Yazılı, görsel basınımızda ve sosyal medyada kalp yetmezliği nedeniyle kalp nakli bekleyen "Kartal" bebeğimize bağış kampanyası ile ilgili haberler gündeme gelmiştir.
Öncelikle, kamuoyumuzun hassasiyetini büyük bir memnuniyetle karşıladığımızı belirtmek isteriz.
Kartal Bebek ve onun gibi kalp nakli bekleyen tüm hastalarımızın yaşama tutunması ve en kısa sürede sağlıklarına kavuşması en büyük dileğimiz ve var olma nedenimizdir.
Gündemde olan bu konuyla ilgili olarak önemle vurgulamak istediğimiz bazı hususları kamuoyu ile paylaşma gereği doğmuştur.
Ülkemizde organ nakli en üst düzeyde başarı ile yapılmaktadır. Hangi yaş olursa olsun, yeni doğan bebeklerden, ileri yaş grubuna kadar tüm yaş gruplarında organ nakilleri uluslararası standartlarda yapılmaktadır. Vurgulanması gereken diğer bir önemli bir nokta da organ nakillerinin, hastalarımıza herhangi bir maddi külfet yüklemeden, tüm harcamalar devletimiz tarafından karşılanarak, T.C. Sağlık Bakanlığımız denetiminde ve Nakil Merkezi ruhsatı verilmiş merkezlerde çok disiplinli bir anlayışla gerçekleştirilmekte olduğudur.
Sağlık Bakanlığımızın gözetimi ve iş birliği ile yaptığımız çalışmalarla, ülkemizde organ bağışı için beyin ölümü gerçekleşen vakaların tespiti önemli oranda artmış olsa dahi, beyin ölümü sonrası organ bağış oranları hala yetersizdir.
Canlıdan yapılan organ bağışlarında dünya birincisi iken, maalesef beyin ölümü gerçekleşen her 4 hastadan sadece birinde aile onayı alınarak organ bağışı yapılabilmektedir. Başka bir deyişle, organ naklinde kullanılabilecek kadavra organların %75'i, hasta yakınlarının organ bağışından çekinmeleri nedeni ile kullanılamamaktadır. Bu sadece ülkemizde değil, dünyada organ nakli yapılan ülkelerde de önemli bir sorundur.
Ülkemizde gerek teknik gerekse yetişmiş cerrah ve eleman alt yapımız ve deneyimimiz son derece yeterli olup, beyin ölümü gerçekleşen vatandaşlarımızda organ bağış oranları arttırılabilirse o kalpler toprağa gitmeyecek, yaşama tutunmaya çalışan kalp yetmezliğine sahip çocuk veya erişkin hastalarımıza hayat verecektir.
Son dönem organ yetmezliği nedeniyle yaşama tutunmaya çalışan hastalarımız için önerimiz, mutlaka T.C. Sağlık Bakanlığı ruhsatlı organ nakil merkezlerinde değerlendirilmeleri, tedavi seçeneklerinin çok disiplinli konseylerde tartışılması ve en uygun tedavi seçeneğinin ülkemiz içinde araştırılmasıdır. Organ nakli için tüm maddi yardım kampanyaları ne kadar başarılı olursa olsun, organ naklinde maddi bir beklenti olduğu izlenimini vermektedir. Bu durum, beyin ölümü sonrası organ bağışının çok geride olduğu ülkemizde tüm organ bağışlarını olumsuz etkileyebilir. Gündemde olan haberler, organ bekleyen son dönem hastalarımız için umutsuzluğa sevk edecek derecede üzücü olmuştur.
Kamuoyumuzun maddi bağış kampanyalarına gösterdiği hassasiyeti büyük bir memnuniyetle karşılarken, organ bağışı konusunda da aynı duyarlılığın gösterilmesini ülkemiz kamuoyundan diliyoruz.
Saygılarımızla
Prof. Dr. A. Rüçhan Akar
Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Başkanı
Ankara Üniversitesi Kalp Nakli Sorumlusu
T.C Sağlık Bakanlığı Kalp Akciğer Nakli Bilim Konseyi Üyesi
