Ispartalı Kavas ve Vanlı Öner ailelerinin böbrek hastası üyeleri, Antalya'da çapraz nakille hayata tutundu. Ispartalı 3 çocuk annesi Yüksel Kavas'ın (37) doğuştan tek böbreği vardı. Talihsiz kadının böbreği, yüksek tansiyon nedeni ile 2 ay önce iflas etti. Doktorlar kendisine çok acil böbrek nakli olması gerektiğini söyledi. Çaresiz kadın, bu kez Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi'ne başvurdu. Sağlık Bakanlığı Acil Böbrek Bekleme Sırasına yazıldı. Ancak donörden böbrek çıkmadı.
AİLESİYLE BİLE VEDALAŞTI
Yeğeninin her geçen gün ölüme bir adım daha yaklaştığına şahit olan dayı Ali Erdoğan da bir böbreğini vermek istediğini hastaneye bildirdi. Ancak dayı-yeğen nakil günü için beklerken yapılan kan testinde uyumsuzluk çıktı. Ümitlerini giderek yitiren genç kadın da artık öleceğini düşünüp ailesiyle bile vedalaştı. Bu sırada Van'dan gelen 17 yaşındaki Bayram Öner de nakil için hastaneye başvurdu. İki böreğini de kaybeden genç, 7 yıldır diyalize giriyordu. Annesi Kamile Öner bir böbreğini seve seve verecekti. Fakat anne ile oğulun kan testi de uyumsuz çıktı. Doktorlar, bir umut 21 saatlik yoldan gelen aileye kötü haberi verdi. Öner ailesi de çaresiz Van'a geri dönme hazırlıkları yapmaya başladı. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi Koordinatörü Ayşe Özkan Kumru, iki dosyayı da son kez incelerken verici ve alıcıların çapraz kan gruplarını tuttuğunu ve çapraz nakil olabileceğini fark etti. Hemen ailelere durumu bildirdi. Bir araya gelen anne Öner ve Kavas aileleri çapraz nakil için anlaştı.
'ETLE TIRNAK GİBİYİZ, AYRILAMAYIZ'
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ayhan Dinçkan liderliğindeki ekip tarafından geçen hafta içinde yapılan operasyonda Kamile Öner'den alınan böbrek Yüksel Savaş'a, Ali Erdoğan'dan alınan böbrek de Bayram Öner'e nakledildi. Türk ve Kürt ailelerin bireyleri hislerini şöyle dile getirdi: "Biz etle tırnak gibiyiz. Kardeşiz, hastalıkta ve sağlıkta birbirimizin yanındayız. İşte yaşananlar ortada. Birbirimize can veriyoruz. Bu dayanışma tüm Türkiye'ye örnek olmalı."
KADINLAR DAHA CESUR DONÖR OLUYOR
Erzurum Atatürk Üniversitesi Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Bülent Aydınlı, organ bağışında kadınların daha cesaretli olduğunu belirtti. "Kadınlar yakınlarına, hiçbir baskı altında kalmadan tamamen içtenlikle organlarını bağışlayabiliyorlar. Herkesten daha önce bu iş için gönüllü olabiliyorlar" diyen Aydınlı, "Kadınlarımızın gerçekten organ naklindeki yeri bizim için büyük" ifadelerini kullandı. Özellikle canlıdan karaciğer naklinin bazen riskli olabildiğine dikkati çeken Bülent Aydınlı, şöyle devam etti: "Karaciğer naklinin riski büyük olan bir ameliyat. Biz ameliyatlardan önce bunun risklerini söylüyoruz. Ama kadınlarımız çok duyarlı. 'Sadece karaciğer ya da böbreğimi değil canımı bile veririm' diyebiliyorlar. Bu öyle basit verilebilecek bir karar değil. Ama kadınlarımız hiç düşünmeden bağış yapabiliyorlar. Kadın, kendi elinde bir şey var ve bununla eşinin, çocuğunun hayatını kurtarabileceğini düşünüyorsa hiç tereddüt etmeden bağış yapıyor."
