33 yaşında hayata erken vedasıyla sevenlerinin gözünde yaşlar bırakan Kazım Koyuncu, Karadeniz müziğinin önde gelen isimleri arasındaydı. Ölümünün üzerinden geçen 20 yıla rağmen hala anılmaya devam eden ünlü sanatçının ölmeden önce Volkan Konak'a bir vasiyet bıraktığı ortaya çıktı! Meğer Koyuncu, ölümünden önce Konak'a...
Artvin'in Hopa ilçesinde altı çocuklu bir ailenin beşinci çocuğu olarak 7 Kasım 1971 yılında hayata gözlerini açtı Kazım Koyuncu. İlkokul yıllarından beri okumaya meraklı bir çocuk olan ünlü sanatçı "İnsanların okuduğu şeylerden bir vicdan oluşur" sözü ile yüreklere dokunmuştu.
Ortaokul yıllarında mandolin çalarak başladığı müzik, daha sonra onu hafızalara kazınan önemli isimler arasında yer edinmesini sağladı. Liseyi Hopa'da okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni kazanarak İstanbul'a taşındı.
EĞİTİMİNİ YARIDA BIRAKTI
Bir sene boyunca eğitim gördükten sonra üniversite eğitimini bırakarak 1922 yılında müzik hayatına adım attı. 2001 yılında ilk solo albümünü yayınlayan Koyuncu, başarı merdivenlerini yavaş yavaş tırmanmaya başladı.
Lazca, Megrelce, Hemşince, Gürcüce ve Türkçe şarkıların yer aldığı albümü ile piyasayı sallayan Koyuncu, 'Gülbeyaz' dizisi için yaptığı müziklerle daha geniş kitleleri kendine hayran bırakmaya başladı. Karadeniz turnelerinin ardından ülkenin pek çok farklı yerinde de konser vermeye başladı.
VEFATINDAN HEMEN ÖNCE VOLKAN KONAK'A VASİYET ETMİŞ!
Kazım Koyuncu, ölümünden hemen önce Volkan Konak ile bir görüşme yaparak son vasiyetini ileten Koyuncu'nun bu vasiyeti, ölmünden sonra ortaya çıktı.
"ONU YANINA AL"
Koyuncu, 2005 yılında hayatını kaybetmeden hemen önce, grubunun kemençecisi Selim Bölükbaşı'nı sevgili arkadaşı Volkan Konak'a emanet ettiği öğrenildi.
"Bak burada Selim var, benim altı yaşımdan beri arkadaşım. Grubumda kemençe ve tulum çalardı. Artık gözlerimi kapatıyorum. Bu çocuğa sahip çık, onu yanına al"
Koyuncu'nun ölümünden sonra yıkılan Selim Bölükbaşı'na omuz olan Volkan Konak, bir süre Bölükbaşı ile çalışmaya devam etti.
ÖLÜMÜYLE HERKESİ YASA BOĞAN BİR DİĞER İSİM: VOLKAN KONAK
27 Şubat 1967'de Trabzon'un Maçka ilçesinde dünyaya gelen Volkan Konak; güçlü sesi, şiirsel şarkı sözleri ve modern düzenlemeleriyle Türkiye'nin en sevilen sanatçılarından biri haline gelmişti.
Karadeniz müziği ile özdeşleşen usta sanatçı, çocukluk yıllarını doğup büyüdüğü Maçka'da geçirmişti. Karadeniz'in doğası ve kültürü, onun sanatsal kimliğinin şekillenmesinde büyük rol oynamıştı.
Müziğe ve sanata olan ilgisi daha küçük yaşlarında gözlerinden okunuyordu Konak'ın. Lise eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul'a gelmiş ve Türk Musikisi Devlet Konservatuarı'ndan mezun olmuştu.
1980'li yılların sonlarında profesyonel müzik kariyerine adım atan Volkan Konak, 1989 yılında ilk albümü olan "Suların Horon Yeri" ile müzik dünyasına giriş yapmıştı. Albüm, Karadeniz müziğinin geleneksel yapısını modern düzenlemelerle harmanlayan bir çalışma olmasıyla büyük bir ilgi çekmişti.
Daha o zamanlarda yayınlanmasına rağmen, albümde yer alan "Cerrahpaşa", "Efulim", "Mimoza Çiçeğim" gibi şarkılar hala müzik severlerin severek dinlediği şarkılarındandır.
"KUZEYİN OĞLU" LAKABI BURADAN GELMİŞ…
Şarkılarında, konuşmalarında ve sanatsal kimliğinde düzenli olarak yer verdiği Karadeniz etkileri, ona bu lakabı getiren adımlardan biri olmuştu.
"Kuzeyin Oğlu" Volkan Konak'ın hem doğduğu topraklara duyduğu bağlılığını hem de sanatına Karadeniz ruhunu yansıtmasını ifade eden bir unvan olduğundan, yıllardır halk arasında bu lakap ile bir mahlas edinmiştir.
YILLAR SONRA HAYALLERİNİ GERÇEKLEŞTİRDİLER
Volkan ve Selma Konak çifti, evliliklerinin ilk yılında yapamadıkları düğünü 2023 yılında evlilik yıl dönümlerinde yaparak, hayallerini gerçekleştirmişti.
KUZEYİN OĞLU KUZEYDE TOPRAĞA VERİLDİ
Kuzey Kıbrıs'ta konser verdiği esnada sahnede geçirdiği kalp krizi ile hayatını kaybeden Volkan Konak, henüz 58 yaşındaydı.
ACI GERÇEK SEVENLERİNİ YASA BOĞDU
Sahnede fenalaşarak yere düşen Konak'ın hastaneye ulaştırıldığında ölü olduğu açıklanmıştı. Usta sanatçı, memleketi Trabzon'un Maçka ilçesindeki törenle defnedilmişti.
Henüz 58 yaşında hayata gözlerini yuman Türk müziğinin önemli isimlerinden biri olan Volkan Konak'ın vefatı, sevenlerini yasa boğdu.
GENÇ YAŞTA VEFATIYLA DERİN ÜZÜNTÜ YARATAN BİR DİĞER İSİM: UZAY HEPARI
1969 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Heparı, adını Ay'a ilk ayak basılan günden alıyordu. Müzikle tanışması küçük yaşlarda oldu. Halası Ova Sünder'in yönlendirmesiyle klasik müzik eğitimi aldı. Ancak Heparı'nın müziğe yaklaşımı akademik kalıpları aşan, duygusal ve sezgiseldi. Bu nedenle zaman zaman konservatuvar disiplinine ayak uydurmakta zorlandı. Buna rağmen İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano Bölümü'nden başarıyla mezun oldu.
POP MÜZİĞE "VİRTÜÖZ" ELİ DEĞDİ
1980'li yılların sonunda Garo Mafyan'ın İstanbul Gelişim Orkestrası'na katılan Heparı, bu dönemden itibaren pop müziğe yöneldi. Elektronik klavyeyle klasik müzik geçmişini sentezleyerek bambaşka bir tarz geliştirdi. 1989'da Zuhal Olcay'ın Küçük Bir Öykü Bu albümünde piyanist olarak yer aldı.
Asıl çıkışını ise 1990'lı yılların başında Sezen Aksu ile yaptı. Aksu'nun "Deli Kızın Türküsü" albümünde hem piyanist hem aranjör olarak çalışan Heparı, kısa sürede sektördeki en yetenekli müzik adamlarından biri olarak anılmaya başlandı. Ardından Levent Yüksel'in "Med Cezir", Sertab Erener'in "Sakin Ol!", Aşkın Nur Yengi'nin "Hesap Ver" gibi albümlerde kilit rol üstlendi.