Gezi'nin üç beş ağaç meselesi olmadığı çevre hassasiyeti taşıyan Y kuşağının elinden çıktığı ve ilk günkü masumiyetini yitirdiği biliniyor.
Bu gerçeğe rağmen Gezi, başta İstanbul olmak üzere önümüzdeki seçimleri etkileyecek görünüyor.
Nasıl etkileyeceğinin ipuçlarını İstanbul'da görmek mümkün...
Artık siyasette "Gezi sonrası" diye bir durum var. Bir kere yaklaşık 5 milyona ulaşan bir Y kuşağından söz ediliyor. Bunun yerel ve genel seçimleri etkileyeceği çok açık.
Bu da sadece seçim stratejilerini değil, bu güne kadar kazanmasına "çantada keklik" gözüyle bakılan siyasi aktörleri de değiştirecek.
Bunu en fazla hissedecek parti de AK Parti... Önce şunu söylemekte yarar var;
İstanbul özeline yani 39 ilçeye tek tek bakınca AK Parti bir hayli önde görünüyor. CHP'yle aradaki makas yüzde 20 civarında...
Ama AK Parti'nin İstanbul'da önemli bir sorunu var: Bir yanda Metro ve Marmaray gibi yüzyıllık özlemi gerçekleştiriyor, bir yanda yeni Havaalanı, 3. Köprü ve Kanal İstanbul gibi büyük projelere imza atıyor, bir yanda da yoğun AVM ve yüksek yapılaşmayla İstanbulluları korkutuyor.
Hem Y kuşağı hem İstanbullular bu duruma "artık biraz sakinleşelim" diye itiraz ediyor.
Gezi Parkı sonrasının püf noktası tam da burası... Şehirdeki yanlış uygulamalara sadece AK Parti karşıtları değil, bizzat AK Parti'ye oy verenler de itiraz ediyor.
İşte bu itirazların Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini etkilememesi mümkün değil.
Bu yeni durum, ister istemez AK Parti'nin İstanbul adaylarını gözden geçirmesine yol açacak. Gezi'ye kadar anketlerde önde çıkan en iddialı aday mevcut başkan Kadir Topbaş'tı...
Ancak, Topbaş'ın Gezi olaylarında iyi bir sınav vermediği görüldü. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun çok gerisinde kaldı. Diğerlerine gelince... AB Bakanı Egemen Bağış, Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ve İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu'nun nasıl bir performans göstereceği karşılarına çıkacak adaya bağlı...
Şimdi buraya bir nokta koyup, yeni bir kamuoyu araştırmasından söz edelim...
İlginçtir şu sıralarda İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri öylesine önem kazandı ki sadece siyasi partiler değil, işadamları, sivil toplum örgütleri, yabancı kuruluşlar da kamuoyu araştırması yaptırarak İstanbul'un nabzını tutmaya, geleceği öngörmeye çalışıyor.
Hem tek tek hem de çapraz isimler üzerinden yapılan çok sayıda araştırma var. Onlardan birkaçını gördüm.
Örneğin AK Parti, Kadir Topbaş'ı, CHP, Mustafa Sarıgül aday gösterirse ne olur?
Ya da Topbaş sabit, CHP'den Gürsel Tekin, Akif Hamza Çebi, Muharrem İnce veya Haluk Koç aday olarsa nasıl bir sonuç çıkar? Bunun tam tersi de söz konusu... CHP'den Sarıgül veya Tekin sabit, AK Parti'den ise Topbaş, Bağış, Yıldırım veya Babuşçu aday olursa nasıl bir tablo çıkar?
Bu anketleri yayınlayamayacağım ama şunu söyleyebilirim; AK Parti'nin en yüksek oy alan ismiyle CHP'nin en yüksek oy alan ismi arasındaki fark yüzde 10... Geçen seçimlerde bu oran yüzde 7'ydi.
Küçük bir fark değil ama kapatılmayacak gibi de değil. Çünkü bu kez, İstanbul seçmeni adayların yaşından, görünümüne, inandırıcılığından kitleleri harekete geçirme yeteneğine kadar bir dizi özelliğe daha dikkatle bakacak.
Bu da bana AK Parti'nin İstanbul seçimlerine yeni ve sürpriz bir adayla gireceğini gösteriyor. Daha önce de yazdım, anketlerde de görünüyor o sürpriz isimlerden bir; Numan Kurtulmuş... Bir diğeri de; Acaba üç dönemi dolduran Ali Babacan olabilir mi?
CHP'de neler olduğunu, Sargül'ün adaylığını ve BDP'nin nasıl bir tavır takınacağını da bir sonraki yazıya bırakılım...