Günümüzün birliktelikleri ile sıkça adından söz ettiren çiftlerinden olan Biricik Suden ve MFÖ grubunun solisti Mazhar Alanson tanışma hikayeleri ile magazin gündemine bomba bir giriş yaptı! Adeta filmleri aratmayan bu aşk hikayesi için meğer 28 yıl boyunca kavuşmayı beklemişler! İşte detaylar...
1963 yılında İstanbul Yeniköy'de dünyaya gözlerini açan Biricik Suden, aslen Yugoslav göçmeni bir ailenin çocuğudur.
İkinci adı Afife olan Suden, henüz 16 yaşındayken teyzesi tarafından evlat edinildiği için soyadı aile üyelerinden farklıdır.
Son günlerde fit fiziği ve yıllara taş çıkaran güzelliği ile sosyal medyada sıkça adından söz ettiren Biricik Suden, eşi Mazhar Alanson ile tanışma hikayelerinden bahsetti.
"İLK GÖRÜŞTE AŞK"
13 Şubat 1950 yılında Ankara'da dünyaya gelen Mazhar Alanson ile tanışma anlarını "İlk görüşte aşk" olarak yorumlayan Suden, meğer şimdiki eşi Alanson ile MFÖ konserinde tanışmış.
Mazhar Alanson'a henüz 16 yaşındayken aşık olan Biricik Suden'in bu aşkı, çok uzun sürmemiş.
İŞTE FİLMLERE TAŞ ÇIKARAN O TANIŞMA HİKAYESİ
Biricik Suden, Mazhar Alanson ile tanışma anlarını şu sözlerle anlattı:
"İlk görüşte aşk sanırım. Sahnede punk saçlar, bu arada ben de o dönem punk'tım. Parlak pembe ya da mor bir tayt var. Mazhar, yere iki bacağını açarak havaya zıplıyor. "İzzet bu ne?" dedim. "Ben seni tanıştıracağım" dedi.
"28 YIL SONRA BİR ARAYA GELDİK"
Konser bitiminde kulise girdik, orada tanıştık. Saçlarıma dokunmak için elini uzattı, parmağı kanadı. Davet vardı beraber oraya gittik, ondan sonra da flört başladı. Sonra ayrıldık ve 28 yıl sonra yeniden bir araya geldik."
Henüz 16 yaşındayken aşık olduğu adamla uzun yıllar sonra yeniden bir araya gelen Suden, yeniden birleşmelerini bir işaret olarak kabul ederek Alanson ile bir ömür mutluluğa 'evet' dedi.
Şimdilerde güzelliği ile yaşıtlarına taş çıkaran Suden, biricik eşi Mazhar Alanson ile mutlu birlikteliklerini hala sürdürmeye ve güzelliğinin yanında fit vücudu ile de dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor.
İLK GÖRÜŞTE AŞKLA EVLİLİĞE GİDEN BİR DİĞER ÇİFT: NESLİHAN ATAGÜL VE KADİR DOĞULU
Türk televizyon dünyasının en gözde çiftlerinden biri olan Neslihan Atagül Doğulu ve Kadir Doğulu, hem kariyerlerindeki başarıları hem de özel hayatlarındaki uyumla sık sık gündeme geliyor. İkili ilk kez 2013 yılında yayınlanan "Fatih Harbiye" dizisinin setinde bir araya geldi. Dizide partner olan çiftin kamera arkasındaki uyumu kısa sürede gerçek hayata da yansıdı.
Kadir Doğulu, Neslihan'ı ilk gördüğü anda "çarpıldığını" dile getirirken, Atagül ise eşine dair ilk izlenimlerini, "Merhameti, vicdanı, set ekibiyle kurduğu uyum ve disiplini beni çok etkilemişti" sözleriyle anlatıyor. Ancak ikisinin de kabul ettiği gibi, bu aşkın ilk adımını atan taraf Neslihan oldu.
HER ŞEY BİR MASAJLA BAŞLADI!
Doğulu, o günleri "Etrafında pervane gibi dolanıyordum, sonra kendimi toparladım ve uzaktan gözlemlemeye başladım. Bir gün çok yorgundum, koltukta oturuyordum, Neslihan omzuma ve boynuma masaj yaptı. İşte o an tamamen bitmiştim" diyerek hatırlıyor. Atagül ise bu anı "Aslında ilk ben tavladım" diyerek doğruluyor.
Bugün hâlâ aşklarını ilk günkü heyecanla sürdüren Neslihan Atagül ve Kadir Doğulu'nun hikâyesi, bir dizide başlayan ve gerçeğe dönüşen bir masal olarak hafızalarda yer ediyor.
SETTE BAŞLAYAN BİR DİĞER AŞK: ÖZGE GÜREL VE SERKAN ÇAYOĞLU
Türk televizyonunun en gözde çiftlerinden Özge Gürel ve Serkan Çayoğlu, aşklarını 2022 yılında İtalya'da yaptıkları romantik düğünle ölümsüzleştirmişti. Ancak bu masalsı evliliğin başlangıcı çok daha eskiye, 2014 yılına uzanıyor. İkilinin yolları, o dönem milyonları ekran başına kilitleyen Kiraz Mevsimi dizisinin setinde kesişmişti.
Yıllar geçse de birbirlerine duydukları sevgi hiç eksilmedi. Çift, verdikleri röportajda aşklarının perde arkasını anlattı.
Serkan Çayoğlu, Özge Gürel'i ilk gördüğü anı hâlâ dün gibi hatırladığını söyledi. Ünlü oyuncu, "Bu delilik, nereye düştüm böyle demiştim. Seke seke gezen, enerjisi yüksek biri. Ama sıcak mı emin olamıyorsunuz; çünkü bir yandan da tersi pis duruyor. Benden çok farklı bir aurası vardı. Ne olduğunu anlamadan âşık oldum, onun da bana âşık olması için çok uğraştım." sözleriyle duygularını dile getirdi.
Peki Özge Gürel ne düşünüyor? Güzel oyuncu, aşklarının planlı bir şekilde gelişmediğini özellikle vurguluyor:
"Ben hiç o kadar öngörülü değildim. Bu dönüşüm benim için çok sonra oldu. Tam da olmaz dediğim bir anda âşık oldum. Bu ilişkide hiçbir şeyi zorlamamıza gerek kalmadı. Çünkü ayrı kalamıyorduk. Bir şekilde beraber kalmanın yolunu bulduk."
Çiftin birbirine duyduğu hayranlık hâlâ ilk günkü gibi. Özge Gürel, eşini anlatırken duygusal ifadeler kullandı:
"Dünyaya karşı satmaya çalışmadan, karşılığını umursamadan öyle içten bir samimiyeti ve merhameti var ki hayranlığım hiç geçmiyor. Film izlerken ağlıyorum diye bana gülüyor, gece üşümeyeyim diye yorganla dürüm yapmaya çalışıyor."
Serkan Çayoğlu ise eşine olan sevgisini şu sözlerle dile getirdi:
"Sinirlensin, mutlu olsun, üzülsün fark etmez; duygularından hiç kaçmaz. Özge bulunduğu yere aydınlık getiriyor. Çok güçlü, çok akıllı, çok güzel, çok merhametli. Ne yapıyorsa bir incelik katıyor."
Elbette onların da zaman zaman tartışmaları oluyor. Ancak Çayoğlu'na göre bu kavgalarda hep o geri adım atan taraf:
"Bunların uzun sürdüğü söylenemez ama genelde ilk yumuşama benden geliyor. Hatta sonunda hep haksız çıkıyorum. Haklı olsam da haksız çıkıyorum. Bizde kimin haklı olduğu değil, çözüme odaklanmak önemli."