmaya çalışıyorlar.
Kalabalık orkestralarda, gruplarda ego savaşları yaşanır. Siz bunu nasıl engelleyeceksiniz?
İstanbul Gelişim'de herkes solistti; burada da öyle olacak. Enstrüman çalan da, şarkıyı söyleyen de solisttir. 62 yaşındayım ve 58 yıldır sahnedeyim; bu saatten sonra ego ile uğraşamam.
ŞARKICI YARIŞMASI DEĞİL
Bu yıl Eurovision'a katılmayacağımız açıklandı; siz Eurovision hakkında ne düşünüyorsunuz?
1975'ten beri Eurovision'un içindeyim. Bizde Eurovision'a giderken kahraman, dönerken vatan haini ilan edilirsiniz. Allah'tan bir kez birinci olduk. Bu kadar konuşulacak bir konu değil aslında. Eurovizyon şarkıcı yarışması değildir; bu hep yanlış anlaşılıyor.
TELİF KONUSUNDA ATAKLARA DEVAM!
Telif yasası ile ilgili gelişmeler olduğunu duyduk, doğru mu?
Evet. Yurt dışında telif 15 Euro ise, bizde 0.1- 0.2 Euro maalasef. Bedava müzik olmamalı. Müzik Eseri Sahipleri Grubu'nun (MSG) başındayım. Dünya genelinde devamlı toplantılara katılıyorum. Ataklarımız devam ediyor. Sanatçılar arasında bize destek olan da var, olmayan da. Bence şarkıyı yazan da, söyleyen de, aranje eden de; hepsi hakkını almalı. Önce eser sahibi, sonra yorumlayan, sonra aranjör sıralaması olmalı telifte. Sektör olamayışımızın esas nedeni, "Ben müziğe para mı vereceğim?" denmesi. Hangi restoranda bedava yemek yiyebilirsiniz?
KONUK SANATÇILAR OLACAK
Yeni grubunuzun konserlerinde konuk sanatçılar sahneye çıkacak mı?
İzmir, Ankara ve İstanbul'da konserler vereceğiz. Konuk sanatçılarımız da olacak ama isimleri şimdiden vermeyelim. Konserlerde konuk sanatçılarımızı her zamanki klasik şekilde sahneye almayacağız. Belki bizi dinlemeye geldiklerinde onlara sürpriz yapıp, sahneye çağırıp birlikte şarkı söyleyeceğiz.
TEK STAR TARKAN!
'Türkiye'nin tek gerçek starı' olarak gösterilen Tarkan hakkında ne düşünüyorsunuz?
Muhteşem! Star diyorsanız, tabii ki Tarkan! Çok isim var ama çıkan, kafa üstü düşüyor. Yapımcıların hataları çok fazla; ciddi bir müzik direktörü kaç tane var? Müzik bu ülkede sorunların sonunda geliyor ama başları sıkışınca sanatçılardan destek alıyorlar.
