"Nasıl serbest kaldı? Niye ayrıcalık tanındı?" sorularına cevap aramaya çalışmayacağım. Çünkü bana göre bunları tartışmak sadece zaman kaybı. Geriye dönüş yok artık! Olan oldu. Ondan daha hafif iddialarla tutuklu bulunanları mahkeme içerde tutmaya devam etti ama kim, nerede ve nasıl ve hangi düğmeye bastıysa Haberal serbest kaldı nihayetinde. Bence, ETÖ yani Ergenekon Terör Örgütü'nün Mehmet Haberal'ı Başbakan yapma projesini falan bir kenara bırakıp, bundan sonra onunla ilgili ne gibi projeler var oraya fokuslanmak lazım.
Zira hakkındaki projeler havada uçuşuyor muhteremin. İlki CHP'nin başına geçeceği ile ilgili olan. Önceki gün işi gücü bırakıp "Hakikaten bu proje hayata geçer mi?" soruları cebimde yoklama çektim siyaset mahallesinde.
Ve şunu anladım. Şunu gördüm; Haberal asla CHP'ye Genel Başkan olamaz!
Peki neden? Nedenini 40 yıldır CHP'de siyaset yapan bir kaynağımın ağzından aynen aktarıyorum sizlere; "Bu tamamen safsata! Çünkü Haberal CHP'li değil zaten! 9. Cumhurbaşkanı Demirel'in meclise sokup, cezaevinden kurtuluşunu sağlamak amacıyla Kemal Kılıçdaroğlu'nun önüne koyduğu ve onun da, 'hadi bu iyiliği yapalım da üç beş oy da belki oradan gelir' niyetiyle aday gösterdiği bir isim! Yani bir görevdi bu ve yerine getirildi. Olay bitti!"
CHP ve MHP'nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde çıkaracağı ortak aday ise hakkındaki ikinci iddia.
Tam bir siyaset erbabı olan kaynağım; "Olabilir ama tutmaz! İki partinin oyunu en yüksek oranda alıp toplasanız bile Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir aday karşısında bu işbirliği yine galip gelemez. Zor bir ihtimal ayrıca bakmak lazım yasalara falan 'hüküm giymiş biri Cumhurbaşkanı adayı olabilir mi' diye... Bildiğim kadarıyla olamaz!"
Üçüncüsü ise yine iki partinin ortaklığı ile Ankara Belediye Başkan adayı olacağı iddiası...
Onu da şöyle yorumluyor; "Ankara'nın AKP adayına bağlı bu proje. Ki büyük bir ihtimalle de iktidarın adayı yine Melih Gökçek olacak. Zaten MHP tabanından oy alan ve 4 dönemdir Ankara'da alışkanlık yapmış bir isim. Çok net söylüyorum; Gökçek karşısında belki Mansur Yavaş yaratır ama Haberal ismi fark yaratamaz!"
Dördüncü ve en sükselisi ise önceki üç iddiayı analizleri ile tek tek çürüten aynı kaynağımın iddiası: "Haberal yepyeni bir proje için serbest bırakıldı! Birileri ondan Tayyip Erdoğan benzeri bir model yaratmaya çalışıyor. İlk genel seçimde Haberal ismini halkın önüne koyup, 'İşte... Dünyanın en saygın bilim adamları arasında görülürken, vatanı için bütün gücüyle mücadele ederken, hükümetin haksızlığına uğramış ve bütün bu haksızlıklara rağmen hükümete boynunu eğmemiş genel başkanımız' demeyi düşünüyorlar. CHP'nin ulusalcı kanadını, MHP'nin ve AKP'nin küskünlerini alıp, yeni bir parti kurup başına Haberal'ı oturtup AKP'ye karşı ciddi bir alternatif yaratmayı hesaplıyorlar. Bi'şey daha var. Gülen Cemaati'nin de bu ittifaka gizlice destek verebileceği iddia ediliyor. Sakın bana, 'Haberal'a ve üyesi olduğu iddia edilen ETÖ'ye karşı en büyük mücadeleyi veren Gülen Cemaati asla bu ittifakın içinde yer almaz' diyerek itiraz etme! Olmaz olmaz falan deme! Çünkü siyasette her şey olur! Gün gelir düşman olanlar bir gün dost, dost olanlar ise bir gün düşman olur!"
Sözü burada kesiyorum ama bu konuya devam edeceğim pazara... Çünkü söyleyecek daha çok şey var bu konuda...