Geçtiğimiz günlerde birçok ünlünün katıldığı bir davetteydim.
Hepsi sanatçı egosu denilen parıltılı ceketi üzerlerine giymiş, etraflarındakilere olan mesafeli tutumlarıyla 'Ben starım, benden havalısı yok' mesajı veriyorlardı. Birçoğu gelip geçici şöhret hastalığına tutulmuştu.
Bıyık altından hepsine gülüp geçtim. Ne kadar garip değil mi; bir süre sonra bu havadan eser kalmayacak.
Konuyu tam kapatacakken, bir arkadaşım kulağıma fısıldadı: "Bu durumun tam aksi biçimde yaşayan, şöhret hastalığına tutulmamış kişiler de var." Hemen sağlam bir örnek veriyor; onlardan biri Nejat İşler... Arkadaşım; Nejat'ın, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü'nde öğrencilere oyunculuk dersleri verdiğinden bahsetti.
Birçok starın yanına yanaşmaktan çekinirken, Nejat gibi usta bir isimden ders almak kulağıma müthiş geldi.
NEJATDA SİZİN, BİZİM GİBİ
Birden anılarıma döndüm; Hacettepe Devlet Konservatuvarı'nda şan solfej dersi aldığım dönemlerdi... Ne zaman okula gitsem Cihan Ünal'ı görürdüm; öğrencileri etrafında pervane olurdu. "Vay be Cihan Ünal'a bak!" derdim. İşte aynı tepkiyi şu an veriyorum.
Nejat'ın parıltılı sandığınız hayatı, aslında sizinki, bizimki gibi bir hayat... Yani yakın, samimi ve bir o kadar da paylaşımcı...
Bu haberi duyar duymaz Yrd. Doç. Dr.
Filiz Çevik Tan'ı aradım. Kendisi Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nde bu bölümün kurulmasına büyük emek harcayan ve aynı zamanda temel oyuncululuk dersleri veren kişi... Hayali, Bodrum'da hep böyle bir bölümün açılmasıymış. Tan, bölüme katkı sağlayan Nejat İşler için çok güzel şeyler söylüyor: "Nejat, gerçekten tahminlerin ya da piyasadaki imgesinin çok ötesinde bir yüce gönüllülük ve tevazuya sahip. Bölümde şimdilik toplam 30 öğrenci var. Her biri pırıl pırıl gençler ve inanıyorum ki Nejat çok büyük bir katkı sağlayacak."
DERS GİBİ ...
Onun disiplini ve birikimi, öğrencilerin heyecanı ve merakıyla harmanlanacak.
Onun aklının aydınlığından faydalanan gençler, Nejat'a taze bir enerji ve güven verecek. Bu karşılıklı bir alışveriş ama herhangi bir akit ya da para yok içinde; her şey dostça...
Bugün üniversitede yeni kurulan bir bölüme el veren Nejat'ın hikayesini okuyorsunuz.
Bu yazı birçok şöhrete ders olsun. Bugünün alkışı, Nejat İşler'e ve tüm öğretim görevlilerine gelsin...
Hayatta sadece popüler, bilindik şehirler, insanlar, mekanlar ve üniversiteler yok. Yerel üniversitelerin geleceğin yeteneklerini yetiştirmek için gösterdiği çaba, kıyıda köşede kalmış, adı duyulmamış mekanlardaki lezzetleri keşfetmek, insana heyecan ve umut veriyor.
Daha keşfedecek çok yer, tanıyacağımız çok insan, yaşayacağımız güzel günler var...
Hayatı güzel yapan da bu sürprizler ve gizem değil mi?
ÜNLÜLER NOT ETSİN...
Önemli olmak yerine sıradan olmaya çalışın çünkü zaten herkes önemli olmak istiyor. O yüzden sıradan olmak, her zaman daha samimi ve ilgi çekicidir.
Sanatçı olmak, yaratıcı olmaktır. Bu yaratıcılığı sadece kendine saklamak yerine, başkaları ile paylaşarak yaratıcılığınızla insanlara ilham vermelisiniz. 'Benim yeteneğim bende kalsın, bir tek ben harika olayım' bencilliğine kapılmayın.
Ne kadar çok insanla paylaşırsanız, siz de bir o kadar büyürsünüz.
Zirveye çıkmak zordur. Zirveye çıkarken yanınızda dostlarınızı da götürün.
Starlık yalnızlık olmaktan çıksın.
Dostlarınızla birlikte parlayın...
