Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık ve UniCredit işbirliğiyle düzenlenen Handan Börüteçene'nin "Kendime Gömülü Kaldım" adlı sergisi, 31 Aralık 2014 tarihine kadar İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde sanatseverlerle buluşuyor. İstanbul Paris arasında gidip gelen sanatçı Handan Börüteçene, "Düşündüklerimi sanatın görsel diline çevirdiğimde, bu sergimde de gördüğünüz gibi metaforlar kullanıyorum. İstanbul'u bir hayalet olarak cisimlendiriyorum, gönlü kırık ve kaybettiği ruhunu arayan bir hayalet. Bir hayaleti görünür kılmak içinse ona bir giysi dikiyorum. Devamı gördüğünüz, bildiğiniz gibi sürüp giden bir hayata dönüşüyor" diyor.
BELLEK KATMERLİ BİR GÜLDÜR
Börüteçene, Türkçede başka kültürlerden çok fazla kelime olmasını bizden önce yaşamış her kültürün bileşkesi olduğumuza delil gösteriyor ve bu nedenle belleği katmerli, ebruli yapraklı, mis kokulu bir güle benzetiyor. Bellek ile ilgili eserinin doğum yazısında Börüteçene şöyle diyor: "Bu şehir 400 bin yıldır insan kalbinin hiç durmadan attığı sonsuz bir nefes. Hemşehrilerim bu sonsuz nefesin belleğinden niye kaçıyor, bir türlü anlayamıyorum. Oysa bellek bir gül gibidir, katmerli yapraklarıyla bizi zenginleştiren. Şehrin belleğini unutursan tek yapraklı bir güle dönersin."
GERÇEKLER NEREDE?
Tarih kitaplarının bilgilenmek için ne kadar doğruı kaynaklar olduğunu sorgulayan Börüteçene, doğa ve arkeolojiyi doğru kaynaklar olarak nitelendiriyor ve "Mesela bir kaya yığını katmanları arasında sakladığı balık fosilini bize kurbağa fosili diye yutturmaya kalkmaz. Ancak bu bilgiler erkin gölgesiyle yazılmış resmi tarih kitaplarının süzgecinden geçerken değişiverir" diyor.
VENEDİK'E KADAR UZANDI
Kendine Gömülü Bizans adıyla ilk defa, 1999 yılında Akdeniz'in Mor Bin Yılı Sergisi'nde sergilenen yerleştirme, 2008'de ise UniCredit'in Milano'daki merkez galerisinde sanatseverlerle buluştu. 2011'deLondra Kraliyet Akademisi'nde Suların Bağladığı/Suların Çözdüğü adıyla sergilenen eser değişerek yaşamaya devam ediyor, İstanbul siluetini yaşatıyor.
